En Beğenilen Salman Akhtar kitaplarını, en beğenilen Salman Akhtar sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Salman Akhtar yazarlarını, en beğenilen Salman Akhtar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mitolojiye göre, Pandora’nın kutusu açılıp dünyaya yayıldıktan sonra geride kutuda tek bir şey kalır. O da tüm bunlarla başa çıkmak için gerekli umuttur.
Annenin gözleri ve özellikle çocuğun onların kendisine bakışlarını hissediş biçimi, insanın kendi değerine ilişkin ilk değerlendirmelerinde çok önemli rol oynar (Wright, 1991). Anneden gelen pırıltılı ve yumuşak bakışlar çocuğa sevilme konumu hakkında bilgi verir. Annenin donuk, solgun ve ilgisiz bakışları onun kendisini sıradan ve hatta görünmez hissederek acı çekmesine neden olur. Annenin hor gören bakışları çocuğun ruhunda bir delik açabilir ve oraya kendinden nefret etme ve intikamcı hiddet tohumlarını ekebilir.
Ağır kişilik bozukluğu olan -narsisistik, antisosyal, paranoid ya da borderline- tüm bireyler yıllar önce bozulmuş bir içsel dengeyi yeniden oluşturmaya çalışıyor gibi görünürler. Hepsi sürekli bir arayış içindedir.
Başına her ne gelirse bu doyurulamaz arzudan gelir;
"Narsisistik kişilik bozukluğu olan birey kendisi ile meşguliyeti yoğun biridir. Öyle gözükse de durumun kibirlilikle pek ilgisi yoktur. Özünde kendisi hakkında gizliden gizliye endişeler hissetmektedir ve utanç duygusuna aşırı yatkındır. Yeterince sevgi ve ilgi içermeyen övgülerle büyüyen bu kişilik hayranlık uyandırmaya bağımlı hale gelmiştir. Bu, onun sürekli aradığı bir şeydir. Sürekli becerilerini geliştirmek, imajını parlatmak ve kendisini diğer insanlara 'pazarlamak' zorunda hissetmektedir. Bunlar çok fazla çaba ve enerji gerektirmektedir. Bu gerçekten çok yorucudur. Bununla birlikte, diğer kişilere ilgi gösterememekten ötürü acı çekmekte ve gerçekten birileri tarafından sevildiğini hissetmemektedir. İnsanların onu kendisi olduğu için değil de sadece başarıları nedeniyle sevdiklerini düşünür. Kendini bu dünyada yalnız hisseder. Narsisistik birey sosyal açıdan başarılı ve insanların imrendiği biri olmasına karşın, kendinden kuşku duyduğu, kendini değersiz hissettiği ve içten sevilmeyi ve kabul edilmeyi doyurulamaz biçimde istediği özel bir dünyada yaşar.