Yılmaz Gruda (d. 14 Temmuz 1930, İstanbul) Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, şair, oyun yazarı, çevirmen.
Ankara Ticaret Lisesi'ndeki eğitim sürecini yarıda bırakarak devlet memuru olan Gruda'nın yazdığı şiirler, 1950'li yıllarda, çeşitli dergilerde yayımlanmaya başladı. 1956 yılında girdiği Cep Tiyatrosu'nda başlayan oyunculuk yaşamı, Ankara Devlet Tiyatrosuna ait Küçük Tiyatro'da devam etti. Ankara Meydan Sahnesi ve Nisa Serezli topluluklarında da görev yaptı. Bir süre yeniden memurluk hayatına dönüp, muhasebecilik yaptı. Muammer Karaca tiyatrosunu yönetti. Ayşen Gruda'nın eski eşi olan sanatçı, aynı zamanda Attilâ İlhan ile beraber mavi hareketini yaratan şairlerdendir. Seyirlik tiyatro oyunları da yazıp, çeviriler yapan Gruda'nın eserlerinde geleneksel Türk tiyatrosu ve Çehov etkisi açıkça görülür. Sanatçının yayımlanmış eserleri bulunmaktadır. Kamera önünde de yer alan Yılmaz Gruda, sinema ve dizi filmlerde rol almaktadır.
N'olur uzak bakma
Sen al götür beni
Bu suratımı sakla
Bana yeniden anlat insanı
Bu değil de yanılıyoruz de
Bitecek bu hesaplar
Haydi eve gidelim
Haydi insana
Bayramlara
-
Ben bir türlü buradan olamadım.
Ne var ki kendim için kovalamıyorum kendimi
Nereye gidersen git,ama nasılsan öyle kal
insana saygını yitirme olur mu
dünya yaşanacak kadar güzel
daha güzel olacak inanıyorum
kolay bitmiyor insan...
Şöyle şiveli bir şeyler okumak isteyenlere, 81 ili bünyesinde barındıran İstanbul'un kenar bir mahallesinde yaşanan, dillere destan bir sevdanın, bu kısa romanını tavsiye ederim. Gel gör mahallesinin işporta kasetçisi Sımayıl ile mahallenin sonradan zengin olan (kapıcılıktan han sahipliğine) ailesinin güzel kızı Razıya rengarenk hikayesi.
Degerlendirmem: 10 üzerinden
Türü: Yerli roman
Keyifle okuma: 6
Akıcılık. : 7
Elimden bırakamak : 5
Anlatımı : hareketli
Diyaloglar : çok ve oldukça şiveli
Olay akışı : komik ve eğlenceli
Sayfa sayısı :122
Tek cümle ile anlatmak için :
sıkılmadan okunabilir
Yılmaz Gruda toplumsal izlenimlerini ustaca işlemiş.Tiyatrocu kimliğinin izleri şiirlerine de yansımış, biraz kapalı ve süslü bir anlatımı var şiirlerinin ki zaten kendisi Maviciler'dendir. Kısacası oyunculuğu kadar şairliği de muazzam Yılmaz Gruda'nın.
MarathonYılmaz Gruda · Bilgi Yayınevi · 20039 okunma
Normalde Yeşilçam oyuncularının anıları arasında çok nadir de olsa örneğin zor durumda kaldıkları , başına gelmiş hoş olmayan durumları anlattıkları oluyordu ancak bu kitap tamamen Yeşilçam dünyasını isminden de anlaşılacağı gibi cehennem olarak nitelendiriyor. Okuyunca hak vermemek tabii ki doğru değil ancak Yeşilçam bazı oyuncular için gerçekten cennetti de diyebiliriz. Elbette figüran oyuncularla jön dediğimiz oyuncular aynı şartları yaşamıyor. Bu kitap ise daha çok figuranlarin yaşadıklarını anlatıyor. Hayatının rolünü beklediği o kahvede son nefesini veren nice usta oyuncumuzu anıyor. Büyük bir kısım sanki roman gibi yazılmış yani bolca diyalog var ve bir senaryo olayı var ortada ama kitabın amacına bu kadar uzun bir olayı detaylıca yazmanın uygun olmadığını düşündüm. Kullanılan dil bana çok fazla hitap etmedi