1398 yılında Mart ayında papalık fermanıyla Sultaniye piskoposluğuna getirilen İtalyan din adamı Johannes’in başpiskoposluğa atanmadan önceki yaşamına dair fazla malumat bulunmamaktadır. Johannes, 26 Ağustos 1398 tarihli papalık fermanıyla Sultaniye başpiskoposluğuna atanmış olmasına karşın, Fransa Kralı VI. Charles ve İngiltere Kralı IV. Henry’ye gerçekleştirdiği ziyaretlerde Timur’un gönderdiği itimat mektuplarını Farsçadan Latinceye tercüme ederken Sultaniye başpiskoposu unvanını, muhtemelen diplomatik misyonun ve şahsının önemini olduğundan fazla göstermek maksadıyla, “bütün Doğu’nun başpiskoposu” unvanıyla değiştirmiştir. 1402 yazına dek neler yaptığına dair yazılı kayıt olmamasına karşın, kaleme aldığı diğer eseri Libellus de Notitia Orbist’te muhtemelen Batı’yla diplomatik münasebetlerin tesisi için Timur’un sarayında bulunduğuna işaret eden pasajlar yer almaktadır. Ankara Muharebesi’nden sonra beraberinde Timur’un hususi olarak Fransa Kralı VI. Charles’a ve oğlu Mîrân Şah’ın tüm Avrupalı monarklara hitaben yazdığı mektuplarla birlikte yolculuğuna başlayan Johannes Venedik ve İtalya’da bir süre bulunduktan sonra 1403 yılı Mayıs ayında Paris’e ulaştı. Burada Kral VI. Charles’a yazdığı hususi mektubu sunan Başpiskopos, Fransa soylularınca ilgiyle karşılandı ve Timur’un kurmayı amaçladığı ticari ilişkiler konusunda ciddi adımlar attı. Timur’un 1405 yılında vefatına müteakip ortaya çıkan taht mücadelesi ve kaos nedeniyle, ticari münasebetlerin geliştirilmesine yönelik girişimleri boşa çıkan ve 1410 yılında Kırım’daki Cimbaliensis (Balaklava) diyakozluğuna atanan Johannes’e ilişkin bundan başka bir yazılı veri günümüze ulaşmamıştır.
Timur'un hayatı esasen Cengiz Han'ın hayatına benzer özellikler gösterir. Karmaşa yıllarında dünyaya gelmiş bu iki kişi, nitelikleri ile ümidi kırılmış toplumu yanlarına çekerek bir varoluş mücadelesi içerisine girmişlerdi.
Yaşlı adamlara ve kadınlara büyük hürmet gösterir ve onlara çokça ihsanlarda bulunur. Sarayında hiç kimse kadınların, bilhassa namuslu kadınların aleyhinde konuşmaya cesaret edemez. Güzel ahlaklı biridir, zira yabancı kimselere hali vaktine ve mertebesine göre muamele etmeyi bilir.
Ne kral ne de imparator unvanı taşır, ancak şu anda kudretli ve yüce bir senyördür, zira Semerkant şehrini ve Moğol İmparatorluğu'nu zapt ettiği günden beri Doğu diyarlarında ona denk başka bir hükümdar ne görülmüştür ne de işitilmiştir.
Temir Bey 75 yaşlarındadır ve hükümdarlığı alalı 30 yıl kadar geçmiştir. Bu zaman zarfında buraya yazılamayacak kadar çok mucizeler gerçekleştirmiştir. Orta boyludur ve siması Tatarlarınkine benzer. İspanyol sakalı bırakmıştır, vücudu zinde ve sıhhatlidir, fakat sol eli ve sol ayağı kötürümdür ve iyileşecek durumda değildir çünkü sinirleri kopmuştur.
Ve gelelimm bu kısacık Timur’la olan kitaba:)
Kısa ve öz Timur’la ilgili bilgiler var mesela Timur isminin aksak anlamında olduğunu Hristiyanların Timur’a aksak diye tabirde bulunduğunu,Ankara Savaşının sonuçları binlerce müslümanın ölmesi,Timur’un soyununTatarlardan geldiğini işte hangi yemeklerden hoşlandığını…Çok sert bir hükümdar olmasının yanı sıra çok merhametli olması ve en son kitabın kısımlarında Müslüman olduğunu görüyoruz…Ayy bunu demeyi unutmuşum bir de Fransa’yla olan yazışmaları da var ama çok az:(
Kitap güzel,hoş ama mesela konudan konuya direkt atlıyor ve bağlantısı yok en son yazışmaları okuyordum hangi ara Timur’un yediği yemeklere geldi konuyu anlamadım.Aklımda kalan birkaç soru var mesela ben özellikle kitabı okurken Fransa’yla olan yazışmaları diplomatik açıdan ele almak için okudum bu yüzden aldım ama bu kitap bu yönden çok eksik…Timurlularla ilgili bilgi edinmek istiyorsanız bence en iyi kaynak
İsmail Aka nın kitapları…Ben de iki tane kitabını aldım okumak için sabırsızlıkla bekliyorum;)
Timur’un SarayındaSultaniyeli Johannes · Kronik Kitap Yayınları · 2020107 okunma
Kitap gerek Timur'un elçisinin kaleminden gerekse diğer yazarlardan içerdiği dipçeler ile kısa bir bilgi yığınıdır. Bireysel olarak bana bildiklerim dışında bir şey katmamıştır. Ancak önemli belgeleri içeriyor olması ile kaynak kitap niyetindedir. Konu ile alakalı yeni başlayanlar için başlangıç seviyesinde okunabilecek bir kitaptır.
Timur’un SarayındaSultaniyeli Johannes · Kronik Kitap Yayınları · 2020107 okunma
Kitabı bir çok bakımdan yetersiz buldum ,nedenlerini sıralayabilirim 1. Kitabın yarısi Latince , bunu belki kanıta dayandırmak için yapılmış olabilir ama yetersiz
2. Kitabın sayfa sayısı yazılmış olmak için yazılmış türden . 3. Konu bütünlüğü yok
Kitabın hoş gözüken kısımları ise , 1 . Timur yada demir adı verilen Zorbanın hayatını çok güzel özetlemiş . 2 . Avrupa ile ilgili konuşmaları apaçık ortada . Kitap size Timur ile ilgili bence bilgi vermez. " Emir Timur " kitabı ilginiz varsa sizi tatmin edecektir.
Timur’un SarayındaSultaniyeli Johannes · Kronik Kitap Yayınları · 2020107 okunma