Sibel Eraslan Gönderileri
Sibel Eraslan kitaplarını, Sibel Eraslan sözleri ve alıntılarını, Sibel Eraslan yazarlarını, Sibel Eraslan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gecenin en cömert olduğu şeydir karanlık, mahcubiyeti örter, kusurları örter, insanı insana eş kılar, eşit kılar...
Ve şayet Allah dilerse, eşlerin kalbine göklerden sevgi inzal olur da o müveddetin yanında cümle mehtaplar sönük kalır..
Sayfa 201 - TİMAŞ
Aklıma iffetiyle sınanan Meryem validemiz geliyordu.
Rabbine itaati, onuru ve namusuyla herkese örnek gösterilen bu mukaddes kadına dahi iftira atılmamış mıydı? İffetine şahitlik eden en yakın akrabaları bile ondan şüphe duymamışlar mıydı?
O anda canıma değen bu acıyla bildim ki bir kadın için dünyadaki en ağır imtihan, namusu hakkında çıkartlan dedikodulardır...
O hayatımın en dertli ve en yalnız günlerinde Hz. Meryem benim ışığım, çiledaşım olmuştu. Bir kandil gibi aydınlatıyordu ondan bahseden ayetler dünyamı....
Sayfa 218 - TİMAŞ
Savm..Oruç..
Vazgeçmek demekti savm. Aslında dünyalık olanla kendisi arasında sürekli mesafeler koyan bir kimse olarak Resulallah’ın (sav) timsali gibiydi bu ibadet.O’nun(s) hayatı tümüyle savme benzerdi aslında.
Ve Asr’ı hüsrandan kurtaracak şey..
Neydi o?
İstikametti kuşkusuz. Vaktin yoldaşı olan, vakte hareket ve anlam bahşeden şeydi istikamet..
Ne kader çok şey sığar ama günün o ikindi demlerindeki etek uçlarına ..
İkindi, hüzündür. Gözü arkada bırakan bir vedalaşma ışığı vardır ki ikindi demlerinin, yaz ortasında bile kırık, soluktur rengi. Rengi ikindinin, dünyanın en güzel gülüdür. Birazdan kuruyacak…
İkindi, ah güzel vakti günün, çok çabuk soluverecek bir olgunluğun da imzası gibidir.. İşlerin bitirilmeye yaklaştığı, dönüş yoluna çıkıldığı zamanlar…
Zira daha doğmadan evvel anası, onu tüm bağlardan azade kılarak adamıştı Rabbine.
Adanmak, bağsızlıktı Hz. Meryem için.
Sayfa 264
“Hepiniz çobansınız..” Güttüklerinizden sorumlusunuz.ص(sav)
Bir gün evladın baba üzerindeki hakları sorulmuştu Resulallah'a (s)... "Ey insanlar, kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun" (Tahrim, 6) ayetini okuyup... “Çocuğun baba üzerindeki hakkı; yazı yazmayı, yüzmeyi ve ok atmayı öğretmesidir" demişti... Başka bir seferindeyse, "Çocuğun babası üzerindeki hakkı, ona güzel bir isim koyması, güzel bir terbiye vererek yetiştirmesi, ergenliğe erince evlendirmesi ve ona Kitab'ı öğretmesidir" demişti...
Kadınlar da geri kalmazdı öğrenmek konusunda erkeklerden... “Ailesine güzel bir terbiye ve tahsil veren kişinin ecri, diğer öğretenlere nazaran iki kat arttırılacak ecirle karşılanır" anlayışıyla herkes evinin de öğretmeniydi... Kadınlar ve çocuklar da çok istekliydi öğrenme konusunda.