Süleyman Kani İrtem

Osmanlı Sarayı ve Haremin İç Yüzü yazarı
Yazar
8.3/10
4 Kişi
19
Okunma
3
Beğeni
1.391
Görüntülenme

Öne Çıkan Süleyman Kani İrtem Gönderileri

Öne Çıkan Süleyman Kani İrtem kitaplarını, öne çıkan Süleyman Kani İrtem sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Süleyman Kani İrtem yazarlarını, öne çıkan Süleyman Kani İrtem yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
297 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Avrupa tarafından "Hasta Adam"olarak tâbir edilen Osmanlı"nın -yaklaşık- son yüz yılında yaşanan bazı konuların ele alındığı, dönemin belgeleri incelenerek hazırlanmış bir kitap. Boşalan kasada olmayan parayla demir yolu yapma hevesindeki yönetim, iş bilmez insanların ve dönen rüşvet çarkıyla hak etmeyenlere verilen işler ve zarara uğratılan Devlet-i Âli Osmanlı... Alman,İngiliz,Fransız,İtalyan,Amerikan,Rusya misyonerlerinin cirit attığı, birbiriyle mücadele ettiği ve yarıştığı; bunları neredeyse sadece izlemekle yetinen âciz bir yönetim... Suça karışan bazı misyonerlerin mahkeme kararıyla cezalandırıldığı ancak İngiliz yönetiminin baskısıyla cezayı kaldırmak zorunda kalan Padişah (tanıdık bir olay sanki !!! ) SİZ GÜÇLÜ DEĞİLSENİZ, GÜCÜ OLANLARA HER DEVİRDE BOYUN EĞERSİNİZ !!! iyi okumalar
Şark Meselesi Osmanlı'nın Sömürgeleşme Tarihi
Şark Meselesi Osmanlı'nın Sömürgeleşme TarihiSüleyman Kani İrtem · Temel Yayınları · 19992 okunma
bizim Milli Eğitim Bakanı gibi
Abdülhamid her sıkıştıkça "sıkıntıya çare bulamıyor!" diye maliye nazırını değiştirirdi. -26 senede 26 defa!-
Reklam
Sömürülen hasta adam Osmanlı...
Hasta adam ölmemeli idi! Amma iyileşmemeliydi de! Ağızlarında insaniyet ve medeniyet kelimeleri dolaşan üzgün tavırlı doktorlarda (sözde dostlar İngiltere,Fransa,Almanya) onların verdikleri reçeteleri hazirlamağa şitap eden etraftaki eczacılar her hareketini haris gözlerini diktikleri hastanın başucunda bekliyorlardı! Kendi haline kalsa hasta belki iyileşmeye yüz tutabilirdi; fakat hariçten, dahilden zehirli ilaçların ardı, arkası kesilmiyordu.
Tarihi tekerrür
Yirmi bir sene içinde yapılan bu beş milyon franklık istikrazlardan (borçlardan) hazineye yarısından az fazla bir nisbette giren bu paranın yüzde onu ile 1250 kilometrelik demiryolu yapılmış, bir kaç zırhlı ile Boğaziçinde bir kaç saray ve köşk vücuda getirilmişti. Yüzde doksanı da memlekete faydalı hiç bir eser bırakmayarak eriyip gitmişti
Abdülmecid tıpkı babası gibi son senelerinde işrete iptilayı arttırmıştı. Ancak sarayda akşam namazını kılmadan, başmabeynci ve sair büyük memurlar çekilmeden işrete koyulmazdı. Bunlar çıkınca sızıncaya kadar içerdi.
Sayfa 39 - Temel YayınlarıKitabı okudu
Gözüm ki kana bulandı şarabı neyliyeyim? Ciğer ki ateşe yandı kebabı neyliyeyim? Ne yare yaradı cismim, ne bana! Bilmem hiç, İlahi! Ben hu bir avuç türabı neyliyeyinı?
Sayfa 5 - Temel YayınlarıKitabı okudu
Reklam
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.