Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Namaz kılın" dedik, "Bizim kalbimiz temiz" dediniz. "Krediden faizden uzak durun" dedik, "Başka yolu yok" dediniz. "Fakiri doyurup yoksulu gözetin" dedik, "Benimle mi kazandı" dediniz. "Eşcinsellik sapkınlıktır" dedik, "Kimsenin cinsel tercihine
Ankara'da Sıradan Bir Düğün
Oturduğum masadan sıkılan gözlerle etrafı izliyorum. Klasik bir salon düğünü işte. Etrafa kısık gözlerle bakıp, bekar oğullarına kız arayan anneler, etrafta koşuşturan çocuklar, uzun süredir görüşmüyoruzlar, niye hiç aramıyorsunlar, sen niye aramıyorsunlar. Ben aramasam sormasam arayacağın soracağın yoklar, çok güzel olmuşsunlar, kıyafetin
Reklam
"Namaz kılın" dedik, "Bizim kalbimiz temiz" dediniz. "Krediden faizden uzak durun" dedik, "Başka yolu yok" dediniz. "Fakiri doyurup yoksulu gözetin" dedik, "Benimle mi kazandı" dediniz. "Eşcinsellik sapkınlıktır" dedik, "Kimsenin cinsel tercihine karışamazsınız"
Dedikoduya elverişli bir durum ortaya çıktığında, halk bunu çeşitli yorumlarla, ilave yalanlarla genişletir. Alabildiğine dedikodu yapar ve bu yayılır.” anlamına gelen ‘Elin ağzı torba değil ki büzesin’ sözünün nereden çıktığını merak ediyor musunuz? Bu sözü Nasreddin Hoca söylemiştir. 🙂 Hoca’nın sözü kullandığı fıkra şöyledir: Nasreddin Hoca oğlunu okulundan alırken eşekle gelmiş. Oğluyla eşeğin üzerinde evin yolunu tutmuşlar. Aradan zaman geçmiş. Bir grup insan önlerine çıkmış. İçlerinden biri; -“Hoca ayıp değil mi, eşek o kadar yükü nasıl taşısın?” Hoca da oğlunu eşekten indirip yoluna devam etmiş. Aradan zaman geçmiş bir insan; – “Ayıp hoca ayıp. Küçücük çocuk yürütülür mü?” Hoca çocuğu eşeğe oturtmuş. Kendi yoluna devam etmiş. Aradan yine zaman geçmiş birisi; – “Bu zamane çocukları böyle işte, ihtiyar babaları yürür kendileri eşeğe biner.” Bu söz çocuğun ağrına gider ve eşekten iner, ikisi de yayan giderler. Oradan gevezenin birisi: – “Enayilere bakın eşek önde gidiyor bunlar yayan.” Bunun üzerine Nasreddin Hoca: – “Görüyorsun ya oğlum, elin ağzı torba değil ki büzesin.” 🕊️ #alıntı
Gibi Gibi
Birazdan bir kadın gelip karşımdaki sandalyeye oturacak ve ben ona aşık olacağım. Daha önce hiç görmediğim, adını bile bilmediğim bir kadına hem de. Kadını tanımıyorum ama kendimi tanıyorum çünkü. Hayatım boyunca hep böyle oldu. Okulda, mahallede ve meslek hayatımda tanıdığım her kadına aşık oldum ben. Hep sevdim, sevildiğimi hiç bilmiyorum.
Burçlar
Aha burçlarınız😂 #KOÇ: Yeni yeni tiplerle tanışacaksın aman he fazla kaptırma, bir taraflarını kaldırma daha ilk dakikadan.. Yavaş yavaş. Unutma yavaş yavaş. Sonra salak salak ağlıyon ben nerde yaptım diye. #BOĞA: Uzun uzun düşünmeyi sevmiyorsun. Zaten düşünecek kapasite de yok sende. Her şeyi pratik yol ile halletmeye çalışıyorsun. Pratik
Reklam
"Namaz kılın" dedik, "Bizim kalbimiz temiz" dediniz. "Krediden faizden uzak durun" dedik, "Başka yolu yok" dediniz. "Fakiri doyurup yoksulu gözetin" dedik, "Benimle mi kazandı" dediniz. "Eşcinsellik sapkınlıktır" dedik, "Kimsenin cinsel tercihine karışamazsınız"
KISMET İSE GELİR HİNT'TEN YEMEN'DEN...
Bugün yine 2017'de yaklaşık iki ay kaldığım yer olan Gebze'deyim. 2017'de Gebze Pelitliköy'de Asya Çikolata firmasında tercüman ve proje yönetmeni olarak çalıştığım zaman Gebze Center'in tam karşısında Turkuaz Otel'de kalıyordum. Bugün tekrar Turkuaz Otel karşıma çıkınca içeri girip anılarımı tazelemek istedim. Biraz tuhaf değil mi? Sebepsizce
Doğan Cüceloğlu bir seminerinde yere bir parça ekmek koymuş ve “Bu ekmeğe basabilecek birisi var mı?” diye sormuş salondakilere. Hiç ses çıkmamış tabii. “Sahneye gelip bu ekmek parçasına basana 100 dolar vereceğim” diye devam etmiş. Salondan yine çıt yok… Fiyatı artırarak 5.000 dolara kadar getirmiş. Bu sırada salonda bulunanlardan birisi, ─ Hocam, istersen 500 bin dolar ver, yine bize o ekmeği çiğnetemezsin, boşuna uğraşma! demiş. Doğan Hoca da, “İşte değerler eğitimi budur” diye noktayı koymuş… Para vererek ekmek çiğnetebileceğiniz insan sayısı yok denecek kadar azken, bedavaya yalan söyleyen, dedikodu yapan insanların bu kadar çok olması biraz garip değil mi? FAİZ yiyen, kumar oynayan, içki içen... Ebedi cehenneme götüren şirk günahında hassas olabildik mi? Acaba yalan söyleme konusunda bu kadar hassas olamaz mıydık? Veya herhangi bir toplulukta birisi gıybet etmeye başladığında herkes tepki veremez miydi? Yere düşen ekmeği çiğnememek için duyduğumuz hassasiyet, yerlerde sürünen bazı değerlerimiz çiğnenirken niçin kendini göstermiyor acaba bu toplumda?
Cancağızımın doğum günü kutlu olsun <3
1k 'nın bana kattığı en değerli varlığa ithafen : Ciddi bir giriş oldu ama:)) biz onunla daha ciddi bir tartışma, ciddi bir kavga, ciddi bir engelleme ve hatta ciddi bir "Bana bir daha yazma" mesajı ile başladık bu yola. ;)) birbirimizden nefret dahi ettik belki de. Ama ben onu tam olarak ne anlatmak istediğini çözemediğim için
260 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.