Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Saim Savaş

Saim SavaşXVI.Asırda Anadolu'da Alevilik yazarı
Yazar
8.3/10
7 Kişi
39
Okunma
0
Beğeni
1.038
Görüntülenme

Saim Savaş Sözleri ve Alıntıları

Saim Savaş sözleri ve alıntılarını, Saim Savaş kitap alıntılarını, Saim Savaş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1492’de meczup bir dervişin 2.Bayezid’e karşı giriştiği suikast teşebbüsüne kadar, Osmanlılar’ın Erdebil Merkezli Safevi Tarikatı mensuplarına ve hatta diğer tarikatlara olduğu gibi onlara da bir takım mali desteklerde bulundukları söylenebilir.
Şah'a kılıç çekilmez; ona kılıç çeken ya da ona karşı savaşan Müslüman değildir, sözleri, Kızılbaşların Safeviler'e ve Osmanlılar'a hangi gözle baktıklarını gösteriyor.
Sayfa 27 - TÜRK TARİH KURUMU 3. BASKIKitabı okudu
Reklam
Osmanlı-Safevi askeri ve siyasi çekişmesinin sertleştiği gergin toplumsal ortam sebebiyle, içki içen herhangi birinin de, Kızılbaş muamelesine tabi tutularak cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.
Fığlalı ise’ Alevilikte, kadınlı-erkekli toplantılarda içki içilip eğlenilmesini ve çalgılar çalınıp samah edilmesinin, İslam öncesi geleneklerin, İslami bir renkle devamı şeklinde değerlendirilmesi gerektiğini, belirtiyor ve içilen içkiye, Orta Asya Şamanist Türkleri’nde “kansız kurban” anlamına gelen “dolu-tolu” denilmesini, buna destek olarak gösteriyor.
"Geçmişi bilimsel metotlarla anlamaya çalışma teşebbüsü" olarak tarif edebileceğimiz tarih araştırmalarının, siyasi, askerî, dinî ve toplumsal geçmişimizden birtakım dersler çıkarmaya yönelmesi beklenmelidir. Aksi halde tarih araştırmaları, sadece bazı kimselerin geçmişe yönelik meraklarını tatmin etmekten öte bir işe yaramayacaktır.
Sayfa 148Kitabı okudu
Safevilere Kızılbaş denilmesinin, Şeyh Haydar'ın, 12 dilimli Kızılbaş tacı giymesi, kızıl sarık sarınması, müritlerine de, derecelerine göre, ayna tâcı, sarıklı ya da sarıksız olarak giydirmesi üzerine başladığı, söyleniyor. Şeyh Haydar'dan itibaren Safeviye tarikatı mensupları için kullanılan "Kızılbaş tâbirinin, aynı zamanda bazen Safevi Devleti ve bazen de bu devletin hakim olduğu coğrafya için kullanıldığı; ancak zamanla sadece Anadolu'daki Alevi toplulukları için kullanılan bir terim haline geldiği anlaşılmaktadır. Onceler Osmanlı Devleti tarafından, Safevi Devleti ve bu devletin Anadolu'daki taraftarlarını küçümsemek için hakaret anlamında kullanılan "Kızılbaş" tabiri zamanla toplumsal farklılaşma ve kopmaların ardından yükselen önyargı duvarlarının bilgisizleştirdiği zihinlerde, gayri ahlâkî çağrışımlar yapan kelime halinde telaffuz edilmeye başlanmıştır.
Sayfa 144
Reklam
O devirde bazı toplumlar, başlarına giydikleri giysilerin renklerine göre isimlendiriliyordu. Buna göre, Özbekler Yeşilbaş, Safeviler Kızılbaş, Osmanlılar Akbaş, Gürcüler ise Karabaş olarak anılıyorlardı.
Bizim tanrımız Ali’dir.
Niksar’dan Ali Kulu Abdal, Katırcı Deli İbrahim ve Emin Koca adındaki kişilerin; “bizim tanrımız Ali’dir ve namaz ve oruç Yezid’e gelmişdir ve namazımız kılınmışdır ve orucumuz tutulmuşdur ve bizim ka’bemiz İmam Hüseyin’in merkadidir.” Demeleri ilginç ayrıntılardır.
Şiiliğin İran’da güçlü bir devlet halinde ortaya çıkması nasıl İslam dünyasını tam ortadan ikiye böldü ise, Safevilerce gönderilen Kızılbaş halifelerin yoğun propagandaları da, Anadolu’daki Türkmen kitlelerinin önemli bir kısmını, Ahmet Yaşar Ocak’ın ifadesiyle “Halk İslamı”nı yaşayan ana kütleden koparıp farklılaştırdı.
Sayfa 100Kitabı okudu
Müfti Hamza’nın Kızılbaş fetvası:
… bunları kırub cemaatlerin dağıtmak vacib ve farzdur, müslümanlardan ölen sa’id ve şehid cennet-i a’lâdadur ve anlardan ölen hor ve hakir cehennemün dibindedür, bunlarun hali kafirler halinden eşedd ve ekbahdur… ve dahi nikahları gerekse kendülerden ve gerekse gayrden alsunlar bâtıldur
Sayfa 106Kitabı okudu
73 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.