Salman Akhtar

Acının Kaynakları yazarı
Yazar
8.9/10
9 Kişi
79
Okunma
16
Beğeni
2.745
Görüntülenme

Salman Akhtar Gönderileri

Salman Akhtar kitaplarını, Salman Akhtar sözleri ve alıntılarını, Salman Akhtar yazarlarını, Salman Akhtar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hem kendine hem de başkalarına güvenme kapasitesi bebeklik ve erken çocukluk dönemlerinde gelişir.
Kıskançlık
Kıskanç insan hiçbir şeye güvenemez. Sıradaki kötü olayı beklediği olağanüstü aldatma senaryoları kurar kafasında ve bunlardan şüphe duyar. Sonunda gerçeklik, onun yanılsama tiyatrosuna ve yanlış sevgi tanımına eşlik eder hale gelir. Bu kişi her şeyi ne bilebilir ne de tahmin edebilir. Aşığının ona hiçbir zaman tamamen açık olmayacağı aşikardır. Her insan mahremiyete, bir gizli bahçeye ihtiyaç duyar. Ne var ki bu durum kıskanç kişi için dayanılmazdır. Onun, meseleler üzerinde tam kontrole ihtiyacı vardır. Marcianne Blevis'in (2009) kıskançlıktan mustarip bireyle ilgili son derece incelikli tanımı
Sayfa 53 - Okuyan us YayıneviKitabı okuyor
Reklam
..Çoğu "haksızlık koleksiyoncusu" başkalarını ısrarla hatalı veya kabahatli olarak resmetmelerinin altında kendi saldırganlıklarına ilişkin suçluluk duygularının ağır yükünü taşır. Toplumsal açıdan, siyasi liderlerin kendi halklarının sorunları için "dış mihrakları" suç- lamasının ve kendi paylarını görmezden gelmesinin sebebi de bu mekanizmadır.
Sayfa 84
Freud-psikanaliz-kaygı
Freud: “Kaygı, bastırmada sıfırdan yaratılmaz; hâlihazırda, mevcut hatırlatıcı imge doğrultusunda bir duygulanım durumu olarak yeniden üretilir. Duygulanım durumları, kadim travmatik deneyimlerin öncülleri olarak zihnin bünyesine katılmıştır ve benzer bir durum yaşandığında hatırlatıcı imgeler gibi yeniden canlanır. Her bir durum veya tehlike, yaşamın belli bir dönemine veya zihinsel aygıtın belli bir gelişim evresine denk düşer ve ondan dolayı meşru olduğu izlenimi yaratır.” .. -bazı tehlike durumları birey olgunlaştıkça tahliye gücünü yitirir, bazıları ise daha güncel biçimlerde varlığını sürdürür.
Suçluluk vs utanç
Yapısal açıdan, utanç kişinin arzulanan kendilik imgesine yetişememesi ve benlik idealine sadık kalmamasının sonucudur, suçluluk ise kişinin kendi üst benliğinin buyruklarını ihmal etmesinden veya ihlal etmeyi istemesinden kaynaklanır; utanç kişiyi saklanmaya iter, suçluluk ise itiraf etmeye; başkalarının “sessizce” kabullenmesi utancı hafifletir, suçluluğun hafiflemesi için ise başkalarının “sesli” olarak affetmesi gerekir.
Sayfa 71
198 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Göç eden insanların mülteci mi yoksa göçmen mi? Farklılığını analiz ederek bu iki toplum ve birey üzerinde koşulları ve sebepleri duygusal ikmale erişim, göç etme yaşa, göç öncesi kişilik, terk edilen ülkenin yapısı, kültürel farkların büyüklüğü ev sahibinin nüfus tarafından karşılanması, yeni ülkede yetkin olma deneyimi, çocukların doğumu ve bedensel özelliklerin rolü, cinsiyetin etkisi, evlilik ve göç, yasal statü, eşcinsellik ve göç, değişen insan-hayvan ilişkisi vb. konulara psikolojik,psikanaliz, psikodinamik, psikoterapi açıdan yaklaşırken; göç sonrası kişinin kimliği dönüşümü üzerinden de göçmen topluluk ve göçmen terapist yaklaşımı ele alıyor. Göç eden insanların okuyup bir şeylerin farkına varıp kendini tanıma açısından yararlı olacağı görüşündeyim şimdiden iyi okumalar…
Göç ve Kimlik-Kargaşa Sağaltım ve Dönüşüm
Göç ve Kimlik-Kargaşa Sağaltım ve DönüşümSalman Akhtar · Sfenks Kitap · 201813 okunma
Reklam
319 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.