Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Semih Öztürk

Semih ÖztürkÖnce Dağlar Kar Tutacak yazarı
Yazar
8.5/10
77 Kişi
366
Okunma
12
Beğeni
2.534
Görüntülenme

En Eski Semih Öztürk Gönderileri

En Eski Semih Öztürk kitaplarını, en eski Semih Öztürk sözleri ve alıntılarını, en eski Semih Öztürk yazarlarını, en eski Semih Öztürk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dörtnala koşan atlar değil, rediflermiş aslında. İnsan sadece baktığı boşluklarda asılı kalırmış. Hevesle kursak arasında toza dumana kim karıştıysa yediği ömrün helali hoş olurmuş. Topraktan gelenin çamura kesmesi hayırdanmış. Bir gün nasılsın diye soracak olurlarsa iyiyim demeyecekmişsin, ayıpmış. Yarım olmak ödevmiş. Tam bile olsan yarım durmak lazımmış. Dünya herkese yetecek kadar bir yer kaplarmış. Dağın suyu, ormanın ağacı, sofranın tuzu, gecenin gündüzü eninde sonunda birbirine karışırmış. İnsan, asıl eksildikçe tamamlanırmış. Öğrendim.
Dalları budanan ağaçları düşün. Önceleri şekilsiz, çirkin dururlar. Sonra budandıkları yerlerden filiz vermeye başlarlar. Yeşilin ilk tonunu, en tazesini, en güzelini o zaman görürsün. Günden güne öyle güzel gürleşirler ki izlemeye doyamazsın. Ağaç büyür, yaprak açar, saçaklanır. Varsa meyvesini toplarsın. Gölgesinde uyur, uyanırsın. Ama hiç kimse hesaba katmaz, dalın ağrısı salıncak yarasındandır.
Reklam
Bu yalana inandığım kadar başka hiçbir şeye inanmadım şimdiye dek. Titanik batıyordu ve biz keman çalıyorduk.
Hastanede zaman geçmez. Özellikle akşamları. Oyalanacak bir şeylerin yoksa inat eder, öylece durur. Bir türlü geçmeyen zamanın vazodan hiçbir farkı yoktur. Koyduğun yerden kaldırmadığın sürece oradadır. İçine çiçek koymuşsun ya da koymamışsın değişmez. Sadece durur. Zaman, soğuk bir cam olarak vardır ve ağırdır. Sessizlik, bıçak keskinliğinde bir ambulans sireni ya da acil servisten kopan çığlık bazen hayatı sorgulaman gerektiğini hatırlatır. Yaşıyor olmaktan utanırsın, saklanacak kuytu köşe arar, bulamazsın. Ortadasındır. Ortada olma halinin utancı başka hiçbir şeye benzemez. Hırsızlık, dolandırıcılık, yalan hepsi solda sıfır kalır. Buna hayat diyorlar, ötesine yaşamak.
Hamal ilanının üzerine "KÖMÜR 17 LİRA" yazısını yapıştırdı yeni gelenlerden biri. Akılları sıra indirim yapmışlar, yoldan geçenlere onun müjdesini veriyorlar. Yükleme bitti. Hamallardan biri -terlemiş olacak- parkasını çıkarıp duvardaki yazının üzerine astı. Parka, K harfinin üzerini kapattı.
Gözümün içine âmin bekleyen dua gibi bakıyordu.
Reklam
Bir şey var şuramda İbrahim. Ne zaman yutkunsam içimdeki ısırgan otlarını suluyorum.
Ne güzel şeymiş insanın sevdikleriyle birlikte bir fotoğrafta gülümsemesi. Söz, döndüğün gün gidip en güzel fotoğrafçıda fotoğraf çektireceğiz. Sahi, insan fotoğraf çektirirken neden gülümser Ayten?
Ecevit Kitap Kırtasiye
"Ecevit'in acısını kıskandım. Yalan mı söyleyeceğim. Haciz gelecek bir dükkânımın, evi terk edecek bir karımın olmaması zoruma gitti. Öyle ki boğazımda düğümlenen boğum kurudukça kurudu, kaskatı kesildi. Boğazımdan kıvrılıp karnıma yapıştı. Kendimden utandım, aklımdan geçenlerden, Ecevit'ten, yere düşen fıstık kabuklarını taşıyan karıncalardan, karıncadan iki lokma ekmek dilenen ağustosböceğinden hatta. Belim büküldü. Hepsinden ayrı ayrı utandım. Keşke yağmur yağsa da bu utancımı yıkasam, dedim, kıyıda köşede çitileyip atsam üzerimden."
Sayfa 21 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Yarı Tahliye
"Çıktığım gün rakı içeceğim Engin. Bardağı beline kadar doldurup bırakacam yağmurun altına. Yağmur suyuyla sulanacak rakı. Dolana kadar bekleyecem. Sen hiç yağmur suyuyla rakı içtin mi?" "Yok abi, içmedim." "Ben de içmedim."
Sayfa 66 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
417 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.