En Beğenilen Ulviye Alpay kitaplarını, en beğenilen Ulviye Alpay sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Ulviye Alpay yazarlarını, en beğenilen Ulviye Alpay yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanı; iyi bir hayat arkadaşına, sevecen dürüst bir sevgiliye, nazik bir komşuya, anlayışlı bir ebeveyne, iyi bir eğitmene, dost bir arkadaşa dönüştüren şey duygusal zekâmızdan başka bir şey değil.
Bugünlerde cümle âlem işi gücü bırakmış, onun bunun aşkını konuşuyor...
Acaba Amerika Irak savaşında bu kadar üzüldük mü ? Olaylar , görüntüler... bu kadar bağladı mı bizi televizyona. Yalın ayak çocuklar, ağlayan kadınlar, yüreğine taş basan babalar...alevler, mermiler, bombalar arasında ölüp giden insanlar...bizim ne kadar uykumuzu kaçırdı...tansiyonumuzu yükseltti. Yoksa kanal mı değiştirdik görmeyelim diye. Eğitim Gönüllülerine katkı olsun diye parmağımız bilgisayar tuşuna değdi mi ? Yine yardım amaçlı kampanyalar için bir mail attık mı ? Yoksa bana ne mi dedik ?
Başım her sıkıştığında BABA diyebilmek, koluna girmek, omzuna yaslanmak... Neden olmasın KAVGA da yapmak istiyorum. Yüzüne kapıyı çarpmak istiyorum. Nazlanmak istiyorum. Kucağına oturup ağlamak istiyorum.
ACABA ÇOK ŞEY Mİ İSTİYORUM?
Bu kitabı ikinci kitabıyla beraber aldım ve daha çok yeni aslında. Bir hafta önceydi. İzmit kitap fuarından almıştım. Normalde görüp alacağım bir kitap değildi. Ama beni etkileyen Ulviye Alpay'ın ısrarları oldu. Bu kitabın başucu kitabım olacağından emin olmamı isteyerek beni iknâ etti. Öncelikle kitabı okuduğuma çok memnun oldum ve Ulviye Alpay'ın on yedi yaşındaki bir genç kızın düşüncelerini ve hayatını çok gerçekçi işlediğini belirtmek isterim. Gençleri bu kadar iyi anlayabilen ve ayrıca anlatabilen insanların olduğunu bilmek bir genç olarak beni rahatlatıyor. Eseri almadan önce sevgili yazarın yüreğindeki sıcaklığı hissettiğimi söyleyebilirim ve aynı şekilde bu sıcaklığın olduğu gibi, doğal, içten cümlelerinde de okura yansıtıldığını düşünüyorum.
Kitap sayfa sayısı fazla olmasına rağmen rahat okunuyor. Biraz Türk filmi tadındaydı. Bazı yerleri tam açıklığa kavuşmamıştı. Mesela Şarap nasıl kurtulup da Ada'ya geldi. Bu kısım açık değildi. Dikkatimi çeken bir diğer şey yazarın "duyumsamak, ayrımsamak, devinim" kelimelerini çok sık kullanmasıydı. Bu kelimeler günlük hayatta sık kullanılmaz o yüzden biraz yadırgadım. Zamanı olan okuyabilir.