Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeni E Dergisi

Yeni E DergisiYeni E Dergisi - Sayı: 33 dergisi
Dergi
9.5/10
2 Kişi
14
Okunma
11
Beğeni
969
Görüntülenme

En Eski Yeni E Dergisi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Yeni E Dergisi sözleri ve alıntılarını, en eski Yeni E Dergisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
biliyorum matarada su           torbada ekmek                           ve kemerde kurşun değil şiir ama yine de matarasında su           torbasında ekmek                       ve kemerinde kurşun kalmamışları                                                        ayakta tutabilir
Christopher Logue
Nasılın cevabı kolay, fakat neden olduğunu bilmek güç.
Reklam
Belki de zarif olan sadedir, abartısızdır.
Dünyadaki bedenli varoluşumuzu en derin biçimde hissettiğimiz, diğer varolanlar ile aramızdaki sınır çizgisinin belirsizleştiği, hakikat ile yüz yüze kaldığımız bir andır ölüm acısı.
Balaban anılarında ilk resim derslerini, Bursa'da Nâzım Hikmet'ten aldığını yazar. Yağlıboya alacak kadar parası olmadığı için boyalarını zeytinyağıyla karıştırarak kullanmıştır. Nâzım Hikmet, ressam arkadaşına içinde boyaları ve fırçalarıyla bir sandık hediye eder.
“Kişiler hakkında nasıl mı karar vereceksiniz? Hayatlarına bakarak... Bir insan, yaşadığı hayatın insanıdır.” @BehiceBoran
Reklam
Yaşadığı Hayatın İnsanı: Behice Boran
Behice Boran mücadeleyi, mücadele ise Behice Boran’ı şekillendirmiştir.
Sayfa 7 - Selma Gürkan - Emek Partisi Genel BaşkanıKitabı okudu
Papatya Sırası
8 Mart kadınlar günü değilmiş, emekçi kadınlar günüymüş. İşçi kadınlar erkeklerle aynı ücreti alabilmek için can vermiş. Ne demişti Özlem “Biz şimdi 8 saat çalışıyor, erkeklerle aynı ücreti alıyorsak 129 kadın işçinin ödediği bedel sayesinde.” Bu Özlem ne kadar da bilgili bir kız...
Sayfa 11 - Arzu ErkanKitabı okudu
25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü, açıklamalarına göre, 2020 yılında 327 günde en az 253 kadın öldürüldü, en az 715 kadın şiddete maruz kaldı. Kadınların karşılaştığı bu durumu, psikiyatristler pandeminin alacakaranlığı olarak nitelendiriyorlar. Kadınlarsa, her şeye rağmen, tırnak ile, diş ile yaşama tutunuyorlar. Dayanma güçleri Gülten Akın'ın dizelerini anımsatıyor: "Karayı kaldırın, mavi koyun, umudumu yitirmedim."
Sayfa 5
İnsanın yarattığı bir kurum olan devlet nasıl olur da insanın önüne geçebilir? İnsanın önüne geçmeyi bırakın ona zarar verebilir, ezebilir, yok edebilir? İnsanın yarattıklarına esir olması bir ilk değil... Bu sanırım insanın varoluşunda bulanan bir sakatlık. Devlet icat eder esir olur, kültür icat eder esir olur, teknoloji icat eder esir olur, para icat eder esir olur... -Özge Sönmez
Sayfa 23
Reklam
Şimdi bir kibrit çöpü daha gecenin arta kalanına Ardından basıyor küfrü babam, yan odadan Annem ben sanıp üstünü örtüyor gecenin Herkes karanlığında ölüyor uykusunun Herkes bihaber öldüğünden, delil yetersizliğinden Fırat Topal
Sayfa 29
"Ama art arda işlenen cinayetler, vahşice ortadan kaldırılan genç canlar üzülünmeyecek gibi değildi. Bir toplum için bundan daha kötü bir durum hayal etmek zordur. Bence, Türk toplumunda sadece bir felç oluş değil, ahlaksal derin bir çöküş de başlamıştı. Sadece hükümlerin tutumunda, Meclis'in işlevsizliğinde, siyasi partilerin yapısında değil, yakın çevremde bile gözlüyordum bunu."
Sayfa 48
Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve öğretim üyelerinin sürdürdükleri protesto gösterileri sırasında, Kâbe ve Şahmeran simgelerini bir araya getiren resim, bu bakımdan tipik bir örnek oluşturuyor. Resimle ilgili öfkeli ve elbette ilkel karşı çıkışlar, resimde birbiriyle ilişkisini anlamadıkları iki unsur görmüşlerdi ve bunlar arasında ne gibi bir ilişki kurulduğunu düşünme zahmetine girmemişlerdi. "Kâbe'nin üstüne yılan çizmişler" diye baktıkları resmi yapansa eserini şöyle açılıyordu: "İlk günah fikriyle özdeşleşip Anadolu coğrafyasında kötülüğün sembollerinden biri olan yılan ve geçmişten günümüze baskılanan kadın kimliğinin bir araya gelmesinden oluşan Şahmeran figürü, ne gariptir ki Anadolu'da sevilip başköşeye konulmakta. Yılan ve kadın gibi erkeğin kendine rakip olarak gördüğü kimliklerin evin başköşesine iliştirilmesi ise erkek iktidarına karşı gizli bir alay ve başkaldırıdır. Bu eserde bu figürü toplumsal mitolojinin en büyük motivasyonu olan kurgulanmış dinin merkezine yerleştirerek Anadolu kadınlarının bu gizli ve derin mücadelesini bir adım daha cesurlaştırmak istedim. Şahmeran'ın ardındaki yeşil ise asıl cenneti sembolize etmekte. Şayet kadın ve hayvan özgürlüğü merkezi bir konuma gelirse, çok aranılan cennet imgesi bizzat dünyanın kendisi olacaktır." -Aydın Çubukçu
Sayfa 63
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.