Süleyman Kani İrtem

Osmanlı Sarayı ve Haremin İç Yüzü yazarı
Yazar
8.3/10
4 Kişi
19
Okunma
3
Beğeni
1.396
Görüntülenme

En Eski Süleyman Kani İrtem Sözleri ve Alıntıları

En Eski Süleyman Kani İrtem sözleri ve alıntılarını, en eski Süleyman Kani İrtem kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sömürülen hasta adam Osmanlı...
Hasta adam ölmemeli idi! Amma iyileşmemeliydi de! Ağızlarında insaniyet ve medeniyet kelimeleri dolaşan üzgün tavırlı doktorlarda (sözde dostlar İngiltere,Fransa,Almanya) onların verdikleri reçeteleri hazirlamağa şitap eden etraftaki eczacılar her hareketini haris gözlerini diktikleri hastanın başucunda bekliyorlardı! Kendi haline kalsa hasta belki iyileşmeye yüz tutabilirdi; fakat hariçten, dahilden zehirli ilaçların ardı, arkası kesilmiyordu.
Tarihi tekerrür
Yirmi bir sene içinde yapılan bu beş milyon franklık istikrazlardan (borçlardan) hazineye yarısından az fazla bir nisbette giren bu paranın yüzde onu ile 1250 kilometrelik demiryolu yapılmış, bir kaç zırhlı ile Boğaziçinde bir kaç saray ve köşk vücuda getirilmişti. Yüzde doksanı da memlekete faydalı hiç bir eser bırakmayarak eriyip gitmişti
Reklam
bizim Milli Eğitim Bakanı gibi
Abdülhamid her sıkıştıkça "sıkıntıya çare bulamıyor!" diye maliye nazırını değiştirirdi. -26 senede 26 defa!-
Gözüm ki kana bulandı şarabı neyliyeyim? Ciğer ki ateşe yandı kebabı neyliyeyim? Ne yare yaradı cismim, ne bana! Bilmem hiç, İlahi! Ben hu bir avuç türabı neyliyeyinı?
Sayfa 5 - Temel YayınlarıKitabı okudu
Abdülmecid tıpkı babası gibi son senelerinde işrete iptilayı arttırmıştı. Ancak sarayda akşam namazını kılmadan, başmabeynci ve sair büyük memurlar çekilmeden işrete koyulmazdı. Bunlar çıkınca sızıncaya kadar içerdi.
Sayfa 39 - Temel YayınlarıKitabı okudu
Abdülmecid'in Tophane'den Dolmabahçe'ye giderken arabada uyuya kaldığı, arabası harem-i hümayun kapısına vardığı halde uyanmadığı için etba ve bendeganının onu beklemeğe mecbur oldukları çok vaki olmuştur. * Adile Sultanın da hizmetinde bulunmuş olan saray Baltacılanndan Esat Efendi, sarayda gördüğü hadiseleri teferruatile nakletmekten hoşlanırdı. Esat Efendi, Abdülmecid'in şuursuz ve sarhoş olarak Tophane köşkünden Dolmabahçe sarayına sevkolunduğuna çok defa şahit olduğunu, padişahı bizzat da böyle çarşaf ile taşıdığını anlatırdı.
Sayfa 40 - Temel YayınlarıKitabı okudu
Reklam
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.