"Gazetelerden, televizyondan kan damlıyor bir yandan. Öteden yılbaşı kutlamaları. Salt gürültü, salt mutlu gibi yapan insan (Nasıl insan?) kalabalığı. Sevinç de eğlence de sahte, bir yüzü bu… Öte yüzü kavgazan, kıyıcı, savaşlardan savaş beğenen. Öldüren ve ölen, aptalca! "
Alman Kralı II. Frederick 1750 yılında Potsdam'dan geçiyor. Orayı çok beğeniyor ve 'Bana şuraya bir saray yapın" diyor. Ertesi gün adamları gidip bakıyorlar, Kral'ın beğendiği yerde bir değirmen. Adamlar kapıyı çalıyor, yaşlı değirmenci açıyor.
- Buyrun?
- Bizi Kral gönderdi. Burayı görüp çok beğendi, satın alacak. Kaç para?
- Satmıyorum ki
Bir Yudum Kitap
İnsan, hayalleriyle vardır. Hele ki şu asırda hayal kurmak, bir varoluş mücadelesidir bir yönüyle. Kaan Sekban, "Hayatta hiçbir zaman 'keşke'lerle, 'eğer'lerle vakit kaybetmeyi seven biri olmadım." der. O vakit, hayallerimize doğru emin adımlarla ilerlerken, hiçbir şeyin sizi durdurmasına izin vermeyin sevgili okur. Var olun.
Kaan
Gazetelerden, televizyondan kan damlıyor bir yandan. Öteden yılbaşı kutlamaları. Salt gürültü, salt mutlu gibi yapan insan (Nasıl insan?) kalabalığı. Sevinç de eğlence de sahte, bir yüzü bu… Öte yüzü kavgazan, kıyıcı, savaşlardan savaş beğenen. Öldüren ve ölen, aptalca! - Gülten Akın
Serê Salê
12 Ocak'ı 13 Ocak'a bağlayan “Bizim" diyebileceğimiz yılbaşımız kelimenin tam anlamıyla "Serê salê”ydi. Ve tam bir bayram edasında kutlanırdı. Yemekler yapılır, tatlılar hazırlanırdı.
Sonbaharda hazırlanan kuru kış yiyecekleri özenle kilerlerdeki sığınaklarından yeşil sırlı küplerinden çıkarılır. Ve o özel yılbaşı
Alman Kralı II. Frederick 1750 yılında Potsdam'dan geçiyor. Orayı çok beğeniyor ve 'Bana şuraya bir saray yapın" diyor. Ertesi gün adamları gidip bakıyorlar, Kral'ın beğendiği yerde bir değirmen. Adamlar kapıyı çalıyor, yaşlı değirmenci açıyor.
- Buyrun?
- Bizi Kral gönderdi. Burayı görüp çok beğendi, satın alacak. Kaç para?
- Satmıyorum ki
Ağır, çok ağır bir dünya
"Gazetelerden, televizyondan kan damlıyor bir yandan. Öteden yılbaşı kutlamaları. Salt gürültü, salt mutlu gibi yapan insan (Nasıl insan?) kalabalığı. 'Çok çiğ çağ' demiş Necatigil Usta: 'Çok çok çiğ' şimdi. Sevinç de eğlence de sahte, bir yüzü bu... Öte yüzü kavkazan, kıyıcı, savaşlardan savaş beğenen. Öldüren ve ölen, aptalca!"
Sayfa 7 - YKYKitabı okudu
Hiçbir güç, hiçbir siyaset, hiçbir iktidar kral bile olsa adaletten üstün değildir. Hiç kimse adaletin üstüne çıkamaz. Orada oturamaz.
2. Frederick
Adaletin sembolü Almanya'nın Potsdam şehrindeki Sanssouci Kraliyet Sarayı ve yel değirmenleridir. Bu iki bina yan yana adeta adaletin sembolüdür.
Alman kralı Frederick 1750 yılında Potsdam'dan
Yılbaşı Kutlamaları Hakkında
Bismillahirrahmanirrahim
Yüce Allah "Bana, Resulüme ve müminlere itaat edin" demiştir. Peygamber efendimiz sav kim kime benzemek istiyorsa o onlardandır. Yani kim kimin örf ve adetlerini benimsiyorsa, öyle yaşıyorsa onlardandır. Çok değerli Mümin kardeşlerim biz anneanelerimize değil babaanneye değil dedelerimize de değil ancak ve ancak Allah a ve Allah ın Resulüne benzemek ve itaat etmek istiyoruz. Ve Peygamber Efendilerimize, sahabelerine ve dört mezhep imamlarımıza ve Peygamber Efendimizin varisi olan evliyalara Şahı Nakşibend gibi Şeyh Abdulkadiri Geylani gibi Ebu Hasanı Şazeli gibi zatlara benzemek ve itaat etmek istiyoruz. Biz mümin ve müslümanız. Bizim bir yıl başımız var o da hicri yılbaşımızdır. Biz bu yılbaşı için bir çekirdek dahi almamalıyız. Ve kutlamamalıyız. Biz ancak peygamber efendimizin doğum gününü kutlayabiliriz. Anamız babamız sana feda olsun ya Resulallah.
Gazetelerden, televizyonlardan kan damlıyor bir yandan. Öteden yılbaşı kutlamaları. Salt gürültü, salt mutlu gibi yapan insan (Nasıl insan?) kalabalığı. Çok çiğ çağ demiş Necatigil usta: Çok çok çiğ şimdi. Sevinç de eğlence de sahte, bir yüzü bu… Öte yüzü kavgazan, kıyıcı, savaşlardan savaş beğenen. Öldüren ve ölen, aptalca! Düşler bile aynı, hep aynı. Dar ve kısır yaşamdan olmalı; yaşlılık işte… Anadolu deyişiyle ‘alacası içinde’ ne çok insan var. Sahte, çok yüzlü, her ilişkisi için başka bir yüzünü takınan. Çoğunluk öyle olduğuna göre arıza bizde! Ağır, çok ağır bir dünya.