Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sami B. Abdullah

Sami B. AbdullahSiyer Atlası yazarı
Yazar
9.5/10
51 Kişi
160
Okunma
4
Beğeni
894
Görüntülenme

Sami B. Abdullah Sözleri ve Alıntıları

Sami B. Abdullah sözleri ve alıntılarını, Sami B. Abdullah kitap alıntılarını, Sami B. Abdullah en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır. Eşleri, onların anneleridir.” (Ahzab, 33/6)
"Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Allah'ın izniyle, bir davetçi ve nur saçan bir kandil olarak (gönderdik)." Ahzab 33/45-46
Reklam
Arap Yarımadası, Allah'ın yeryüzünü ve üzerindeki insanları yarattığından beri İslam'ın Harem bölgesi ve onun ilk evi olmuştur.Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır:"Yüce Allah gökleri ve yeri yarattığı gün Mekke'yi harem kıldı." (Buhari,Sayd,10; Müslim,Hac,445,446)
Sayfa 28
Allahümme Sallî ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed
"Allah ve melekleri, Peygambere salât ederler. Ey müminler! Siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle selam verin." (Ahzab, 33/56)
enteresan
Arap halkı, Hz. İsmail’in (a.s) tevhid dinin terk edip, putlara tapınmaya başladıklarında ilah edindikleri putlara genelde Hz. İsmail’in neslinden gelen salih kimselerin adlarını veriyorlardı.
"Arabın; Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; siyahın da beyaz tenli üzerine bir üstünlüğü ya da beyaz tenlinin siyah üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır.Hepiniz Adem'densiniz, Adem ise topraktandır." (Hadis-i Şerif)
Reklam
Haris b. Kays es-Sehmî Cahiliye döneminin meşhur kadınlarından Antıla’nın oğludur. Annesine nispet edilerek çağnılır. Düşmanlıkta çok ileri gidenlerden biriydi. Efendimiz'e(sas) karşı çok alaycı bir tavır takındı. Sonra amansız bir hastalığa yakalanarak, feci bir şekilde öldü. Hakkında daha fazla bilgi için bkz: Dimaski, Subului'lHuda, c. 2, s. 450 Hakkında inen ayet "Şu heva ve hevesini ilah edineni gördün mü?” (Casiye, 45/23)
Kur'an-ı Kerim'in tamamı Resulullah asm devrinde yazılı hale getirilmesine rağmen, şu temel sebepten dolayı tek bir Mushaf halinde toplanmamıştır: Resulullah hayatta olduğu sürece vahiy inmeye devam ediyordu. Hergün yeni yeni inen vahiyler olduğu gibi, önceden belli sebeplere bağlı olarak inen bazı ayetler ise nesh ediliyor, hükümleri kaldırılıyordu. Efendimiz de, bunları takip ediyor, olan değişiklikleri anında katiplerine bildiriyordu. Böyle olduğu içinde Kur'an, Mushaf haline ancak Efendimiz'den sonra getirilebildi.
“Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir toplumun, Allah'a ve Elçisine muhalefet eden kimseler için bir sevgi beslediklerini göremezsin." (Mücadele, 58/22)
"Arkadaşlar! Biz, şuan sizin sıkıntı olarak/kerih gördüğünüz şeyleri göze alarak şehadet adına yola çıktık. Biz insanlarla ne sayı ile ne de güçlerinin çoklu­ğuyla savaşmayız, biz onlarla sadece Allah’ın bize ikramda bulunduğu bu din adına savaşırız. Öyleyse yürüyün. Göreceğimiz iki iyilikten/hayırdan biri olacak; ya zafer ya da şehadet!" Abdullah bin Revaha(r.a)
Reklam
Bütün kanıtlar ortada ama...
*** Rabbi onunla konuştu, ona vermek istediğini verdi. Bunların arasında Resulullah'ın(sas) “gözümün nuru" dediği Namaz da vardı. Sabaha doğru kavminin arasına döndüp, gördüklerini onlara aktardığında, çok sert bir şekilde yalanlamayla karşılaştı. Ondan kendilerine Beytü'l-Makdis’i tarif etmelerini istediler. Bunun üzerine Yüce Allah, onu net bir şekilde gözü önüne getirdi. Beytü'l-Makdis'in tüm özelliklerini tek tek onlara bildirmeye başlayınca, oradakiler hiçbir karşılık veremeden öylece kala kaldılar. Ayrıca, Resulullah onlara dönüş güzergahında gördüğü bir kervan hakkında bilgiler de verdi. Bulunduğu mevkiyi, Mekke'ye geliş vaktini, ve kervanda bulunan bir deve hakkında da bilgiler aktardı. Ve olaylar aynen onun söylediği gibi gerçekleştiğinde, bu durum onların zalimlikleri arttırmaktan başka bir şeye yaramadı.Zaten, zalimlere ancak böyle bir küfür ve nankörlük yakışırdı.
Resulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Medine'ye teşrifinden sonra gerçekleştirdiği ilk proje Mescid-i Nebevi'yi inşa etmek olmuştur.
Sayfa 170Kitabı okudu
Halid bin Velid olayı anlatırken şöyle demiştir: “Mute savaşı günü ellerimde dokuz kılıç kırıldı; geriye sadece Yemen yapısı bir kılıçtan başka dayanan kalmadı.”
Sayfa 349Kitabı okudu
Zerre değişmemişler!..
"Ey Yahudi topluluğu! Allah'ın sizin başınıza da aynen Kureyş’e indirdiği intikam azabını indireceğin­ den sakının! Siz kesinlikle biliyorsunuz ki, ben de Allah tarafından gönderilmiş bir Peygamberim. Bu hususu siz kendi kitabınızda buluyor ve bunun size, bir Allah tavsiyesi olduğunu anlıyorsunuz" buyurdu. Yahudiler de; "Yâ Muhammed! Ne o sen bizi de kendi kavinin Kureyş gibi görüyorsun herhalde? Savaş nedir bilmeyen bir kavim ile karşılaşıp da fırsatı yakala­yıp, onları yenmiş olman seni sakın aldatmasın. Vallahi sen bizimle savaşacak olursan işte o zaman bizim ne yiğit bir millet olduğumuzu anlayacaksın" dediler. Benû Kaynuka Yahudileri, bu sözleriyle kendilerinin Yahudilerin en yürekli, en zengin ve en isyankar toplu­ luğu olduklarını ifade etmek istiyorlardı. Bunun üzerine yüce Allah şu ayet-i kerimeleri indirdi: "(Resûlünı!) İnkâr edenlere de ki: Yakında mağlup olacaksınız... ” (Al-ilmran,3/12) "(Antlaşma yaptığın) bir kavinin hainlik yapmasından korkarsan, sen de (onlarla yaptığın ahdi) aynı şekilde bozduğunu kendilerine bildir.(Enfal, 8/58)
Dosta güven, düşmana korku :)
*** Resulullah (sas), ashabına tavaf esnasında Kureyş’e bedensel ve moral güçlerini göstermelerini emretti. Zira, o sıralarda Mekke'de, Müslümanların Yesrib hummasına yakalamamış hasta ve zayıf oldukları yönünde dedikodular dolaşıyordu. Efendimiz ( bu dedikoduları duyunca ashabına güçlü kuvvetli olduklarını Mekkelilere göstermek için tavafın ilk üç şavtını, hızlı bir şekilde adeta koşarcasına(remel) yapmalarını ve ihramlarını sağ omuzlarından açarak pazularını göstermelerini(ıztıba)emretti. Müslümanlar bu emre uyup, tavaflarını böyle yaparlarken halk, Mekke çevresindeki dağlardan Müslümanları izliyorlardı.
123 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.