Çocukluğuma dair en güzel anılarım arasında rahmetli dedem ile olanlar vardır. Bahçede bir ağacın gölgesinde, torunlarını etrafına toplar hikayeler anlatırdı. Bir de peygamberleri ve dini hikayeleri anlatan kitapları vardı. Odasını da, her birimize sırasıyla o kitapları okuttuğu zamanları da çok net hatırlıyorum. Bir çocukla bağ kurmanın en güzel yolu kitaplardan geçiyor kesinlikle. Bu kitabı okurken hep o günler geldi aklıma.
Sinan Yağmur'un önsözde belirttiği gibi, çocuklarla bağ kurmak kadar onlara değerleri aktarmanın, öğretmenin en güzel yolu da hikaye ve masal kitaplarından geçiyor. Öğüt vermek, şunu yap bunu yapma demek, anlatmak, çoğu zaman havada kalıyor. Ama çocuğun kendini özdeşleştirebileceği bir karakterin maceraları olarak aktarırsanız çocuğun verilen bilgiyi alması ve aklında kalması çok daha olası ve keyifli oluyor.
Bu kitapta da küçük bir çocuk olan Yusuf'un, Hz Hızır ile geçmiş zamanlara yaptığı yolculuk ve tanık olduğu olaylar konu edinilmiş. Kolay okunan, akıcı ve macera hissi veren bir kurgu oluşturulmuş. İçeriğinde sel, deprem gibi afetler ve mucizelerden bahsedildiği için on iki yaş ve üzeri okurlar için daha uygun olduğunu düşünüyorum.