Türkiye’de anıt yapan heykeltıraşın “üreten” değil sadece
“ileten” olması, daha açık bir ifadeyle resmî ya da egemen ideolojinin
sözünü iletmesi, rotayı sanatçı ekseninden sisteme çekmeyi
gerektirdi. Her daim Atatürk üzerinden üretilen ideolojiyi
tek tip anıtlar yoluyla ileten ve somutlaştıran “sanatçı”dan
çok, sistemin bunu üretme biçimini ve niyetini ele almakta fayda
vardı.
Sayfa 14