Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ronald L. Numbers

Ronald L. NumbersGalileo Hapiste yazarı
Yazar
7.0/10
2 Kişi
16
Okunma
1
Beğeni
617
Görüntülenme

Ronald L. Numbers Sözleri ve Alıntıları

Ronald L. Numbers sözleri ve alıntılarını, Ronald L. Numbers kitap alıntılarını, Ronald L. Numbers en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Antropolog Clifford Geertz bir defasında Hindistan'ta yaşayan bir İngiliz'in öyküsünü anlatmıştı. Öyküye göre “İngiliz'e dünyanın bir kaplumbağanın üstünde duran bir filin sırtındaki bir zeminde durduğu söylenince o da ... peki, kaplumbağa neyin üstünde duruyor, diye sormuştu. Başka bir kaplumbağa. Peki, o kaplumbağa? “Ah, Sahib, ondan sonra hepsi kaplumbağalar:” 19Bilim de bir parça buna benzemektedir. Modern bilim (bir şekilde) erken-modern, Rönesans ve Orta Çağ doğa felsefelerine; bunlar (bir şekilde) Yunan, Mısır, Hint, Pers ve Çin metinlerine ve bunlar da daha önceki diğer kültürlerin ürettiği bilgeliğe dayanmaktadır. Bir tarihçi bu sarmal silsile örgüsüne “modem bilimin doğuşunda uygarlıklar diyalogu” demişti.20
Dava 22 Haziran 1633'te Galileo'nun beklediğinden daha sert bir cezayla sona erdi . Galileo "ciddi sapkınlık kuşkusu" denilen ve en ciddi sapkınlık arasında kalan bir kategoriden suçlu bulundu. Suç konusu olan inançlar dünyanın döndüğü teziyle İncil'in bilimsel bir otorite olmadığı şeklindeki metodolojik ilkeydi. Bu inançlardan vazgeçtiğine dair onur kırıcı bir "tövbe"ye zorlandı. Diyalog da yasaklandı.
Reklam
Yaradılışçılık ne kadar sinsi görünürse görünsün, en azından dünya çapında bir hareket değildir... Umarım herkes bunun yerel, sınırlı bir bölgeye özgü bir Amerikan tuhaflığı olduğunun farkındadır. -Stephen Jay Gould, Associated Press'e verdiği röportajdan (2000)
Hedefe saplanmış bir okun etrafına nişan tahtası merkezi çizmek tasarım değildir. Oysa önceden belirlenmiş bir nişan tahtasının merkezini bulan bir ok, okun pozisyonunun rastlantısal olmadığını düşündürür.
Dili sürçtmüş
Columbus, dünyanın yuvalak olduğunu kanıtlamadı- yoluna çıkan bir kıtada dili sürtçtü/günaha girdi.
Tarih
Tarih bize dünyayı tarihsel aktörlere göründüğü gibi göstermediği zaman güvenilir olmaktan çıkar...
Albaraka
Reklam
Kopernik dünya gezegeni teorisine doğal olarak bir miktar muhalefet beklerken İncil'de hareketsiz dünya ve hareketli güneşe yapılan göndermelere işaret eden "boş konuşmalar" ile "vakit kaybetmeyeceğini" söylüyordu.
(...)Doğanın sırları Tanrı'nın sırlarıdır. Doğru bir gözlem yaptığımız ve doğru şekilde anladığımız takdirde, doğal dunyayı öğrenerek onun Yaratıcı'sını da daha iyi anlarız. Bu sadece Katoliklere özgü bir tavır değildi, doğa felsefesi Öğreten ve çalışan birçok rahiple öteki dinler de bu bağlantı üstünde duruyordu. Örneğin Cizvit bilge Athanasius Kircher (1602-1680) manyetizma araştırmalarını sadece görünmeyen fiziksel bir doğa gücü öğretisi olarak değil, aynı zamanda bütün evreni bir arada tutan ve inananları dosdoğru kendine çeken ilahi Tanrı sevgisinin güçlü bir sembolü olarak görüyordu. Aslında bugün Cizvitlerin çalışmaları bilimsel keşifler arasında yeterince anılmıyorsa bunun nedeni kısmen bilimin Cizvitlerin kapsamlı ve sembolik bütüncülüğünü izlemek yerine lafızcılık ve teşrih (açımlama) yolundan gitmesidir. Son olarak, bilim tarihçileri bugün Bilimsel Devrim denilen dönemdeki etkileyici gelişmelerin büyük ölçüde Yüksek Orta Çağ'ın yani Protestanlığın çıkışından önceki dönemin olumlu katkılarına ve o çağdan beri var olagelen kurumlarına dayandığını kabul etmektedir. 14
Sayfa 147Kitabı okudu
Goldziher, Gazzâli'nin, Antik Yunanlar ve onların Müslüman takipçileri gibi doğayla ilgili açıklamalar aramak yerine Tanrı'nın ve meleklerin oynadığı önceden kestirilemeyen role vurgu yaptığı şeklinde bir izlenim yaratmıştı. Ona göre Gazzâli'nin etkisi İslam bilimine sert bir fren yaptırmıştı. On ikinci yüzyıl ve sonrasında astronomide ve tıpta görülen ve yukarıda örneklendirilen etkileyici faaliyetleri bir yana bıraksak bile bu açıklamada yine de sırıtan bazı sorunlar bulunmaktadır. Goldziher'ın kendisi bile Gazzâli'nin mantık ve matematik çalışmalarını desteklediğini söylemiş ancak bu sözüm ona bilime karşı çıkan Sufi mistiğin anatomiyi ve tıbbı teşvik ettiğini, Müslümanların bu bilimlerde yeterince çaba göstermemesine hayıflandığını ve kendisinin anatomi üstüne bizzat yazılar kaleme aldığını söylemeyi ihmal ermişti. Aslında Oxfordlu tarihçi Emily Savage-Smirh bizlere Gazzâli'nin yazılarının tıp bilimi için güçlü bir teşvik kaynağı olduğunu söylemektedir.
Descartes belki de en fazla iftiraya uğramış ve en yanlış anlaşılmış filozoftur. Descartes ile ilgili en yaygın yanlış düşünceler şunlardır: - Descartes öncelikle bilimsel konulara fazla ilgi duymayan bir metafizikçiydi. - Descartes bilime ilgi duymuş olsa bile en fazla deneyi ve ampirik kanıtı yok sayan bir “koltuk âlimi” idi. - Descartes gizli bir ateisti veya en iyimser ihtimalle bir deistti ve dinle ilgili sözleri dinsizliğini perdelemekten ibaretti. - Descartes duyguların rolünü yok sayan bir akılcıydı. - Descartes zihin ve bedeni birbirinden radikal biçimde ayıran ilk isimdi, hatalı ve bilim dışı düalizmi o günden beri Batı düşüncesinde kötü bir etki yapmıştır. Bu yanlış kanıların sonuncusu belki de en yaygın olanıydı, dolayısıyla şimdilik diğerlerini bir kenara bırakmakta yarar var.
76 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.