TARANTA - BABU'YA
BİRİNCİ MEKTUP
Babasının yirmi beşinci kızı
benim üçüncü karım,
gözlerim, dudaklarım
TARANTA - BABU.
Sana bu
mektubu
içine yüreğimden başka bir şey komadan
yolluyorum
Roma'dan.
Bana darılma sakın
şehirlerin şehrinden sana gönderecek
kendi yüreğimden daha akla yakın
bir hediye
bulamadım
diye.
Bazı kitaplar yaşanmışlık kokar. Sanki yaşadıkları bir yerden çıkacak ve insanlara kendini gösterecek. İşte bu kitaptaki öykülerde bulunan karakterlerin yaşadıkları veya hissettikleri sizi onların yanına götürüyor.
Savaşın acımasızlığı ile yaşamaya çalışan insanlara tanık olacaksınız. Savaşın içinde kendi kimliklerini aramaya çalışan savaşın
Ben henüz, çocukluk çağından çıkma arifesinde, o küçük kentte edindiğim o dosttan ayrılırken, gerçek bir dosttan ayrılmakta olduğumu fark ediyorum. Birbirimizle öyle sarmaş dolaş olmadık; birbirimize tumturaklı sözler söyleme ihtiyacı hissetmedik. Hatta sanıyorum; tokalaşmadık bile. Sadece bakıştık. Yüzlerimizde tebessüm mü vardı nedir,
Babasının yirmi beşinci kızı
benim üçüncü karım,
gözlerim, dudaklarım
TARANTA – BABU.
Sana bu
mektubu
içine yüreğimden başka bir şey komadan
yolluyorum
Roma’ dan.
Unutma; seni sevdiğim için ölebilirdim, seni sevdiğim için yaşayacağım. Biraz sonra mektuplarınla resimlerini tutuşturacak bir kibrit çöpü gibi çekiliyorum hayatından. Her şeyiyle onu sana bırakıyorum. Hayatın senin olsun, istersen hayatım da. Ama sen kendinin bile olamayacaksın artık...
Ben yaşadıkça adım söylendikçe. Seni bensizliğe ve kendimi sana mahkum ediyorum.
-Kafa Dergi Kasım 2017-