Yıldız Ecevit sözleri ve alıntılarını, Yıldız Ecevit kitap alıntılarını, Yıldız Ecevit en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O gün saçını kestirdikten sonra Altay Gündüz'lerin Mecidiyeköy'deki evine gider. Pakize ile birlikte çok sık gidiyorlardır Özcan ve Altay Gündüz'ün evine. Hele son dönemde onlara güçlü omuz veren bu ailenin evi ikinci evleri olmuştur. Her zaman konuğu bol olan bir evdir burası. O gün akşamüstü saatlerinde Oğuz Atay geldiğinde çay içiliyordur.
Tutunamayanlar'ın Turgut Özben'i ve Selim Işık'ı, Tehlikeli Oyunlar'ın Hikmet Benol'u, Oyunlarla Yaşayanlar'ın Coşkun Ermiş'i ve Eylembilim'in Server Gözbudak'ı, tek bir insanı anlatırlar: Oğuz Atay'ı.
O ünlü varoluşsal soru var ya: 'Ben kimim', işte o soruya vereceğin cevabı, içinde yaşamakta olduğun, alçakça bir açgözlülüğün belirlediği bu gerçeklik katmanıyla hesaplaşmadan veremezsin.
27 Nisan 1970'de, henüz "Tutunamayanlar"ın son düzeltileri ve yeniden daktilolanma işlemleri sürerken, günlüğüne bir sonraki romanıyla ilgili ilk düşünce tohumlarını ekmeye başlamıştır Atay: "ikinci kitabımda, herkesin saldırdığı ve saldırmakta haklı olduğu bir adamla (. . .) herkesin hor gördüğü bir kadının macerasını
Oğuz Atay, "Tutunamayanlar" romanında Selim'in soluk soluğa içini döktüğü, noktalama imi kullanılmadan kaleme alınmış 76 sayfalık metin kesitinin bir bölümünde, oğul Oğuz ve baba Cemil Bey ilişkisini olanca çıplaklığıyla sergiler: "kornolar birinci temayı verirken viyolonsellerde babasının karakterine uygun bas sesler duyulur ince
Oğuz Atay’ın idol romancısı Robert Musil onu umursamayan ülkesinden uzakta sürgünde öldüğünde, geride bıraktıkları arasında bulunan bir not, ortak bir yazgıyı belgeler: “Bu ulus, sözünü ettiğim olanağı bana kitaplarımı satın alarak sağlamıyordu. Kitaplarımı okumuyordu.”