Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Şemsettin Özdemir

Şemsettin ÖzdemirKur'an'ı Anlamaya Giriş yazarı
Yazar
8.0/10
5 Kişi
24
Okunma
0
Beğeni
1.363
Görüntülenme

Şemsettin Özdemir Gönderileri

Şemsettin Özdemir kitaplarını, Şemsettin Özdemir sözleri ve alıntılarını, Şemsettin Özdemir yazarlarını, Şemsettin Özdemir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Reklam
Muhkem (açık bariz) ve Müteşabih( manası kapalı) ayetler meselesi
Şatıbi daha sonra, müteşabihât konusundaki ihtilaflanın delilleri bütun yönleriyle degil de sadece bir yönüyle ele almaktan kaynaklandığımı, müteşâbih sanılan çoğu şeylerin aslında müteșâbih olmadığını açıklar. Bu bağlamda Kur'an ayetleri arasında çelişki bulunmadığını ve eğer Kuran kendi bütünlüğü içinde ele alınırsa ihtilaf sanlan birçok hususun aslında ihtilaf olmadığının anlaşılacağını ısrarla vurgular. ~ Şari'in muradı, muhkem âyetlere öncelik tanıyıp manasını kavramaktır. Böylece yakin hasıl olur; ilimde rusûh mertebesi gerçeklesir; müşkil olan hususlar ortadan kalkar. Kalbinde kőtülük olanlar ise, muhkem âyetlerin manasını kavramadan önce, müşkil ve müteşabih ayetlerin kavranmasına öncelik vermişlerdir. Bu davranış makûl, mutâd ve meșrû olanın aksine bir davranıstır."
NASIH (hükmü kaldıran ayet) ve MENSÛH(hükmü kalkan ayet)
Hazreti Peygamber, böyle bir seyden bahsetmedigine göre, bunun nereden çıkmış olduğunu anlamak çok kolaydır . Demek ki, Asrı Saadet'ten sonra, birbirini tutmadıgı görülen iki âyet karşısında kalanlar, bunlardan birinin digerini neshetmiș olduğunų sanmışlardır. Halbuki Kuran-ı Kerim, nasıl tefsir edilmesi gerektiğini anlatan kaideleri beyan ederken bütün kitapta birbirine uymayan, birbirini tutmayan iki ayet bulunmadığını belirtmiştir. Diger bir ayet-i kerime de, Kuran'ın ayetleri arasında hiçbir ayrılık bulunmadığını anlatarak, "... Bu Kur'ân, Allah'tan gayrısı tarafindan olsaydı, elbette ki, içinde birçok ayrıliklar ve ahenksizlikler bulacaklardı. "(4/82) diyor. Madem ki Kur'ân içinde hiçbir aykırlık, hiçbir ahenksizlik yoktur, nâsih ve mensuh da bulunmamak icab eder. Çünkü, nâsih ve mensûhun temeli, âyetler arasında uygunsuzluklar bulmaktır.
SON...
. Kur'ân'ı unutarak neredeyse 'yaşayan ölüler' haline gelen müslümanların tekrar Kur'ân'a sarılarak dirilme vakti hâlâ gelmedi mi? .
Sayfa 243 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
. Kur'ân İnsanı, Kur'ân'ı kendi aklı ile değil, kalbi ile okur. Okuması elbette ki akletmeyi de gerektirir. Ancak akletme ve anlama kalbin bir faaliyetidir, hesaplayıcı aklın faaliyeti değildir. Onun kalbi müşahhas tüm varlığının merkezidir ve hem bedenini hem de ruhunu ihtiva eder. .
Sayfa 237 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Reklam
. Gerçek anlamda cihad, insanın kalbini, dilini ve bütün bedenini Allah'a teslim etmesi için nefsi ile mücadele etmesi; bütünü ile nefsi için ve nefsi ile değil, bütün varlığı ile Allah için ve Allah ile olmasıdır. .
Sayfa 220 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
. Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: "Mücahid, Allah'ın emrine bağlılık için nefsi(iç âlemindeki ihtiras, arzu ve istekleri)yle mücadele edendir. Muhacir de Allah'ın yasakladığı şeyleri terkedendir." .
Sayfa 218 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
. Ashâb-ı Kirâm, Kur'ân'la ilişkisini sürekli tutmuş, Kur'ân'sız geçen bir günü ziyan saymıştır. Bu konuda Hz. Osman (r.a) şöyle demiştir: "Eğer kalplerimiz temiz olsaydı, Rabbimizin kelâmına doyamazdık. Ben Kur'ân okumadığım bir günün geçmesini istemem." .
Sayfa 189 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
. Hz Ali (r.a) Kur'ân'ın bitmez bir hazine olduğunu şöyle vurguluyor: "...O, ilmin kaynaklarıdır, denizleridir. Ondan ne kadar su alan olursa olsun, tükenmez." .
Sayfa 189 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Reklam
. Kur'ân herhangi bir beşeri kitap değildir; O sık okunmaktan dolayı eskimez; O'nu her okuyuşta yeni bir bakış açısı, yeni bir düşünce ve yeni bir ipucu yakalarsınız. Allah Resûlü'nün işaret buyurduğu gibi: "Alimler ona doyamaz. Çok tekrar edilmekten dolayı eskimez. O'nun acâibi (yenilikleri) sona ermez." .
Sayfa 188 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
. Kur'ân, tarihin bir dönemine ışık tutan, asırlar öncesinde kalmış bir tarihsel malzeme değil, aksine bugün ve gelecek için de geçerliliğini koruyan ezeli ve ebedi doğrular ve hayat ilkelerinden oluşan bir "saadet kılavuzu"dur. Kur'ân 1400 sene öncesinin problemlerini çözüp o günün insanının ebedî mutluluğunu sağlayacak düsturlar içerdiği gibi, bugünün ve yarının toplumlarının kurtuluşuna vesile olacak canlı, eskimez ve pratik çözümleri de içermektedir. Kur'ân'a teslim olmuş mü'minlere düşen, Onu bugünün pratiğinde canlı bir gözle okuyup anlamak ve mushafın iki yaprağı arasında mahpus kalan bu ebedi hazineyi gün ışığına çıkarmaktır. .
Sayfa 183 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
. Kur'ân, kendisi uğrunda belli bir çaba, uğraş ve fedakârlık göstermeden, onun ilkelerini kendi hayatımızdan ve en yakınlarımızdan başlayarak dünyaya hakim kılmanın sıkıntısını çekmeden, fildişi kulelerden mücadele ortamına, cihat arenasına inmeden anlaşılamaz; zaten bu yüce Kitab da sırlarını onlara açmaz. .
Sayfa 182 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.