Vedat Yenerer Sözleri ve Alıntıları
Vedat Yenerer sözleri ve alıntılarını, Vedat Yenerer kitap alıntılarını, Vedat Yenerer en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sosyal paylaşım sitelerinde şunu fark ettim: PKK'yı destekleyenlerin ya da Kürtçülük yapanların yüzde 99'u aynı zamanda sözde Ermeni soykırımının da propagandasını yapıyor. Sosyal medyadaki profillerinde hem PKK'nın hem sözde Ermeni soykırımının fotoğrafları var.
Sayfa 25-26 Bilgi Yayınevi, 2.Basım, Nisan 2016Kitabı okudu
Başbağlar katliamında oğlunu kaybeden Ahmet Beşkardeş, İmralı'daki yargılanması sırasında (Abdullah Öcalan'a hitaben Kırmanç [Kürt] ağzı ile), “Ez Kırmançim" diye başlayıp "Sen Kürt değilsin, Ermenisin. Eğer Kürt isen, ben şimdi seninle Kürtçe konuşuyorum, bana Kürtçe cevap ver!.." dedi. Ama hiçbir cevap alamadı. Böylece "Apo" diye bilinen katilin aslında Ermeni olduğu bu şehit babası tarafından yüzüne haykırıldı ve kayıtlara geçti. Araştırırsanız sizler de bu bilgilere ulaşabilirsiniz. İyi ama hiç basına yansıdı mı bu bilgiler, bu ifadeler? Yansımadı, yansıtılmadı. O da ayrı bir tartışma konusudur... Bu duruşmalar çoğu zaman dönme medyada yer almamış ya da alt sıralarda yer almıştır...
Sayfa 33 - Bilgi Yayınevi, 2.Basım, Nisan 2016Kitabı okudu
8 Nisan 1980 tarihinde Lübnan'ın Sidon kentinde PKK ve ASALA ortak basın toplantısı düzenlemişler ve bir deklarasyon yayımlamışlardır. Bu uzlaşmadan sonra, 9 Kasım 1980 tarihinde Strasbourg Türk Başkonsolosluğuna, 19 Kasım 1980 tarihinde ise Roma Türk Hava Yolları bürosuna yönelik yapılan saldırılar, PKK ve ASALA'ca ortaklaşa üstlenilmiştir.
Sayfa 17 - Bilgi Yayınevi, 2.Basım, Nisan 2016Kitabı okudu
fetullahçı zekeriya öz :
E. Aziz Ergen ve E. Tümgeneral Osman Pamukoğlu, E.Tümgen. Doğu Silahçıoğlu, E. Tümgen. Ali ihsan Gürcihan hakkın da çirkin ve kaba sözler sarfederek 'Beton Kemal'in generalleri bunlar: 'bunlar darbeci aşağılık, beyni sulanmış generallerdir' gibi çirkin ifadelerde bulundu. Ben de kendisine 'Sayın savcım bu sözler yakışmıyor' dedim. Kızgınlık ifadesiyle masayı yumruklayarak 'Devlet benim, hepsini tek tek alacağım"
Sayfa 100 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
"TSK'yı yıpratmayı hedefleyen bilinçli, sinsi ve sürekli şekilde oluşturulan ve Veli Küçük imajı üzerine kurulan, uydurma senaryolarla sanık olarak mahkeme huzuruna getirildim.
Bu hazin, hazin olduğu kadar da gülünç oyunda başta TSK olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti'ni ayakta tutan kurumlar hedef alınmaktadır."
Sayfa 292 - Bilgi Yayınevi / Emekli Jandarma Tuğgeneral Veli Küçük'ün savunmasındanKitabı okudu
Türkiye tam bir sömürge haline getirildi. Her şeyimizi sattılar, gelen parayla bir çivi fabrikası bile kurulmadı. Tam tersine çocuklarımıza aşı ürettiğimiz fabrikamızı bile kapattılar.
Ulu önder döneminde kendi tüfeğini, uçağını üreten ve dünyada kendi kendini doyuran 7 ülkeden biriydik. Bana ilkokulda bunu okutmuşlardı. Şimdi domatesimizi bile yabancıdan alıyoruz. Para ödemezsek dikecek fidan bulamayız. Borcumuz azalacağına tarihinin en büyük rakamına ulaştı. Utanmadan "hamdolsun yola devam" diyorlar. Hatırlatmakta yarar görüyorum. Bu listeyi de alıp "ekonomimiz çok iyi" diyenlerin suratına fırlatın.
İşte Türkiye'yi parçalamaya çalışan tarihi düşmanlarımıza üç kuruşa satılan, kurum ve kuruluşlarımız:
Türk Telekom, Arabın. Telsim İngilizin. Kuşadası Limanı İsraillinin. İzmir Limanı Hong Konglunun. Araç muayene işi Almanın. Başak Sigorta Fransızın. Adabank Kuveytlinin. İETT Garajı Dubailinin. Avea Lübnanlının. Petkim Ermeninin. ("Kazak'a sattık" dediler. Kazağı bi çıkardık ... Ermeni ... ) Rakı Amerikalının. Finansbank Yunanlının. Oyakbank Hollandalının. Denizbank Belçikalının. Türkiye Finans Kuveytlinin. TEB Fransızın. Cbank İsraillinin. MNG Bank Lübnanlının. Alternatif Bank Yunanlının. Dışbank Hollandalının. Şekerbank Kazakın. Yapı Kredi'nin yarısı İtalyanın. Turkcell'in yarısı Finlinin, Rusun. Beymen'in yarısı Amerikalının. Enerjisa'nın yarısı Avusturyalının. Garanti'nin yarısı Amerikalının. Eczacıbaşı ilaç Çekin. lzocam Fransızın.
TGRT(Fox) Amerikalının. Demirdöküm Almanın. Döktaş Fransızın. Süper FM Kanadalının.
Hepsi TÜRK'tü.
Sayfa 399 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Emperyalizmin hedefi milli devlettir! Milli devlet sadece tankla topla değil, öncesinde "tarihinin hakkından gelmek" çabasıyla hedef alınır. Milleti milliyetlere parçalama hedefli "açılım"larla Türk milleti, Türk milliyetine, Kürt milliyetine, Ermeni milliyetine ayrıştırılır. Milliyetler birbirine düşmanlaştırılır. Bunun için de tarihin içinden acılar çıkarılır, büyütülür, kullanılır. Emperyalizm, tüm bunları gerçekleştirebilmek için de engel olacak kuvvetleri öncesinde tasfiye etmeye ve etkisizleştirmeye çalışır. Ergenekon tertipleri işte bu engelleri tasfiye etme operasyonuydu.
Sayfa 80 - Bilgi Yayınevi, 2.Basım, Nisan 2016Kitabı okudu
Cesaret ve namus abideleri, başta Ulu Önder Atatürk'e, Kılıç Ali'ye, Yörük Ali'ye, Hasan Tahsin'e, İpsiz Recep'e, Efelere, Zeybeklere, Dadaşlara, Şahin Bey'lere ve Misakı Milli sınırları içinde sırtından vurulmuş, şehit düşmüş, mezarları bile belli olmayan isimsiz Kuvayı Milliyecilere selam olsun!..
Sayfa 383 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
İşte TC Başbakanı Ahmet'in kendisine Başdanışman yaptığı Etyen Mahcupyan, bu Hoybun terör örgütünün savunucusudur!
Bu Hoybuncu Başdanışman, Türk mahkemelerinin yargılayıp "ömür boyu ağırlaştırılmış hapse" mahkum ettiği, Cumhuriyet tarihinin en büyük silahlı kalkışmasını yöneten, on binlerce can alan bebek katili Öcalan için bakın ne diyor:
"O, ideolojik olarak gerçekten bir rehber ve lider. O dünya çapında bir problemin (!) taşıyıcısı, lideri ve tarihe geçecek bir insan!"
Şimdi size soruyorum;
Başbakan Ahmet, Hoybuncu Etyen'e ne danışır? Ondan ne öğrenir?
Hoybuncu Başdanışman Türk Milleti'nin menfaatini mi, Ermenistan'ın mı menfaatini korur?
Sayfa 70 - Bilgi Yayınevi, 2.Basım, Nisan 2016 / Rifat Serdaroğlu'nun 6 Aralık 2014 tarihli makalesindenKitabı okudu
Artık açık olan şudur ki; PKK, Kürt kılığına girmiş Hoybun Ermeni örgütü olup, Kürt çocukların ellerine silah verilip dağa çıkartılarak Ermeni örgütüne Kürt kılığı giydirilmek istenmektedir. Bitmez tükenmez bir Türk düşmanlığı ve bölücü PKK yandaşlığı ile hareket eden bazı Ermeniler aklını başına almak zorundadır. Ermenistan'da Rus ordusunun yardımıyla işgal ettikleri Türk toprağı Karabağ'dan çekilmeyi hiç düşünmüyorlar. Fakat aynı milletin bir başka devletine (hem de "soykırıma uğrattı bizi" dedikleri bir ülkeye) kaçak yoldan girmeye çalışmaktan geri kalmadıkları bir gerçektir.
Bizde bir atasözü vardır: "Yemek yediğin kaba pisleme." Üstelikte o yemek yediğin kabın sahibinin soydaşlarının toprağını gerçek bir soykırım yaparak işgal etmişken. Ama "ihanet" ve "işbirlikçilik" gibi bazı alışkanlıkların kolay kolay bırakılamadığı görülmektedir. Hatta genlere işlediği de bir gerçektir.
Türk ve Kürt görünümlü tarihi düşman ile mücadele günümüzde bitecek gibi görünmemektedir. Egemenliğe ve toprak bütünlüğüne yönelik ardı arkası kesilmeyen bu saldırıların ve akan kanın azalmaması durumunda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ulusu olan "Türk" milletinin son çare olarak ikinci bir Kuvayi Milliye hareketi ile topyekûn ve kalıcı bir çözüm için harekete geçmekten kaçınmayacağını, İstiklal Mahkemelerini tekrar kurmakta tereddüt etmeyeceğini düşünüyorum.
Sayfa 205 - Bilgi Yayınevi, 2.Basım, Nisan 2016Kitabı okudu
Abdullah Öcalan'ın babası Ermenidir. Amarlı (Ömerli) Köyü, eski bir Ermeni yerleşim birimidir. Abdullah Öcalan'ın aile içindeki asıl adı "Artin Agopyan"dır. Gerçek kimliği ortaya çıkmasın diye bir gece Halfeti Nüfus Müdürlüğünü basmış ve nüfus kütüklerinin hepsini yakmıştır. Ayrıca Öcalan, Kürtçe de bilmiyor. Verdiği röportajlarda, “Ben düşüncelerimi Türkçe daha iyi ifade ediyorum" demiştir. Ancak örgüt içinde de Türkçe kullanılması dikkat çekicidir. Tüm yazışmalar ve telsiz görüşmeleri Türkçe yapılmaktadır.
Sayfa 33
HDP kurucularından yazar Kadir Akın 27 Aralık 2015'te yaptığı açıklamada partisinin programının Birinci Dünya Savaşı döneminde emperyalistlerin taşeron olarak kullandığı Ermeni Taşnaksutyun Partisi'yle aynı olduğunu söyledi. "Taşnak Partisi'nin programı, HDP'nin programıyla aynı. Gerilla ilk defa Meclis'e girmiyor."
Sayfa 203 - Bilgi Yayınevi, 2.Basım, Nisan 2016Kitabı okudu
Son zamanlarda Türkiye'de milletin cebinden ağırlanan devlet başkanlarına bir bakın. Örneğin biri Sudanlı ve dünya çapında kanlı bir diktatör. Diğeri İngilizlerin iş başına getirdiği Türk düşmanı Vahabi bir aile olan Suud ailesinin başı Kral Abdullah. O da kadınları 4 metre gerisinde isteyen, otomobil bile kullanmalarına izin vermeyen karanlık biri. Sıfır numara ABD ve İngiliz uşağı. Ülkesinin bütün serveti ABD bankalarında. O da Atatürk düşmanı. O da Anıtkabir'e gitmedi. Bizimkiler Cumhuriyet tarihinde bir ilki yapıp, otel odasına, onun ayağına gidip bizim adımıza devlet nişanı verdiler. Neden verdikleri de belli değil. Gelen hediyelerin ne olduğu ve kimin evine gittiği de hala sır gibi saklanıyor. Her ikisi de pişkin bir biçim de "Ne mutlu Türküm diyene" demeyi "ilkellik" olarak gören, bildik Atatürk düşmanlarının hatırı için gelmişler. Türkiye'yi yönetenlerin Atatürk'ü ne kadar sevdikleri ortada. Çankaya'daki Atatürk tabloları bile apar topar indirilip depolara kaldırıldı. Bugünlerde bir başka nankör ve Atatürk düşmanı olan Celal Talabani, Atatürk portrelerinden arındırılmış Çankaya'da kırmızı halı ile karşılanmaya hazırlanıyor. Yapılan açıklamalarda millete de utanmadan "Irak'ın seçilmiş devlet başkanı" diyorlar. Siz gidin onu milletin cebinden para ve çeklerin dağıtıldığı tarikat toplantılarına katılanlara anlatın.
Sayfa 382 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Bir insan hem Kürtçülük yapıp hem de sözde Ermeni soykırımını destekleyemez. Neden mi?
Çünkü Ermeni tehcirinden önce, Ermeniler belki de Türklerden daha fazla Kürt köylerini basıp yakmışlardır. Keza tehcir sırasında Kürtler de bunun intikamını konvoya saldırarak almıştır.
Sayfa 14 - Bilgi Yayınevi, 2.Basım, Nisan 2016Kitabı okudu
trt yine bildiğimiz gibi
Ermeni dünyası 24 Nisan 2015 tarihinde sözde "Ermeni soykırımı"nın 100. yılını anma etkinliklerine hazırlandığı bir dönemde zaman zaman incelemek amacıyla izlediğim devlet televizyonu TRT-6'da 19 Ocak 2015 gecesi bir skandala daha göz tanığı oldum.
Kürtçe sazlı sözlü eğlence programında "Çiyaye Ararat" (Ağrı Dağı) adlı bir Kürtçe türkü yer aldı. Bu programın tekrarında da yer aldı. Türkiye'de yaşayan Kürtlerin tüm lehçelerinde Ağrı Dağı "Çiyaye Agiri" olarak söylenir ve pek çok türkü de yazılmıştır. Ancak Kürtçe yayın yaptığını söyleyen bir kanalda Ağrı Dağı'nın Ermenice adı "Ararat" ilk kez ifade edildi. Türk milletinin ödediği vergilerle Türk milletine şarkılar ve türkülerin içine saklayarak ağır hakaretler eden TRT-6 yöneticileri aslında çok ciddi bölücü bir politikanın da açık destekçisi olduğunu ortaya koymuştur.
Kürtçe yayın yapan bir kanalda Ermenilerin büyük ideallerinin sembolü olan Ağrı Dağı'nın Ermenice adıyla "Ararat" olarak uzun havaların arasında Kürtçe söylenmesi dikkat çekicidir. Muhalefet dahil hiç kimseden ses çıkmaması nedeniyle devlet televizyonu TRT-6'nın yöneticilerinin keyiflerinin de fevkalade yerinde olduğunu tahmin ediyorum.
Sayfa 192 - Bilgi Yayınevi, 2.Basım, Nisan 2016Kitabı okudu