Aynı zamanda, radyonun (1921'den beri Eyfel Kulesi'nde) ve televizyonun yaygınlaşması, bütün halklar kültür hazinelerini ve onların gayeler üzerinde düşünmeye sevk eden bilgeliklerini yayıp duyurmaya hizmet etmek yerine, en şiddetli veya en gayri insani hareketleri, yabancılaşmış ve yabancılaştırıcı davranışları alabildiğince boca ederek, zihinleri yönlendirmeye ve dimağları şartlandırmaya yaradı.