Tina Chanter Gönderileri
Tina Chanter kitaplarını, Tina Chanter sözleri ve alıntılarını, Tina Chanter yazarlarını, Tina Chanter yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“…cinsellik söylemleri tarihsel özgünlüklerini, cinsel sapkınlık türünden kategorileri; bir zamanlar rahibin itiraf kabininde ortaya çıkarken daha sonra tıp uzmanlarının otoritesinin konusu haline getirilmesi, böylece cinsel sapkınlığın artık günah değil patoloji olarak görülmesini türlü örneklerle ortaya koyar. Yetki alanı kiliseden psikanalistin koltuğuna geçmiştir.” (Chanter, 2022, s. 49).
Sayfa 49Kitabı okuyor
“Platon günümüzde kullanılan anlamıyla bir feminist olmasa da–yani kadınların baskı altında olduklarından ve haklarından bahsetmese de– kadınların erkeklerle aynı düzeyde olmasına ilişkin erken dönem feminist görüşleri öngörmesi oldukça değerlidir.” (Chanter, 2022, s. 29).
Sayfa 29Kitabı okuyor
“Bireyin statüsü değişince rolü ya da toplumsal işlevi de değişir. Sonradan toplumsal cinsiyet olarak adlandırılmaya başlanan cinsiyet rolleri bireyin kimliğinin bir doğal öz olarak doğuştan belli olmadığı; daha ziyade toplumda bireylerin oynadığı rollere göre belirlendiğini düşüncesini savunur.” (Chanter, 2022, s. 26).
Sayfa 26Kitabı okuyor
“Kadın kategorisi ırk anlayışından bağımsızmış gibi düşünülse de özünde beyaz kesime ayrıcalık tanıyarak onların görünmez ırk üstünlüğünü destekler. Benzer şekilde siyahlar kategorisi de toplumsal cinsiyet körü gibi işlese de erilliğe imtiyazlı bir konum verir. (Chanter, 2022, s. 24).
Sayfa 24Kitabı okuyor
“Bell Hooks, feminizmi eşitlik hareketi değil, baskıya karşı mücadele olarak tanımlamak gerektiğini ileri sürer; baskı yalnızca cinsiyetçilikle sınırlı değildir; aynı zamanda sınıf ayrımcılığı, ırkçılık ve heteroseksizm olarak da ifade bulur.” (Chanter, 2022, s. 22).
Sayfa 22Kitabı okuyor
"Tüketici olarak bizler bize güzellik, mutluluk ve başarı hayalini satan piyasanın hileli oyunlarına karşı pasif bir tutum sergilemeyiz. Bizler yalnızca çeşitli malların bizi kandırmasına izin vermenin ötesine geçip söz konusu eşyaları hayatlarımıza dahil ederek onlarla farklı ilişkiler kurarız. Bunu yaparken de onları tanrılaştırıp üzerimizde büyülü bir etkileri varmış gibi kutsallaştırmayız. Tüketiciler olarak, toplumsal ilişkilerin şeyler arasındaki ilişkileri anlaşılmaz hale getirmesinin önüne geçerek; eleştirel, bilgili ve bilinçli bir tutum sergileyerek meta fetişizminin gizemini çözebiliriz."
"Bizler aslında halihazırda var olan kültürel bir bakış açısından yola çıkarak birtakım durumlara doğalmış gibi görünen bir temel hazırlar ve sonrasında zaten olması gereken ve değişmez bir gerçeklik varmış gibi bir tutum sergileriz. Bir başka deyişle, bizden önce var olan gerçekliği sonsuz Platonik bir öz ya da ideal varmış gibi. Bu türden bir bakış açısı pek çok amaca hizmet eder. Mesela, bu bakış açısı ayaklarımız yere basıyormuş hissi yaratır. Bu bakış açısıyla garip, geçmişten gelen ve kültürel inançlarımızın arasında yaşayıp giderken kim olduğumuz, kim olmamız gerektiği ve önümüzde hangi olasılıkların bulunduğu konusunda bizi destekleyen ve sanki bizi ayakta tutan bir zemin varmış gibi düşünürüz."
"Her şeyi kullanabilme becerisi sonsuz gibi görünen kapitalizm, hem ataerkiyi hem de ırkçılığı kendine uyarlayarak işler."
"Medyada lezbiyen ve geylerin yaşam şekillerine ilişkin temsiller giderek yaygınlık kazansa da söz konusu temsiller bir yandan lezbiyen ve gey çiftlere görünürlük kazandırmaya çalışırken öte yandan bu çiftleri heteroseksüel normlara uydurarak masum ve zararsız göstermenin yollarını ararlar."
"Zamanının ötesinde olduğunu düşündüğümüz, belirli bir duruş sergileyen, önsezileri ve bilgelikleriyle destekçilerinin gözünü kör eden engelleri bir nebze de olsa ortadan kaldıran sıradışı aktivistlerin, düşünürlerin ya da bireylerin vardığı kanaatlerle sergilemiş olduğu cesaretin hakkını teslim etmemiz gerekmez mi?"
"Siyasi çıkarların neyin meşru kılınacağını ya da bilimsel olarak incelenmeye değeceğini belirleyen ve şekillendiren bir güce sahip olduğuna şahit oluyoruz."
"İktidarın kaynağını ayırt etmek zordur: her yerde ve hiçbir yerdedir. Gücün işleyişi dağınık, karışık, anonim ve bürokratiktir. Disiplini kuranın kim olduğu sorusuna bir yandan toplumsal kurallara uyum sağlayan özneler yanıtını verebilirken öte yandan öznelerin cevap verdikleri ve bağlandıkları kurmaca normları ortaya atıp yayan medya, eğitimciler ve toplumsal mekanizmaları da sorumlu tutmak mümkündür."
"Bizler, uysal bedenlerimizi modanın en son tekniklerine göre eğiterek kadın güzelliğine yönelik ataerkil normların uysal hizmetkarlarına dönüşürüz."
"Bedenlerimizin her noktasına sızan iktidar çok yönlü, durumsal, ilişkisel, stratejik ve çeşitlidir. İktidar her yerdedir."
"Kadınların fiziksel, maddi ve biyolojik özelliklerinin onların kimliğini belirlemediğini, kadınlık rollerini sınırlayan ve belirleyenin toplumsal eğilimler, adetler, inançlar ve önyargılar olduğunu kabul ettiğimizde; yeniden eğitilme, dönüşüm ve toplumsal değişimin kapıları açılır."