Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Saim Savaş

Saim SavaşXVI.Asırda Anadolu'da Alevilik yazarı
Yazar
8.3/10
7 Kişi
39
Okunma
0
Beğeni
1.033
Görüntülenme

En Beğenilen Saim Savaş Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Saim Savaş sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Saim Savaş kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Safevîlerin, önceleri Sünnî bir karaktere sahip iken, bilhassa siyasi amaçları ön plana çıktıktan sonra Şiî eğilimleri benimsemeleri belki de bu yüzdendi.
Amasya beyine gönderilen 14 Eylül 1568 tarihli hükümde; Budaközü Kazası’ndan, Safevi halifesi olduğu belirtilen Süleyman Fakih’in, hırsızlık ve haramilik iddiasıyla, kimseye duyurulmadan, el altından Kızılırmak’a atılıp boğularak öldürülmesinin istenilmesi, ölüm infaz yöntem ve biçiminin bazen ölçüsüz ve hukuk dışı bir hâl aldığı intibâını veriyor.
Reklam
Anadolu'ya gelen Türkler'in, bilhassa göçebe, yan-göçebe ve köylü kesimlerinin önemli bir kısmının, bir din olarak İslâm'ı kabul etmiş olmakla birlikte, kitabi ya da Medrese Islâmı olarak ta adlandırılan Sünni inanış ve yaşayış biçimini tam olarak benimseyip hazmedemedikleri, genel olarak biliniyor. Selçuklu-Beylikler ve Osmanlı'nın kuruluş ve büyüme dönemlerinde yaşanan tam olarak oturmamış siyasî yapı sebebiyle, günümüzdeki anlamda Anadolu'da homojen bir toplumsal yapının kurulabildiği söylenemez. Osmanlı hakimiyetinin yeni yeni sağlanmaya çalışıldığı ve dolayısıyla Osmanlı merkeziyetçi devlet anlayışının henüz benimsenmediği, XV. ve XVI asırlar Orta ve Güney Anadolu'sunda yaşayan, daha doğrusu yaşamaya çalışan sözünü ettiğimiz kesimlerin, içinde bulundukları psikolojik durumu izah etmek gerçekten güçtür.
Sayfa 26
Müfti Hamza’nın Kızılbaş fetvası:
… bunları kırub cemaatlerin dağıtmak vacib ve farzdur, müslümanlardan ölen sa’id ve şehid cennet-i a’lâdadur ve anlardan ölen hor ve hakir cehennemün dibindedür, bunlarun hali kafirler halinden eşedd ve ekbahdur… ve dahi nikahları gerekse kendülerden ve gerekse gayrden alsunlar bâtıldur
Sayfa 106Kitabı okudu
mezhebi farklılık tamamıyla siyasi tercihle alakalıdır. Siyasi bakımdan Safevileri tercih, yukarıda ifade ettiğimiz üzere Şafiî/Sünnî bir Kürt aşiretini bir anda Şiî/Kızılbaş yapmadığı gibi, saltanat derdine düşmüş bir Osmanlı şehzadesini de aslında Kızılbaş yapmamaktadır. Mesele tamamıyla devrin şartları ve siyasi menfaatlerle ilgilidir.
Sayfa 143 - TÜRK TARİH KURUMU 3. BASKIKitabı okudu
"Yezit"
Hz. Hüseyin'in şehadetine sebep olan Muaviye'nin oğlu Yezid'in işlediği suçun Sünnî kesime mâl edilmesi ya da İslâm tarihinde siyasi hâkimiyet kavgalarının en dramatik biçimde sonuçlandığı Kerbelâ hadisesinde Sünnî câmiâyı Yezit tarafında görmenin bir sonucu olarak gelişen bu anlayış, Sünnîler arasında yaygın bulunan Kızılbaş-Alevi kesim hakkında uydurulmuş ahlâksızlık ithamları kadar yaygın bir karşı ithamdır.
Sayfa 37 - TÜRK TARİH KURUMU 3. BASKIKitabı okudu
Reklam
Mezhebi farklılaşma ve aynı zamanda devam eden sıcak ve soğuk savaş, genelde Osmanlı toplumunda ve özelde söz konusu mücadele ve farklılaşmanın yaşandığ coğrafyada yaşayan insanlarda, bir taraftan aşılmaz önyargı duvarlarının örülmesine sebep olurken, diğer yandan karşılıklı içine kapanma ve karşısındakini mutlak yanlış ve kötü görme anlayışının doğmasına sebep olmuştur. Söz konusu anlayışın, bilhassa sıcak savaş dönemlerinde siyasi, dini ve askeri önderlerce körüklendiğini tahmin etmek güç değildir. En başta her iki devletin karşılıklı olarak birbirlerini küfürle itham etmeleri ve din adamlarının bu yönde fetvålar verebilmeleri bu durumu açıkça göstermektedir. İçine kapanma ve zamanla meydana gelen karşı taraf hakkındaki bilgisizlik, akla ve havsalaya sığmayacak bir takım suçlama ya da iftiraların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Etkileri günümüze kadar gelebilen bu tür sosyal gelişmelerin, toplum kesimleri arasında nasıl kapatılması güç çatlaklar oluşturduğu bugün bile görülebilmektedir.
Sayfa 145
Şah Kulu kendisini mehdi ilan etmişti
Şah-Kulu’nun nüfuzu o kadar artmıştı ki, taraftarları kendisini mehdi, peygamber, hatta Allah mertebesine çıkarıyor; şahın öldüğü ve Şah-Kulu’nun onun yerine geçtiği şâyiası yayılmış bulunuyor, memleketi ancak onun kurtarabileceğine inanılıyordu.
Merkezi otoriteyle herhangi bir sebeple farklı düşen marjinal guruplann toplum nazarında kötü ya da haksız gösterilmelerinin yegâne yolu, onların genel ahlâka aykın bir takım ithamlarla suçlanmalarıdır.
Sayfa 28
73 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.