İbn Teymiyye (Ahmed b. Abdulhalim el-Harrani) 'nin şu sözünü hatırlatmak istiyorum: "Düşmanlarım bana ne yapabilirler ki? Benim için tutukluluk halvet, sürgün seyahat, öldürülmek de şehadettir."
Kulun imanı ne zaman güçlenir, Rabbine içtenlikle güvenip dayanır ve O'nunla ilişkisini geliştirirse görüşlerini kararlılıkla dile getirir, Allah'tan başka hiç kimseden korkmadan cesaretle, azimli ve onurlu bir şekilde davetini yürütür.
Din, meydan okuma, bükülmez kılıç ve savaşçıdır. Şer ve şerlileri bozguna uğratır.
Din, Rabbinin kanunuyla hükmetme, adaletle kıyamdır. Zulüm ve zorba asla değil.
Bir yere bir maddeyi koymak için o yerin boş olması yada boşaltılması gerekir. Maddelerde müşahede ettiğimiz bu kanun, manalarda da aynıdır. Şöyle ki; sapık ve sahte düşünce ve sevgilerle dolu olan bir kalpte hak ve gerçek olan inanç ve aşklara yer kalmaz. Boş ve faydasız konuşmalarla meşgul olan bir dil aynı zamanda önemli ve değerli konuşmalar yapabilir mi? Hayır, asla!. Hakkı konuşmanın imkanı batılı terk etmekle olur. Bütün uzuvlarda da durum aynıdır. Hem Allah (c.c.)'a isyan hem de itaat bir arada olmaz. Bunlar vesilesiyle anlamış oluruz ki; bir kimse, kesinlikle ortak kabul etmeyen Allah-u Teâlâ'yı sevmek istiyorsa kalbinden "Başkalar"ını atması şarttır. Yine Allah (c.c)'ye itaat ve ibadet etmek istiyorsa isyan ve uyuşukluğu terk etmesi lazımdır.
Hüzeyfe (r.a.)'ya sordular:
Yaşayan ölüler kimlerdir?
O cevaben dedi ki:
- Bir kötülük görüp de eliyle veya diliyle değiştirmeyen veya kalbiyle buğz etmeyendir.
Artık demir almak günü gelmişşe zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Bu kitabı yarım bırakmamin sebebi, kitabın başlarında geçen yazarın İbn Kayyım'dan aldığı bir alıntının başında geçen ' Şeyhülislam İbni Teymiyye ' cümlesi. Hatta birkaç yerde daha geçiyor bu cümle.
Daha önceki bir incelememde de söylediğim gibi ilmine hiçbir sözüm yok. Ben, ehli sünnete aykırı düşüncelerinden dolayı uzak duruyorum. Size de bunu tavsiye ederim.