II. Meşrutiyet döneminde, alfabenin yeniden düzenlenmesi ve Latin alfabesinin alınması gibi iki ayrı yönde tartışmalar sürerken, İslam Birliğinin en büyük savunucusu Abdülhamit’in, “halkımızın büyük cehaletine sebep, okuma yazma öğrenimindeki güçlüktür. Belki bu işi kolaylaştırmak için Latin alfabesini kabul etmek yerinde olur,” şeklindeki düşüncesi ilginçtir. (Oysa ki II. Abdülhamit devletin resmi dilinin Arapça olmasını da istemiştir.)