...Bu noktada diyalektiği biraz daha açmakta yarar vardır. Dogmatik marksizm döneminde tez ve antitez toplumda yok etme biçiminde yorumlandı. Bu tarz bir yorum aslında yapılan en temel teorik yanlışlıklardan biridir. Biyoloji başta olmak üzere tüm bilimlerde gözlenen özellik, olguların gelişim ve dönüşümlerinde karşılıklı besleyici yanın önem taşıdığıdır. Yok etmeye benzer durumlar istisnaidir. Hakim olan, tez ve antitez konularının birbirini beslemesidir. Bunun en sade ifadesi çocuk
anne ikilemidir. Çocuk, ana ile çelişki halinde gelişir. Ama
bundan çocuk anayı yok ediyor yorumunu çıkaramayız. Olsa olsa karşılıklı beslenme ile neslin sürdürülmesi olarak
değerlendirilebilir. Uç bir nokta yılan fare ikilemidir. Burada bile
olan, aşırı fare üreyişi ile yılan ender üreyişi arasında dengenin
korunmasıdır. Belki de yılan olmazsa fareler dinozorlardan daha
ezici tahrip rolü oynarlardı. Doğadaki varlıkların anlamsız
olmadığı, hepsinin belli bir ekolojik anlamı olduğu her geçen
gün daha iyi anlaşılmaktadır. Ama yine de 'uç nokta', 'mutlak
sınırlar' kavramı çok sınırlı bir kesitte en azından kavram olarak
geçerli olabilir.Temel doğa yasasının karşılıklı bağlılık biçiminde
geliştiği artık tüm bilimlerin fark ettiği bir özelliktir..