Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yannis Kordatos

Yannis KordatosBizans'ın Son Günleri yazarı
Yazar
7.1/10
11 Kişi
63
Okunma
1
Beğeni
1.028
Görüntülenme

En Eski Yannis Kordatos Sözleri ve Alıntıları

En Eski Yannis Kordatos sözleri ve alıntılarını, en eski Yannis Kordatos kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkler geçtikleri yerlerde bulunan manastır ve kiliselere dokunmuyorlardı.Tekfurlara ve rahiplere ilişmiyor, mallarına mülklerine el koymuyorlardı. Tek şartları kalelerin anahtarlarının teslimi ve tabiiyetti.
Kilise halkın tanıdığı tek aydın kesim olduğundan o tarihlerde rahipler arasındaki çatışmalar tüm kitlelere yayılıyor ve halkı gruplara bölüyordu.
Reklam
Bulgaristan Metropoliti Mihail imparator Komnenos'a mektubunda: " Dinimizden olmayanların idaresinde, bugune kadar aynı dinden olduğumuz Italyanlardan gördüğümüz zararın bir zerresini dahi görmedik. Önümüzdeki büyük tehlikeyi fark ederek Italyanların yerine Türklerin egemenliğini tercih etmeniz gerektiğini belirtmek isterim"
Türklerin gelişinden başka kurtuluş olmadığını görüyorlardı...
Latin aleyhtarı ve Türklerin idaresini isteyenler ise ezici çoğunluktaki halk kitleleri ve ruhbanlardı...
...O tarihlerde din maskesi altında verilen sınıf savaşları Bizans'ı yıktı. ....Katı Ortodoks inanca, Bizans ve Latin yöne- timlerinin aşırı baskıları yol açmıştı. Bizans ve Latinlerin feodal baskıları da din kisvesinin arkasına gizlenmişti. Türk feodal düzeninde ağalar, beyler ve paşaların baskıları Bizans ve Latinlerin baskıcı düzeni karşısında çok hafif kalıyordu. Balkanlar'ın köylü kitleleri efendi değiştirince karlı çıktilar.Yine de, Türkler'in hakimiyeti bir duraklamaya yol açti ve özellikle Slavlar, Avrupa' daki gelişmeyi yüz, yüz elli yıl arkadan izleyebildiler.
Reklam
Bizans'ın Çöküş Tarihi, daha çok, imparatorluğun feodal sisteminin tarihidir. Bizans'ın içindeki düşmanları, dış düşmanlarından çok daha tehlikeliydi. Bu iç düşmanlar da yönetici sınıftı. Tekfurlar, siyasal, askeri yöneticiler ve kilise, Bizans'ın çöküşünün baş sorumlularıydı.
Bazen bir rahip rüyasında bir aziz gördüğünü söylerdi; aziz ona manastır yakınındaki toprakların mutlaka kiliseye bağışlanması gerektiğini bildirmişti. Cahil ve dindar köylüleri bu denli büyük sahtekârlıklarla kandırıp, arazilerini ele geçiriyorlardı.
Son yaklaşıyordu. Yönetici sınıf ve halk bunu anlamaya başladı. Ancak sadece sonuçları görüyorlardı. Siyasi ve ekonomik çöküntünün sebeplerini araştırıp çözümler üreten yoktu.
Ancak Bizans köylüleri, Ortodoks kilisesinin düşmanı olmayan Türkleri tercih ediyorlardı. Türkler, geçtikleri yerlerde bulunan manastır ve kiliselere dokunmuyorlardı. Tekfurlara ve rahiplere ilişmiyor, mallarına mülklerine el koymuyorlardı. Tek şartları, kalelerin anahtarlarının teslimi ve tabiiyetti.
Reklam
Kutsal İncil ve ortaçağda mucizeler ve kehanetler üzerine kurulu gelenekler, rahiplerin hayal gücünü kuvvetlendiriyor, onlar da bunu kullanarak yaşadığı sefalete gökten yardım bekleyen yoksul köylüleri uyuşturarak avutuyorlardı.
İstanbul'un Fethi sırasında Bizans'ın düşüncesi
"Şehre Latin serpuşu yerine Türk sarığı hâkim olsun, daha iyi" diyordu. Halk galeyana gelmişti.
Türkler kadınlara saygılıydı. Bu da çok önemli bir noktadır.
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.