0.0/10
0 Kişi
7
Okunma
0
Beğeni
77
Görüntülenme

Hakkında

Middlebury College Siyaset Bilimi Bölümü’nde öğretim üyesi. Siyaset Bilimi doktorasını 2010’da Virginia Üniversitesi’nden almış, 2011’de Yale Üniversitesi’nde misafir araştırmacı olarak bulunmuş, 2012’ten 2014’e kadar Sabancı Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi ve İstanbul Politikalar Merkezi’nde araştırma koordinatörü olarak çalışmıştır. Demokratikleşme ve demokratik gerileme, İslâmi hareketler ve siyasi partiler üzerine çalışmaları uluslararası dergilerde yayımlanmıştır. Ayrıca bu konularda Democracy, Identity, Foreign Policy in Turkey: Hegemony through Transformation (Fuat Keyman ile birlikte, Palgrave Macmillan, 2014) ve Democracy or Authoritarianism: Islamist Governments in Turkey, Egypt, and Tunisia (Cambridge University Press, 2023) kitapları yayımlanmıştır.
Unvan:
Öğr. Üyesi

Okurlar

7 okur okudu.
1 okur okuyor.
5 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Rejim
Türkiye hâlâ bir demokrasi midir? Yoksa tamamıyla otoriter bir rejim midir? Bu kitapta biz Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) 2002 yılında devraldığı kusurlu demokrasiyi, iktidarı altında "rekabetçi otoriter" olarak adlandırılan bir rejime dönüştürdüğü tezini savunuyoruz. Bu tanım Türkiye'deki rejimin ne demokratik ne de tam otoriter olmadığını vurguluyor, ikisinin karışımı yani "melez” yapısını ortaya çıkarıyor. Otoriter rejimlerde vatandaşların iktidarları belirleme imkânı yoktur. Türkiye bu sebeple tamamen otoriter bir rejim değildir. Çünkü hâlâ farklı siyasi partilerin birbirleriyle rekabet ettikleri seçimler düzenli aralıklarla yapılıyor ve yasama ve yürütme erki bu seçimler sonucunda belirleniyor. Ancak Türkiye'de seçimler ne adil ne de özgür koşullarda yapılabiliyor. Dolayısıyla, Türkiye ne tam bir demokrasi ne de tam bir otokrasi olarak tanımlanabilir.
Rejim
Levitskt ve Ziblatt'ın "demokratik gerileme"yi veya otoriterleşmeyi üç aşamaya bağlayan görüşüne göre rilmesi. Ilk aşamada iktidar, hükümeti denetlemekle yükümlü yargı, devlet bürokrasisi ve bağımsız kurumlar gibi aktörleri ele geçirir. İkinci aşamada muhalefet partilerinin ileri gelen isimlerini yargı ve diğer devlet kurumlarını kullanarak siyaset dışı bırakır; muhalefeti destekleyen medya, iş insanları ve sivil toplum kuruluşlarını cezalandırır. Üçüncü aşamada ise seçim kurallarını ve kanunlarını istediği şekilde kendi lehine değiştirir. Yine de seçim sonucu seçimler bitmeden belli olmaz ve muhalefet , otoriteleşen iktidarın aldığı önlemlere rağmen seçimi kazanabilir
Reklam