Türker KURUGÜL, 1972 yılında İzmir’de doğdu. İlkokulu İstanbul, orta ve liseyi, İzmir’de tamamladı. Sosyal Bilimler ve İşletme Fakülte’lerini bitirdi. Dram sanatı hakkında dersler aldı. İki çocuk babası olan Türker KURUGÜL, TSK mensubu olarak; Aydın-Davutlar, Siirt, Şırnak, Niğde-Ulukışla, Gaziantep, Kars-Selim, Çorum-Osmancık, Tunceli ve Bursa da görev yapmıştır. Ve hala Bursa'da yaşamaktadır.
Atletizmin kendisinde bıraktığı tutkuyu hiç kaybetmedi… Halen; tiyatro ve senaryolar üzerinde çalışmaktadır.
Yazımlarından Örnekler;
Aşkbudam, Uzağa Atılan Hayaller, Pierra Loti & Ay Işığı, Baltacı Mehmet ve Katerina, Benimde Babam Var, Milli Mücadele & Ali Adnan, Kimliksizler Dizi Senaryosu, Bekleyiş Kısa Film Senaryosu, Kalbin Düştüğü Yer Film Senaryosu, Osmanlının Avrupası Film Senaryosu
(1991-2015 yılları içerisinde TSK personeli olarak görev yaptığı üzere dizi ve senaryo çalışmalarında ismi geçmemektedir.)
Hâlen; Kurugül’de Firma sahibi olarak çalışmakta ve senaryo çalışmaları yapmaktadır.
Son söz: Asıl olan Hasan Ustanın Torunu olabilmek…
"Ancak bilmenizi isterim ki insan âşık olayım diye etrafına bakınıp, çıkar menfaati gözetmez. Onu ne âşık ederse, ona âşık olur. Aşk yalanı kabul etmez, o statü tanımaz, yeri yurdu yoktur. Aşk masaldır, anlatılır ; bir rüyadır görülür."
"Bu beden de genç oldu. Bu beden de görmesi gerekeni gördü. Niceler aşkı dile getirdi. Sanır mısınız ki buruşuk eller, buruşuk yüzler, hiç sevmedi. Sanır mısınız ki yaşlananlar aşkı hiç bilmedi. Aşkın yaşı olmaz, aşk yaşlanmaz. Beden yaşlanır. Bu doğru. Ama duygunun bedeni olmaz. "
Birinin karısı, birinin annesi, yine birilerinin komşusu... Hep bir rolü oynadık. Hiçbir zaman annemizin gözbebeği olamadık. Kadındık, bu rolü doğar doğmaz giydirmişlerdi üstümüze. Dar gele gele girdik hiç şikâyet etmedik.
Aşkbudam serisinin 64.kitabı Pierre Loti & Ay Işığı.
Yüzyıl ara ile yaşanan iki aşkı anlatan bir tiyatro oyunu metni.
Pierre Loti ve Aziyade.
Özgür ve Sinem.
Yolu ilk olarak 1876 yılında bir deniz subayı olarak İstanbul’a düşen, Fransa Donanmasında görevli Julien Viaud nam-diğer, Pierre Loti, Eyüp Sultan Cami sırtlarında ki tepe de Aziyade ismin de güzel bir kadına aşık olur.
Aziyade ; Abeddin Efendi'nin eşlerinden biridir ve o da genç subaya ilk görüşte âşık olur.
Loti ; İstanbul'da edindiği dostları Hasan ve Samuel yardımıyla Aziyede'yi bulur. Haremde bulunan Abeddin Efendi'nin eşlerinden biri olan Ayşe'nin de yardımıyla haremden gizli gizli çıkarak Loti ile buluşurlar.
1876/1877 yıllarında yaşanan bu aşkın hazin bir sonu var maalesef. İşte bu aşkın romanının yazıldığı tepenin adı Pierre Loti Tepesi olarak kalır.
Sene 2009 ve çok sevdiği adamdan ayrılması gerektiğini düşünen Sinem Pierre Loti Tepesi'nde yaşlı bir adam ve çay bahçesin de çalışan garson ile arasında ilginç bir sohbet gerçekleşir.
Hem bu sohbetin, hem de Loti ve Aziyade aşkının anlatıldığı bir tiyatro oyunu metni Pierre Loti & Ay Işığı.
PIERRE LOTI AY ISIGI
Aşkbudam Serisi 64.kitap
Bugün ki eserimiz bir tiyatro oyunu evet ilk defa böyle bir esere yorum yapıyorum. Ve daha öncesinde bu tarzlara ağırlık vermemiştim . Şimdi Kitabımız da yüzyıl arası iki aşk anlatıyor. Pierre Loti ve Aziyade aşkı ve bir yandan da Sinem ve Özgür aşkı var. Kitabımızın önsözünden sonra aslında bu oyunda olan karakterlerin isimleri ve ne oldukları hakkında bilgilendirme yapılmış. Bu dört karakterden hariç yaşlı adam ,samuel ve garson var.
Aslında bakarsanız Aziyade ve Pierre Lotinin aşkı hüsran ile bitiyor ve bu aşkın aslında hayat bulduğu yere Pierre Loti tepesi olarak adlandırırlar .Gelin görün ki Sinem de o tepeye gider ve orada bir yaşlı adam ve garson ile karşılaşır ve aralarında ilginç diyaloglar geçer.
Ilk defa bu tarz okuduğum bir eserdi ve onyargiliydim. Lakin bu eserimizdeki karakter anlatımı ve aktarılan bana güzel bir şekilde geçti ve hissettim. Duygulu bir aktarıp vardı.
Benim sevdiğim bir tarz olduğu için ben severek okumuş oldum.
Eğer sizde bu tarz eserleri seviyorsanız bakmanızı öneririm .
uzağaatılanhayaller #aşkbudam
Herkese merhabalar...
Daha önce sinemadan uyarlanmış bu tarza yakın bir kitap okumuştum.
Ama bu tiyatroya uyarlanmış bir kitap.
Okurken sizi tiyatroyu sahnede izler gibi de hayal ettirmek için de parantez içleri kullanılmış.
İtşraf ediyorum ki ilk başladığım da biraz yadırgadım o parantez içlerini yarısından sonra ise bir baktım alışmışım ki ince bir kitaptı.
Aşkbudam ismi benim dikkatimi çekti kitapta açıklaması yapılmış.
Onun büyüsünü ben yazıp da bozmak istemiyorum okuyup siz bulun.
Begüm, onun için her şeyi kardeşi Ahmet'tir.
Ahmet'in ise hayalleri bambaşkadır.
O yurtdışına gidip kendine bir hayat kurmak ister.
Plotonik olarak Ahmet'e aşık olan Pınar ise sabırla bekler.
Ahmet kendi için hayaller kurarken onun için kurulan hayalleri bir çırpı da siler.
Begüm kardeşi için fedakarlık yaptığını düşünüp çırpınıp burnunun dibinde olan aşkı İsmail'i hep öteler.
Bunun yanlış olduğunun farkına kardeşi gidince varsa da neyse ki geç değildir.
Kitapçı'nın yardımı ile hayallerine doğru yola çıkan Ahmet için geri dönülmez bir yaşam başlayacaktır.
Kitapçı' nın geçmişi ise pek aydınlık değilidir ki bunu geçmişten gelen bir aşk ile gözler önüne serer.
Bazı şeylere keşke demek için çok geç olmadan iyice düşünüp, farkına varmak gerekir.
Bu kitapta keşkeler de var...
Kitap sizi bekliyor...