Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

William Plank

William PlankNietzsche ve Varlık yazarı
Yazar
7.0/10
1 Kişi
9
Okunma
2
Beğeni
483
Görüntülenme

William Plank Sözleri ve Alıntıları

William Plank sözleri ve alıntılarını, William Plank kitap alıntılarını, William Plank en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nietzche'nin babası ve büyükbabası da birer Protestan din adamı idi. Hem Blake, hem de Nietzche, bu türden bir nefret üzerine kurulu bir kafa yapısında bir şeylerin yanlış olduğunu görebilmişlerdi ve biri bu kafayı Güç İstenci adına reddederken diğeri daha kabul edilebilir kılmak için değişikliğe uğratmıştı.
Sayfa 288 - PdfKitabı okudu
Üstinsan, aksiyosfer'in bir evrimsel gelişmesi, bir biyolojik geri-bildirim mekanizması ve doğrusal-olmayan bir kategoridir; bu kategori içinde kozmolojik bir kendini-bilme durumu yaşamını sürdürme yönündeki kaçınılmaz evrimsel açmazın farkına varıp, bizim üst beyinsellik dediğimiz özelliğin kendi soyumuzun tükenmesine yol açmasını istemiyorsak binlerce yıldır evrim geçirdiği kuralları değiştirmek zorunda kalır. Güç İstenci, kendinde değişiklik yapmak için Üstinsan'da somutlaşıp beden bulur. Bir kendini-bilme durumu olan Güç İstenci, değerlerimizin bizler için koruyucu olduğu kadar zarar verici de olduğunu, değerlerin sadece tepkici olduğunu, tepkici bir organizmanın ortaya çıkardığı toplumsal insan ilişkilerinin biyolojik ilkelerinin başarısız olduğunu ve bunların olgucu bir yaklaşım ve insanın geleceğinin nasıl olacağı yönünde verilecek bir karar ile değiştirilmesi gerektiğini görür. Evrimsel kendini-bilme hissi, Nietzche ve diğer insanlarda gördüğü tepkici değerler ve ahlak sisteminin bizleri yokoluşa mahkum ettiğini farkeder. Bu kendini-bilme hissi, bizzat kendini ortaya çıkaran kuralları değiştirmek için eyleme geçmek zorunda olduğunu farkeder. Bir biyolojik olgu olan bu değerler sistemi kendini değiştirmek zorunda olduğunu farkeder ve bu kendini ve kuralları değiştirme Üstinsan'ın en yüksek anlamlarından biridir ve bizzat Nietzche'nin olguculuğunun ve değerlerin yeniden değerlendirilmesi kavramının ne anlama geldiğini göstermektedir.
Sayfa 457 - PdfKitabı okudu
Reklam
Nietzche, Darwin ve Lamarck Güç İstenci, Nietzche'nin Darwin'e saldırmasına karşın açıkça kabul ettiği gibi, modern evrim kuramları ile son derece uyum içinde bir modern evren görüşüdür (Gİ, 647). Nietzche'nin Darwin'i anlamadığı kesindir ama o zamanlar kimse ve hatta Darwin'in kendisi bile tam anlamamıştı. 1859'da Türlerin Kökeni'ni yayınladığında, nasıl çalıştığını hiç anlayamadığı ama yaptığı kapsamlı gözlemlerden çıkardığı sonucu anlatmak için "doğal seçilim" terimini kullanmıştı (bkz. Ruse, 1979, 160). “Bu malzemelerden çıkardığı ilke bir soyutlamadan ibaretti ve ancak çok sonra, özellikle de nüfus genetiği üzerinde çalışan John B. S. Haldane, Ronald A. Fisher ve Sewell Wright tarafından daha somut biçimde açıklanabildi" (Eigen, 54). Nietzche'nin biyolojik evrime temel itirazı, bunun arkasında bir telos varmış gibi, yani organizmanın Güç İstenci'nin yapısı gereği içsel bir doğal güç tarafından değil de, uyum sağlamaya çalıştığı bir dışsal bir güç tarafından yönetiliyormuş gibi gözükmesiydi.
Sayfa 404 - PdfKitabı okudu
Her tarihin sürmesini sağlayan bir ataleti vardır.
Sayfa 78 - PdfKitabı okudu
Şimdi sorabiliriz: Neden maymunlar daha önce dili kullanmamışlardır? Hemen çok basit ve çok dar görüşlü bir yanıt vereyim: Çünkü kimse daha önce onlarla konuşmayı denememişti.
Sayfa 233 - :) - PdfKitabı okudu
Güç İstenci'nin en kapsamlı haliyle bakılacak olursa, değerin pek bir anlamı yoktur, çünkü Nietzsche'nin kullandığı anlamıyla, değeri güçten ayırmak zordur. İnsan hamamböceklerine kıyasla dinozorlara, balıklara kıyasla selenterelere ya da kuyruklu yıldızlara kıyasla asteroidlere değer atamakta zorluk çekecektir. Burada da, biz Nietzsche'nin reddettiği şekilde, basit ve pragmatik bir anlayışla kendi varlığını sürdürmeyi değer kavramının temeli olarak seçmedikçe, Güç İstenci'nin on kere gogolpleks üssü sayıdaki konfigürasyonları içinden değer tespit yapmak en zor şey olduğu için, Nietzsche'nin değerin anlaşılması ve yaratılması anlamında neden felsefenin rolüne büyük önem verdiğini görebiliyoruz. Nietzsche, kendi bilimsel konumundan değerin nasıl inceleneceği açık olarak görülemediği, fakat insanın ve hatta sadece insanın değil, (Nietzsche'nin vurguladığı üzere) insan bir hayvan olduğu için Homo Sapiens'e ek olarak tüm akıllı canlıların karşısında duran en büyük sorun olduğu için, değerin en büyük felsefi sorun olduğunu son derece yerinde bir saptamayla görmüştü.
Sayfa 138 - PdfKitabı okudu
Reklam
Kuantum mekaniği, nesnelerin ölçülmeden önce var olamayacaklarını, evrendeki gerçekliğin dışarıdan ve "tarafsız" bir gözlemci tarafından ölçülen nesnelerden ibaret olmadığını söyler; fakat evrenin doğasına göre, bir olay, aynı zamanda, gözlemlenen nesne, gözlemci ve gözlem aletinin kaçınılmaz birlikteliğinin de bir sonucudur. Bu olaya bir kuantum olayı, yani kuantum durumu denir. Gerçeklik, bir kuantum durumları meselesidir. "Einstein aya bakmadığı zaman, Ay orada değildir” şeklindeki ifadede bir anlamda doğruluk vardır. Fakat, Ay gökyüzünde ışıldarken Einstein'in var olmadığını söylemek de aynı derecede mantıklıdır.
Sayfa 111 - PdfKitabı okudu
Bireyin psikolojik istencinin kozmik bir Güç İstenci'nin bir parçası olduğu düşüncesine en açık halini veren ilk kişi Nietzche olmuştur. Bireysel psikolojik olgu olarak Güç İstenci kavramına, kendine acıma duygusu, benliği ve kalbi yüceltmesi, arada bir akla karşı gelmesi ve genel olarak da varoluşçu benliği ile romantik düşüncenin çöküşe giden-olumsuz boyutu olan öznelliğinin ulaştığı en yüce nokta denk gelmektedir. Aslında Walter Kaufmann'ın (1950) Nietzche düşüncesinde bulduğu ve vurguladığı en değerli nokta da bu vroluşçu boyuttur.
Sayfa 340 - PdfKitabı okudu
Aydınlanma düşünürleri diye anılan düşünürler, kültürün özünde ya da gerçek Geist'in varlığının farkına varmak yönünde bir değişiklik öngörmedikleri için, yaptıkları yergilerde dahi kendilerini meydana getiren kültürün bir parçası haline gelmişlerdir. Böylece, Voltaire ve Diderot "Rameau'nun Yeğeni gibi zavallı ve küçük yergiler
Sayfa 279 - PdfKitabı okudu
Ahlak da bir cam bilye oyunudur ve akışın kesilmesi ile ahlak da durağanlaşır ve dağıtıcı açık-uçlu sistemin de sonu gelir ve ... geleceğin filozofunun da. Buna inanmıyorsanız, bunun nedeni konuya cevherci olmayan bir bakış açısı ile bakamamanızdır. Cevherci olmayan bir süreç olarak akış, ahlaki akış ve Nietzche terimleriyle olumsuz ve olumlu da demektir. Evreni ayakta tutan şey akış biçimindeki enerji salımıdır. Evrensel ahlak, cevherin, yani akışı cevhere indirgeyip yok eden, bölünemez ve son fiziksel gerçeklik anlamındaki cevherin dengidir. Akış, ahlak (ve estetik) için de iş görmelidir, yoksa ahlak da yoktur ve sadece evrensel olan bir ahlak vardır ki bu da stasis ve gerçek anlamdaki ahlakın sonu; dahası takip edenler için bir işlevi olan ve güvenilir bir ahlakın sonu demektir. Böylece, İrlanda'da Katolik ve Protestanlar'ın yüzyıllardır birbirlerini katletmelerini açıklayabiliriz: İki taraf da dinine bağlıdır ki esasen bu aynı dindir ve bu din ilahi bir gücün dayattığı bir ahlaki sistem olduğu, yani stasis olduğu için de değişemezler ve bu biçimde de birbirlerini öldürmeye devam etmeleri beklenmelidir. Ayrıca, binlerce yıllık metafizik inançlar vücutlaştırılmakta, somutlaştırılırmakta ve birbirlerine karşı oynanan bir oyun gibi Belfast sokaklarında devam etmektedir.
Sayfa 102 - PdfKitabı okudu
72 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.