Tarkovsky, kadının tek başına olarak değil, bir erkeğin dünyasında erimesi, bu çiftin iç dünyalarının birbirine karışmasıyla gerçek bir varlıktan ve mutluluktan bahsedilebileceği söylemiştir.257 Bu düşünce kadın imajının aynı zamanda bir başka yönüne de işaret etmektedir. Tüm bahsi geçen filmlerdeki kadın karakterler tabiri caizse hem bir yaşama dürtüsü, hem de tam manasıyla “bela” niteliğindedirler.