En Eski Selim Gürselgil İletileri
En Eski Selim Gürselgil iletilerini, en eski Selim Gürselgil okur görüşlerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dinden mantık tamamen tecrid edilemez, çünkü dinde kesin hükümler vardır dedik. Hâlbuki "dine dayalı düşünce"de kesin hükümler yoktur; tam aksine "kesin hükümden kaçınmak" vardır. Bu yüzden dine dayalı düşünceye mantık değil, diyalektik yoldaşlık eder.
Selim Gürselgil
BÜYÜK DOĞU-İBDA'NIN GEREKLİLİĞİ
Zamanımız müslümanlarının iki büyük zaafı var. Birincisi kavga etmeyi bilmiyorlar. Kavga çıkınca çoğunluğun kaçacak delik aramasını kastetmiyorum sırf. O da doğru ama daha önemlisi, bir yiğitce duruş, bir gözükaralık, bir fedakarlık ahlakı görmüyoruz.
Düşman görünce sıvışmaya hazır Arap tavşanı psikolojisiyle kavga edermiş gibi yapılıyor. "
BİZ OLAMIYORSAK ZIDDIMIZI ELEŞTİRMENİN FAYDASI DA YOK!
- "Ben tabii çok fazla dışarıya dönük eleştiriler yapmıyorum. Daha ziyade İslâmî kesime yönelik eleştiriler yapıyorum. Bunun başlıca iki sebebi var. Birincisi, işin bir ucuzluk tarafı, manipülasyonlara da alet olmaya müsait tarafı var. Dışarıya sallamak kolay. Çoğu zaman ezbere klişelerle yapılabiliyor bu. Sahte kutuplaşmalar, ucuz
MESELE BATAKLIK DEĞİL, SİVRİLEŞEN SİNEKLER…
- "Kadın voleybol millî takımımızdaki, cinsel yönelimini ters yönde kullanan voleybolcumuz hakkında bir iki lakırdı da ben edeyim mi?
Etmesem olmaz zaten. Bütün İslâmcılar bunu konuşuyor. Bir kutsal savaş veriliyor burada. Ben niye geri kalayım? Elbette o mübarek insanların safında yerimizi alacağız.
Bir kere voleybol bizim millî(!) bir
İSLÂMCI KAVGA, İSLÂMÎ DÜNYA GÖRÜŞÜYLE OLUR!..
- "Zamanımız Müslümanlarının iki büyük zaafı var. Birincisi, kavga etmeyi bilmiyorlar. Kavga çıkınca çoğunluğun kaçacak delik aramasını kasdetmiyorum sırf. O da doğru ama daha önemlisi, bir yiğitçe duruş, bir gözükaralık, bir fedakârlık ahlâkı görmüyoruz. Düşman görünce sıvışmaya hazır Arap tavşanı psikolojisiyle kavga edermiş gibi yapılıyor.
TEOMAN VE LÂİK KUDURGANLIK...
- "Şarkıcı Teoman Üstad Necip Fazıl’ı keşfetmiş ve yeni çalışmasını O’na ithaf ediyor… Tabiî lâik kesim bayağı bir kuduruyor bu keşif karşısında… Necip Fazıl kimmiş, nasıl keşfedilebilirmiş… Onların işi de zor. Hayatlarında hiçbir zaman Necip Fazıl’ı keşfedemeyecekler, yani hakikati… Bir yalanı yaşayıp bir yalan olup gidecekler…
Aralarından bazıları, en kudurmuşları, o yalanın yalan olduğunu bile bile, göre göre, ona yapışmaya devam edecekler… Ama büyük çoğunluğu için yalan, güzel bir masal olarak kalacak…
Aktris Lale Mansur bunlar gibiydi. Solcu olmakla aydın oluyor, bir şey okumasına, bilmesine, anlamasına gerek kalmıyor, şişenin dibini buldu mu cahil halkın üstüne çıkıveriyordu. Hatırla Sevgili dizisi çekilirken, rolüne adapte olmak için döneme ilişkin pek çok kitap okumuş. Okuyunca lâik kesimin Demokrat Partililere yaptığı işkenceleri görüp etkilenmiş. Demokrat Partililer; aslında onlar da lâik ama cahil halkın her daim tepesine balyoz indirmeyi değil, bazı şeylerine hoşgörü göstermeyi savunuyor; düşmanlık buradan çıkıyor. Etkilenince yolundan şüphe etmiş. Bu yönde birkaç demeç vermişti. Lâik kesim buna bir kudurdu, senelerce sanat piyasasına çıkamadı, hiçbir iş yapamadı. Lâik kesimin kudurması fenadır. Bildiğiniz kuduz illetine benzeyen yönleri varsa da ondan da fenadır. Tam bir ruh hastalığı ve linç gürûhu hâlinde kudurmadır. Umarız Teoman’ın da anasından emdiğini burnundan getirtmez.
Ne mutlu, kalbine hakikat güneşinin doğduğu ve kafasını o güneşin ışıklarının aydınlattığı insanlara!..
Selim Gürselgil adimlardergisi.com 22 Ağustos 2023
VAİZ TAKIMININ ZIRVALARI
- "Bizim vaiz takımının çoğunlukla ağzından çıkanı kulağı duymaz. Bir şey düşünür (veya gibi yapar) ama bir düşünceyi kafasında 2 sn’den fazla tutamadığı için söz başka yere atlar. Ne mantıklı bir cümle, ne zekice bir nükte, ne bilgece bir söz… Akım diyecekken -diyemez- b..um deyiverir.
Bakalım öyle mi? Şimdi ne diyor bu arkadaş? “Keşke Yunan
BU DÜZEN İFLÂH OLMAZ!
- "Bu düzen yanlıştır. Bu düzen iflâh olmaz. Bu düzen toplumun her köşesinde mafya bozuntuları, üçkâğıtçılar, vurguncular ve bilumum ahlâksızlar üretiyor. Bu insanları bu hâle bu düzen getiriyor. Onun verdiği eğitim, insanlara gösterdiği kazanç şekilleri, yaşama ve eğlenme biçimleri, hakkaniyet ve adalet ölçüleri, özendirdiği insan tipleri