Bu geniş açıklamalardan da anlaşılacağı gibi "Millet sadece sayı ve yığın değildir. Türk milleti kavramı içinde Malazgirtler, Mohaçlar, Plevneler, Çanakkaleler ve Milli Mücadele gibi nice kahramanlık destanları vardır. Onda Ulubatlı Hasan'lar, Nene Hatun'lar, cepheye mermi taşıyan analar, Mehmet Akif'in "şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda" diye andığı sayısız şehitler vardır.
...Onda, Aras'tan Meriç'e, Dicle'den Sakarya'ya, Ağrı'dan Erciyes'e Süphan' dan Uludağ'a, Toroslar'dan İstanbul'a uzanan vatanımız vardır. "Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır." diyen şairin belirttiği gibi uğrunda sayısız şehitler verilerek coğrafya olmaktan çıkıp vatan olmuş kutsal ülkemiz vardır.
Onda Erzurum'un barı, Orta Anadolu'nun halayı, Ege'nin Zeybeği, Karadeniz'in horonu, Elazığ'ın çayda. çırası gibi birbirinden güzel halk oyunları, masallar, yüzyıllardan süzülüp gelen atasözlerimiz vardır.
Onda bu vatanın çocuklarına "Türk'üm doğruyum, çalışkanım..." demeyi öğreten ; İstiklal Marşı'nı ezberleten, ay yıldızlı bayrağı sevdiren, körpe yüreklere vatan sevgisini sindiren yüz binlerce öğretmenin emeği, yüz binlerce adsız kahramanın göz nuru ve alın teri vardır.
Onda büyüğünü sayan, küçüğü ve zayıfı koruyan komşusunun derdini kendi derdi bilen, dürüstlüğe, yiğitliğe, mertliğe değer veren Türk'ün temiz ahlak mirası vardır. Türk milleti dediğimiz kutsal varlığın dokusunda vatan sathındaki her kümbetin, her kervansarayın, her eğitim kurumunun, her kubbenin, her abidenin, her sanat eserinin, her şehitliğin katkısı vardır.