Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İtikadın Muhafızları Osmanlılar
Osmanlı varisi olmanın ölçüsü; en başta Osmanlıların sahip olduğu itikada sahip olmaktan geçer.
Zengin tarihe, parlak kültür ve medeniyete sahip bir milletin vârisleriyiz. Tarihimizin büyük hadiselerini hatırlamak hususunda ekseriyetle ihmalkâr davranıyoruz. Hâlbuki doğru kaynaklardan öğrenilen tarih ve sahih itikat temeline oturmuş din şuuruna sahip olanların büyük millet olacağı, mazisine sahip çıkmayanların varlıklarını zayıf topluluklar olarak devam ettireceği bir hakikattir. Buna mukabil bizlerse cihangirane devletler kuran ecdadımızı inkâr ve küçümsemekle meşgulüz. Dilden dile nesilden nesile aktarılarak gelen atalarımızın kahramanlıklarını hatırlamak, hatırlatmak; anlatıp yazmakla sorumluyuz... -Veysel Sekmen
Reklam
Sultan Birinci Ahmed, Aziz Mahmud Hüdai Hazretlerinin ellerine, abdest alması için ibrikle su dökerek hürmetini göstermiştir.
Eski devir Türk evlerinde misafirin konaklayacağı odada misafire hitaben; 'Ey misafir kıl namazın kıble bu câniptedir. İşte leğen, işte ibrik, işte peşkir iptedir.' yazılı bir levha bulunurdu. Misafir odasında abdest almak için bırakılan ibriğin emzik kısmı(ucu), kıbleye karşı konurdu. Böylece misafire kıble yönü de gösterilirdi.
Na't deyince kimi kaynaklar, "Efendimiz'i (s.a.v) medih kastıyla yazılan şiir" deseler de bizce ol Habîb-i Kibriyâ'yı medih mümkün değildir. Zîrâ Mektubat-ı Rabbânî'de geçen bir beyit şöyledir: "Ma in medahtü Muhammeden bi makâlâtî Lâkin medahtü makâlâtî bi Muhammedin" "Ben kelâmımla Hazreti Muhammed'i (s.a.v) övmedim. Ancak Hazreti Muhammed (s.a.v) ile kelâmımı yücelttim."
Saraybosna tamamen Osmanlılar tarafından kurulan bir şehirdir. Osmanlılar buraya ilk geldiklerinde şehrin bulunduğu yerde Brodec isminde bir köy bulunuyordu. Köyün otlakları Osmanlılar tarafından satın alınarak ilk imar faaliyetleri başladı.
Reklam
İnsanoğlunun, varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için olmazsa olmazlardan ilki su. Bu sebeple tarihî geçmişi çok eskilere dayanan pek çok şehir, kasaba veya köy, bir akarsuyun kenarında yer alıyor.
Dilden dile, nesilden nesile aktarılarak gelen atalarımızın kahramanlıklarını hatırlamak, hatırlatmak anlatıp yazmakla sorumluyuz.
Zengin tarihe, parlak kültür ve medeniyete sahip bir milletin vârisleriyiz. Tarihimizin büyük hadiselerini hatırlamak hususunda ekseriyetle ihmalkar davranıyoruz. Halbuki doğru kaynaklardan öğrenilen tarih ve sahih itikat temeline oturmuş din şuuruna sahip olanların büyük millet olacağı, mazisine sahip çıkmayanların varlıklarını zayıf topluluklar olarak devam ettireceği bir hakikattir. Buna mukabil bizlerse cihangirhane devletler kuran ecdâdımızı inkar ve küçümsemek ile mesgulüz.
İtikâdın Muhafızı Osmanlılar
Altı asır sürecek devlete ilk padişah olup ismini veren Osman Gazi’nin hükümdarlık devrinin en dikkat çeken hususiyeti, bir çok alim, Şeyh ve tarikat erbabının hizmet için Osmanlı Beyliği’ne katılmasıdır. Selçukluların tarih sahnesinden çekildiği yıllarda her taraftan gelen bu kişiler, meşru güç olarak Osmanlıları kabul etmişlerdir.
Reklam
İtikâdın Muhafızı Osmanlılar
Onların, Ehl-i Sünnet itikadı üzere yaşadıkları ve yaşattıkları İslam’ın izzeti, her şeylerinden üstündü. Ertuğrul Gazi’den Sultan Vahdettin’e kadar bütün padişahlar bu yapıyı muhafaza ettiler ve kimsenin bozmasına izin vermediler...
İtikâdın Muhafızı Osmanlılar
Selçuklulardan sonra meşru güç olarak tabî olunan Osmanlıların altı asır boyunca büyük meblağlar sarf ederek ve nice gayretler göstererek müdafaa ettikleri en önemli şeyleri, dinleriydi.
Elçiye Zeval Olmaz
(Ferâsetin böylesi..) Elçilerin sadrazam ile görüşmeleri sırasında şerbet ve tütsü ikram edilerek sohbete başlanır, birlikte yemek yenecekse yemeklerin seçimi elçiye bırakılırdı. Ayrıca Ramazan’da sadrazam, elçiye yemek ikram edemeyeceği için elçiler bu ayda kabul edilmezdi.
Elçiye Zeval Olmaz
Elçiler için ilki heyetin İstanbul’a girişinde ve ikincisi sadrazam veya padişahın huzuruna kabulde olmak üzere iki merasim düzenlendi. Kabul merasimleri, Osmanlı Devleti’nin büyüklüğünü ve şanını göstermesi açısından oldukça mühimdir.
Elçiye Zeval Olmaz
Osmanlı’ya elçi olarak gönderilen kişiler, ülke sınırlarından içeriye girdikleri andan itibaren resmî misafir sayılırlar.
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.