Saadeddin Ustaosmanoğlu Gönderileri
Saadeddin Ustaosmanoğlu kitaplarını, Saadeddin Ustaosmanoğlu sözleri ve alıntılarını, Saadeddin Ustaosmanoğlu yazarlarını, Saadeddin Ustaosmanoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Aksiyon, bir fikir hareketi ve hareket hâlinde fikir demekse, fikirden daha mümtaz bir yeri var demektir!.. Fikir, hareketi ve hareket fikri varsa kıymetlidir!.. Zevzek adamda ne aksiyon, ne ahlak, ne de amel!..”
Sayfa 92Kitabı okudu
Söz hâliyle söyleyenin Hâl ve Makamına uygun olmalı ve dinleyen de biraz olsun Hâl ve Makama aşina olmalı...
Bunlar olmayınca her şey Kuru Akıl'ın izah arenasına atılıyor ki, vahşet. Bu sıkıntıdan kurtulmayız!
Sayfa 91Kitabı okudu
“Suret tanımak adam tanımak değildir. İnsan fikirleriyle tanınır.”
Sayfa 89Kitabı okudu
Ve bu "doğru tevil" konusunda saatlerce süren (hatta günlerce diyebilirim) sohbetler... "Ben" diyor "Rüyalardan fikir damıtıyorum, adam kalkmış orada rüyalarıyla âlâda görünmeye çalışıyor, hem maraton koşmak için antreman yapmamışsın, hem de kürsünün etrafında dolanıp duruyorsun, birincilik kürsüsüne çıkmak için, çıksan da indiriyorlar seni, sonra üzülüyorsun. Yapma!"
Sayfa 68Kitabı okuyor
Birkaç kez okuduğum satırları yazmaya karar verdim... Yazmadan önce, okumaya aşağıdaki satırlardan devam ettim... Yirmi dördüncü sayfada BEREKÂT isimli eserin sahibinin eserini takdimini okuyunca içimde bir şeyler kıpırdadı ve birkaç kez okuduğum satırlardan buraya kadar olan bölümü yazma hissi bana hâkim oldu...
Sayfa 57Kitabı okuyor
Ve "Kökler"i okumaya başladım. Sabah'ın erken saatlerinde, sessizlik dolayısıyla okumak ve hissetmek için "eşref saati" diyebileceğimiz bu saatlerde okuduğum kitabın yirmi üçüncü sayfasında takıldım.
Sayfa 57Kitabı okuyor
"Kökler"i iyi okumamızı söylemişti bir gün önce... Benim, Şems-i Tebrizî Hazretleri'nin Makalat'ını okuduğumu bildiğinden, oraya atıfla, "Makalat'ı okurken bazı şeyleri hatırlıyorsundur herhalde" mahiyetinde bir şey söyledi.
Sayfa 57Kitabı okuyor
Alçak gönüllülük havasına girmeden hemen söyleyeceğim şudur; Ya Rabbi irfanımı ve ihlâsımı artır...
Sayfa 57Kitabı okuyor
Müthiş bir kükreyiş edası içinde konuşuyor... Yüzünün şekli o derece değişiyor ki, korkuyorum... Bir yandan öyle bir insana muhatab olmanın zevki, diğer yandan kim bilir yanında ne potlar kırıyorum telâşı...
Sayfa 55Kitabı okuyor
Sabah namazından sonra Kumandan, Gürsel ve bana bir şeyler anlatıyor... Aradan bir müddet geçtikten sonra öfkesi artmaya başladı ve belki de ilk kez öfkesinden bu kadar tedirgin oldum... Mevzular havada uçuşuyor... Ben, hangi mevzuyu ne ile alâkandırıyor dikkati içinde takib etmeye çalışıyorum... Mevzular harmanlanıyor... Hem arkadaşlar arasındaki münasebetlere temas, hem de fikrin derinliklerine dalış... Biz de nasibimizde olanı almaya çalışıyoruz...
Sayfa 55Kitabı okuyor
Zaman, sırası gelir bir kıvrımdır, sırası gelir bir helezon; her noktası baş, her noktası son. Bir saat sonraki ân, bir saat evvelki än ve şimdi sahib olduğun ân... Ân dediğin an, o da meçhule yolculuğa çıkmış durumda... Öyleyse bizim sahib olduğumuz án/zaman nerede?.. Böylesine hızlı gelip geçen zamana eşya nasıl itaat etmez? Her noktası baş ve son olan muamma.
Sayfa 129
Muradın kurtuluşsa ve kendine kestirme yol arıyorsan, MEZAR (üst), KABİR (iç), keyfiyetini kurcala, SIR orada!
Sayfa 123
O gecenin ilerleyen saatlerinde, şu şurada bu burada yatsın telâşı devam ederken, Kumandan bana beklemediğim bir teklifte bulundu, "Sen benim odada yat." Utana sıkıla "Rahatsız olursunuz efendim" dedimse de, o yine rahatsız olmayacağını bildirerek ısrar etti... Anladım ki, başka bir niyet içinde birilerini terbiye edecek... Edeb tavrı içinde edebsizliğe doğru gidiyor oluşumu fark ederek kabul ettim.
Sayfa 51Kitabı okuyor
Zaman zaman durgunlaşıyor... Derin düşüncelere dalıyor. Hiçbir şeyi ihmal etmeden ince hesablar yapıyor... Yeni arkadaşların geldiği gece yer sorunu ile ilgileniyoruz... Birileri yine seslerini yükselterek yeni gelenlere buranın hâkimi olduklarını göstermeye çalışıyorlar... Yani Allah Rızası ikinci planda... Belki de hiç yok... Kumandan geldiğinden beri her şeyin farkında... Ki, bu konu biraz da "gayya" kuyusunu andırıyor, hiç bulaşmayayım
Sayfa 51Kitabı okuyor
Yani, halkın her çeşidi ile gerçekleştirilecek ihtilalin kadrosunda her kesimden insan tipi mevcud... Anlaşılması gereken şu ki, tombalacıya da hitab eden bir yönümüz var tabiî ama gelen tombalacı olarak gelse de sonrasında olması gereken hâle bürün- meli... Bazıları için mümkün görünmüyor... Ruhları fevkalâde kaba...
Sayfa 49Kitabı okuyor