Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Veli Dalbudak

Veli DalbudakHavaya Toprağa Suya Yazılan Yazılar yazarı
Yazar
7.4/10
4 Kişi
6
Okunma
0
Beğeni
694
Görüntülenme

Hakkında

1968 yılında Balıkesir’in Bigadiç İlçesi Mecidiye Köyü’nde doğdu. Zağanos Paşa İlkokulu, Karesi Ortaokulu ve Muharrem Hasbi Koray Lisesi’nde okudu. Yıldız Teknik Üniversitesi Kocaeli Mühendislik Fakültesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümünü bitirdi. Elektronik ve haberleşme mühendisi olarak çalışmaya başladı. Hem üniversite döneminde, hem üniversiteden sonra mesleğini icra ederken bir yandan da sürekli kültür, edebiyat toplantılarının, buluşmalarının içerisinde oldu. İlkokuldan itibaren yazıları, şiirleri, çeşitli kaynaklarda yayınlandı. 1990’lı yıllarda İstanbul’da edebiyatla daha çok ilgilendi. 2010-2015 yıllarında yazdığı denemeleri, ilk kitabı olan "Havaya, Toprağa, Suya Yazılan Yazılar" adıyla topladı ve ilk kitabı 2015 yılında basıldı. Sonrasında "Taşra Küçük İstanbul" isimli, aslında Balıkesir’i anlatan, İstanbul ile bağlantısı olan kitabını yazdı. Türk siyaset tarihinde ve Balıkesir tarihinde, 1954-1960 yılları arasında neler yaşandığını anlatan bir romandı bu kitap. Ardından da en son romanı "Antandros Roma" 2023 yılında kitapçıların raflarında yerini aldı.
Unvan:
Şair, Yazar
Doğum:
Bigadiç, Balıkesir, Türkiye, 19680

Okurlar

6 okur okudu.
2 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Şahinderesi Kanyonu
Bugün kokusunu aldıkları taze yaprak ve çiçekleri doğru gtme içgüdülerine karışan olmamıştı. Çocuk gibi sevinçliydiler. Keçiler yüreğinin götürdüğü yere gidiyordu . Neşeyle hoplayıp zıplıyorlardı. Çoban da pek mutluydu bugün. Yanık sesiyle bir türkü tutturmuştu. Kazdağları'nın akustik ortamında sessizliği yara yara gökyüzünü yükseliyordu nağmeler. Kuşlar, Arılar, Kelebekler, Ağustos böcekleri bir saz heyeti gibi eşlik ediyordu çobana. Keçiler melemeleri ile lokal yapıyordu. Mutluluk ta bulaşıcı olmalıydı. Zira sürünün güvenliğinden sorumlu köpeklerde bu havaya dayanamayıp birbiriyle oynamaya başladılar. Bu şekilde epey bir yol aldılar. Aşağıdan su sesi duyulmaya başladığında çoban ŞahinDeresi Kamyonu'na yaklaştıklarını anladı. Sürü için tehlikeli sayılabilecek dik uçurumlara keçilerin yaklaşmaması için köpekler o tarafa gönderdi. Gerçekten köpekleri işlerini başarıyla yaparak sürünün yönünü değiştirdiler. Çobanda oraya kadar yürüme zahmetinden kurtulduğu için durumdan memnundu
Sayfa 160 - Diksiyon Ve Edebiyat Dergisi YayınlarıKitabı okudu
Lider
Ah! Ah! Yüce liderimiz hayatta olacaktı ki! Keşke bir on yıl daha yaşayaydı ne olurdu ki ? Çok genç gitti azizim! Öksüz bıraktı vatanı! Şeklinde serzenişlerle, dövünmelerle geçer halkın günleri... O gittikten sonra bozulan düzen ona olan sevgiyi de, özlemi de arttırır. Zaten yücü olan o insan daha da yücelir... Evet, iyi liderler, kötü sistemleri de iyi yürütürler. Ama her gün iyi liderler bahşetmez Tanrı halkları! Bahşettiği akıl nimeti ile iyi bir sistem kursunlar ister. Ortalama bir lider de işi götürsün, hele hele kötü bir lider gelirse onu da sistem düzeltsin ister. Tanrı adeta insanı bireysel aklına bir dizi iradesine saygı gösterir. Her dakika çıkarmaz ortaya külli irade asasını...
Reklam
Kütüphaneci
Burası" il halk kütüphanesi halk iare servisi". Şimdi bu da ne demek dediğinizi duyar gibiyim. Tabii artık kütüphaneler rağbet kalmadı. Her şey internette mevcut. O zamanlar burası halka okumak üzere ödünç kitap vermek için kurulmuş bir yerdi. Fakat şehrin göbeğinde bu yerden, şehirlerin çoğu haberdar bile değildi. Okumaya meraklı bir çocuk olduğum ve kitap bulmak da öyle şimdiki gibi kolay olmadığı için ortaokul yıllarında burayı keşfetmiştim. Ama bir sorun vardı. Burayı idare etmekle görevli mendebur suratlı, kara kuru çirkin memure mümkün mertebe kitap vermeme felsefesi ile çalışıyordu. Bu kadın bu küçük dergahında sessiz sakin oturmayı sever, bir kitapsever kapıyı çaldığında rahatsız olur, bunu da jest, mimik ,söz ve tavırlarıyla belli eder, gelip bir kere kitap alanda" ne Şam'ın şekeri,ne Arabın yüzü" diyerek bir daha gelmezdi. Fakat ben inatçı bir çocuktum. Kadınım, bu bir kütüphaneciye asla yakışmayacak davranış biçimini hiç beğenmez, çocuk aklında kadına tavır koyar, kadının her vesile ile halkı kaçırmaya yönelik laf sokma, hakir görme tavırlarına karşılık verirdim. Çok okuduğum için çok sık kitabı alır beni bu sıklıkta gören kadının cinler başına toplanırdı. Kitabı verilen süre içinde bitiremezsiniz bir hafta ilave süre alabilirdiniz . Memdebur memurenin en gıcık olduğu şey de budur. Ben kasten kadını delirtmek için sık sık süre uzatımı alırdım. Bir de kadının adını bile duymadığı yazarların hiç bilinmeyen kitaplarını sorar, onun yok demesinden sinsi bir zevk alır, insanlara tepeden bakan bu kadından kendince intikam alırdım.
Balıkesir
Büyük şehirlerin arasına sıkışıp kalmış küçük bir Anadolu kentiydi. Şehrin merkezindeki birkaç yüksek bina haricinde, bütün evler tek katlı ve bahçeliydi. Her ev kendine yetecek kadar soğan, sarımsak, marul, maydanoz, roka, tere, dereotu, domates, biber, patlıcan, salatalık, kabak gibi sebzeleri bahçelsinde yetiştirdi. Bahçenin bir bölümünde rengarenk çiçekler ve mutlaka da gül bulunurdu. Geniş bahçelerde ceviz, badem, dut, şeftali, erik, kiraz ve vişne gibi meyve ağaçları olmazsa olmazdı.
KOL SAATİ
Çocukluğumun çeksen uzayacakmış gibi duran çelimsiz kolunun incecik bileği, onu saracak olan saatin hayalleri ile yanıp tutuşuyordu. Ta ki her oğlan çocuğunun korku dolu gözlerle ilerlediği inceden travmatik kahramanlık seronomisine kadar. Narin bileğim o gün ilk kez sarıldı işlenmiş deriden bir kayış tarafından. Babamın hediyesiydi yanılmıyorsam. Hevesle koluma taktığım saat beni çok mutlu etmişti. Arkadaşlarımla koşup oynarken gözüm hep saat olduğu için taşa toprağa takılıp defalarca düştüm hatırlıyorum.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
151 günde okudu
Balıkesir
⚘ ⚘ ⚘ Cemal'in hayatı ile başlayan romanımız. Ilk iş deneyimi hemen yani başındaki fabrikada askerliğe kadar devam etmişti. Askerden gelince de bekar olduğu için devamlı gece vardiyasında, belediyede çalışmaya başlamıştı. ⚘ ⚘ ⚘ Belediyedeki sekreter Şaziye'yi görünce heyecanlanmıştı. ⚘ ⚘ ⚘ Kitap küçük şehirde olan olaylar ile Cemal ve Şaziye'nin hayat hikayesi ile kısa kısa öyküler ile devam ediyor. Ben kitaba şimdi başladım. Bakalım dörtyüz sayfalık kitabı ne kadar zamanda bitireceğim. Okunuşu ve anlatışı ilk kitabındaki gibi sade ve anlaşılır olan yazarın ilk romanı. Ilk kitabı küçük makalelerden oluşan Havaya Toprağa Suya Yazılan Yazılar kitabı ikibinonbeş yılında basılmış. Bir çırpıda okumuştum. Taşra Küçük İstanbul kitabını tatilde okumaya çalışıyorum. Aslında Balikesir'i okuyorum. Şirin mi şirin bir kasabada geçen hikayeleri tatlı bir dille okuyorum. Bazen bir aşk hikayesi Bazen bir ülke meselesini okuyorum. Kaleminize sağlık Veli Dalbudak çok güzel özetlemişsiniz zamanın birinde Balikesir'de başlayan hikayemiz bizi İstanbul'a kadar taşıyor.
Taşra Küçük İstanbul
Taşra Küçük İstanbulVeli Dalbudak · Diksiyon ve Edebiyat Dergisi Yayınları · 20202 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 saatte okudu
Son günlerde beni bu kadar içine çeken bir kitap okumadım. Her bir makalesi beni oku diyor. Hepsi yaşanmışlıklar. Yazarın dediği gibi havaya, toprağa, suya,değil aklıma yazılmış yazılar. Teşekkürler Veli Dalbudak. Yeni çıkan kitabı Taşra Küçük İstanbul'u hemen okuma listemin en üst kısmına alıyor. Herkesin bu kitapları okumasını istiyorum.
Havaya Toprağa Suya Yazılan Yazılar
Havaya Toprağa Suya Yazılan YazılarVeli Dalbudak · Akıl Fikir Yayınları · 20154 okunma