Dokuz Taş - Bizim Köy - Geçip Giden Çocukluğum .
Siz dokuz taş oynamayı bilir misiniz? Biraz anlatayım isterseniz. İki kişi arasında oynanan oyun bir levhaya iç içe çizilen üç karenin kenar ortalarından birbirine düz bağlanarak oluşturulan çizim üzerinde, dokuzar taşla oynanan bir zeka oyunudur. Geçen gün kızıma oyuncak alırken gördüm modern halini, dijital levha üzerinde renkler yaldır yaldır,
Köroğlu cengi
Tan yeri atanda şafak sökende
Düşmanın üstüne hörelenmeli
Hezaran kılıçlı, kaba kalkanlı
Yiğit on beş yerden yaralanmalı
Haber aldım nökerinden kulundan
Doyuk oldum akçasından, pulundan
Hey ağalar, kızıl kanın renginden
Kır at altımızda, kınalanmalı
Köroğlu der, "Mirza gele, han gele"
Ben isterim, günde bin tufan gele
Derelerden oluk oluk kan gele
Baş kesilip, gövde kürelenmeli
Yürü yiğit beyler namınız kalsın
Kelle getirenler bahşişin alsın
Öldürün atların hep yayan kalsın
Yaya kalana da çalın kılıncı
Koç Köroğlu girdi meydan almaya
Nara vurup düşmanına dalmaya
Yemin ettim yedi derya dolmaya
Doldurun denizi basın kılıncı. ...
KÖROĞLU 2~
Kim susturabilir bizim türkümüzü, kim?
Biz ki bu hasreti,
Semahların seyrinden alıp gelmişiz,
Biz ki onu sitemkar anaların
Kirpiğinden derlemişiz;
Süzülsün de acının derin izler bıraktığı
Gül yanaklardan,
Yere dökülsün istememişiz!
Kim susturabilir bizim türkümüzü, kim?
Biz ki bu hasreti,
Semahların seyrinden alıp gelmişiz,
Biz ki onu sitemkar anaların
Kirpiğinden derlemişiz;
Süzülsün de acının derin izler bıraktığı
Gül yanaklardan,
Yere dökülsün istememişiz!
Affedersiniz ama sizin kolunuzdaki saat Rolex mi? Ne kadar parlıyor hangi altın bu? Ağır değil mi taşımak? Taşımak ağır değilse ben de takabilir miyim? Yeşil bahçe, gardenya, küstüm çiçeği ve seninkiler. Ne zaman bahçıvan olsam çiçekleri sularım önce. Çamurluk takarım yağmurluk giyerim, kafama en sevdiğim beyzbol takımının kepini geçiririm. Ruhum stadta, elimde hortum, suyun gidişi, toprağı sürükleyişi... ya ya ya şa şa şa American Dream cok yaşa. Destur de içimdeki Köroğlu destur deyin bre hey yiğitler. Yiğidin harman olduğu yerde tırpanla samanları toplarken salyangoz kabuklarının çıtır çıtır sesi gelir kulaklara. Be hey yiğit Köroğlu destur de. Mazinin verdiği intihal ile çıkarım dağlara, açarım göğsümü karşımdaki Güneşe. Koca Güneş sen mi yamansın ben mi, sen mi yamansın ben mi? Göğsüm bronzdur Odsyseus desem değil şöyle bir yiğittir;zekanın değil gücün simgesi Aias desem yeridir. Destur de bre hey Köroğlu destur de. Güneşe tırmanırım dağı ve köyümüzü izlerim, yanan salyangoz kabuklarının çıtır çıtır sesi geliyordur kulaklarıma