Hatta bence beni siyasi dama tahtasındaki karelerin birçoğuna, bazen bir seferde tek kareye bazense aynı anda birden fazla kareye oturttular: anarşist, solcu sözde ya da gizli bir Marksist, aleni ya da gizli bir anti-Marksist, Gaulecülüğün hizmetinde bir teknokrat, yeni tip bir liberal vs… Kendimi tanımlamayı tercih etmediğim ve çok farklı kimliklerle yargılanıp sınıflandırılmaktan keyif aldığım doğrudur.