Hakkında
1963 yılında Ağrı’da doğdu. 1978 öğretim yılında Muş İmam-Hatip Lisesinden mezun oldu. Aynı yıl Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine başladı ve 1985 yılında mezun olarak lisans eğitimini tamamladı. 1978-1981 yılları arasında Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yaptı. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı Tefsir Bilim Dalında başladığı Yüksek Lisans eğitimini Kur’an’a Göre Yahudilik ve Hıristiyanlığın Geçerliliği Sorunu başlıklı teziyle 1994 yılında tamamladı. Aynı Enstitüde yürüttüğü Doktora çalışmasını ise Kur’an ve Tarihsellik Tartışmaları başlıklı tez çalışmasıyla 2001 yılında tamamlayarak Doktora derecesini aldı. Doktora çalışması bazı İlahiyat fakültelerinde ders kitabı olarak okutuldu.
Doktora sonrası dönemde akademik çalışmaları bağlamında birçok ulusal ve uluslar arası bilimsel toplantı ve sempozyumlara katılarak tebliğler sundu, müzakerelerde bulundu. Kaleme aldığı bilimsel çalışmaları Tezkire, Bilimname, Milel ve Nihal ve İslami İlimler gibi dergilerde yayımlandı. Çeşitli tarihlerde Mısır, Suriye, Ürdün ve Lübnan gibi Arap ülkeleriyle Fransa, İtalya ve Almanya gibi bazı Batı ülkelerinde bulundu. Halen İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalında Yrd. Doç. Dr. Olarak çalışmaktadır. Evli ve beş çocuk babası olup Arapça ve İngilizce bilmektedir.
Tam adı:
Yrd. Doç. Dr. Şevket Kotan
Unvan:
Akademisyen, Yazar
Doğum:
Ağrı, Türkiye, 20 Mayıs 1963
Okurlar
3 okur beğendi.
48 okur okudu.
2 okur okuyor.
35 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
Günümüz insanlarının yazılarını yanılmaz otorite kabul edip Kur'an Kerim'i bu otoritenin belirlediği kriterler çerçevesinde değerlendirmek doğru mudur? Yüce Allah'ın bir hidayet rehberi olarak gönderdiği ve insanın bütün hâllerine hitap eden Kur'an'ı, bu kriterlerle ölçme ve değerlendirmenin meşruiyeti nereden gelmektedir?
İnsan, ne olduğunu ve ne istediğini ancak kendi varlığının binlerce yıllık gelişimi içinde bilebilir; asla nihai sözlerde, genel geçer kavramlarda değil.
Kur'an ayetleri, sadece tarihsel ayetler olmadıkları gibi, sadece evrensel mesajlar içeren ifadeler de değildir. Bir kısım ayetlerinde daha çok, ucu açık mesajlar ağırlıklıyken, diğer bir kısmında ise değer belirleyen, emreden, yasaklayan ve kanun koyan tonlar ağırlıktadır.
"Ey Rabbim! Ben yenildim, yardım et."
(Kamer, 10)
Kur'an vahyi, tarihsel süreçte bir taraftan doğruları göstermek amacıyla tarihe aktif bir rol içinde girerken, diğer taraftan kendi doğruluk iddiasının mutlak delilini tarih içinde mümkün görmediğinden paradoksal yapısını korumakta ve bütünüyle tarihselleşmeye karşı direnmektedir.
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
