Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yılmaz Örmeci

Yılmaz Örmeci
@yormeci
Çocuklara ve gençlere yönelik şiir, masal ve hikayeler yazıyorum. Yayınlanmış 3 kitabım var.
İnşaat Müh.
Lisans
Antalya
21 okur puanı
Kasım 2022 tarihinde katıldı
Olric'le Diyaloglar
– Daha kaç kez ıskalayacağız hayatı Olric? + Oklarımız bitene kadar efendimiz. ———————————– - Ben ölünce onun yanaklarındaki gamzelere gömsünler Olric... + Siz öldükten sonra gülecekse, külleriniz okyanusa daha çok yakışır efendimiz... ———————————– – Efendimiz, çok hiddetlenseniz bile küfretmiyorsunuz. Siz hiç kötü söylemez misiniz? + İçimden sövüyorum Olric! ———————————–
Reklam
Asma ve Keçi
Asma, olgunluk zamanında yaprak ve üzüm ile bereketliydi. Oradan geçen bir Keçi, Asma'nın taze dalları ve yapraklarını kemirdi. Asma ona hitap etti ve dedi ki: "Neden beni sebepsiz yere yaralıyorsun ve yapraklarımı kemiriyorsun? Yerde taze çimen kalmadı mı? Ama senden intikam almak için fazla beklemek zorunda kalmayacağım. Çünkü seni kestiklerinde benim üzümlerimden şarap yapacaklar ve senin pişmiş etinle ben yine buluşacağız."
Çocuk ve Fındık Kavanozu
Bir Çocuk fındık dolu bir kavanoza elini sokarak avcuna fındıkları doldurdu. Elini kavanozdan çıkartmak istedi ama olmadı. Kavanozun daracık ağzından fındıkla dolu eli bir türlü çıkmıyordu. Sonunda Çocuk ağlamaya başladı. Fındık Kavanozu ona dedi ki: "Benden çok fazla şey istiyorsun. Avcundakilerin bir miktarını boşalt ki elini çekmene izin vereyim.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Irene
Tam o anda içeriye doğru ilerlemekte olan bir kadınla çarpıştı. "Çok özür dilerim," diyerek youna devam etmeye çalıştı. Ama kadın sinirle Irene'in yoluna engel oldu ve aynı anda da ona karşı gizlenmemiş bir nefret gösterdi. "Ah! Sonunda seni burada yakaladım!" dedi kaba bir sesle, hiç de şaşırmamış gibi görünüyordu.
Tilki ile Leylek
Tilki bir gün Leyleği yemeğe davet etti Leylek de: Hay hay dedi, çok nazik bir davetti Akşam vakti Tilki’nin evine gitti Leylek Tilki misafirini karşıladı gülerek İçeri buyur etti, eve hoşgeldin dedi Ona çok güzel çorba yaptığını söyledi
Reklam
kurt ve kuzu
Kurt su içerken derenin aşağısında bir Kuzu gördü. Ancak onu yemek için bir bahane uydurmalıydı. Kuzu’ya dedi ki: "Sen geçen yıl bana ağır hakaret ettin." Kuzu şaşırdı. Kurda dedi ki: "Ben o zaman doğmamıştım ki. Henüz 6 aylığım." Kurt başka bir bahane bulmalıydı. Dedi ki: "Benim meralarımdan besleniyorsun." "Hayır" diye yanıtladı Kuzu. "Ben henüz çimlerin tadına bile bakmadım. Daha anne sütüyle besleniyorum." Bu kez Kurt dedi ki: "Benim içtiğim suyu kirletiyorsun." "Hayır" diye bağırdı Kuzu. "Dere senin olduğun yerden bana doğru akıyor." Bunun üzerine Kurt dayanamayıp Kuzu’ya saldırdı. “Benim tüm bahanelerimi boşa çıkardın ama hiçbiri seni yemem için engel değildi.”
uyurgezerler
Doğduğum kentte yaşamış, uykularında yürüyen bir kadın ve kızı vardı. Bir gece, tam da sessizlik yeryüzünü sarıp sarmalamışken, kadın ve kızı hem uyuyup hem de yürüyerek sisle örtülmüş bahçelerinde buluştular. Anne konuştu ve şöyle dedi: "Hele şükür, hele şükür düşmanım! Senin yüzünden gençliğim çürüdü, sen benim hayatımın harabelerinden inşa ettin kendininkini! Öldürebilirim seni!" Ve kız ise yanıt verdi ve dedi ki, "Ah, nefret dolu kadın, bencil ve yaşlı! Kendim ve özgür benliğim arasında dikilmiş tek engel! Sensin benim hayatımı kendi solgun hayatının bir yankısı olmasını isteyen! Keşke ölmüş olsan!" Tam o sırada horozun biri öttü ve iki kadın da uyandı. Anne nazikçe şöyle dedi: "Sen misin canımın kızım?" Ve kızı da dedi ki, "Evet canımın içi."
Kavgacı Horozlar ve Kartal
48- Kavgacı Horozlar ve Kartal Bir çiftlikteki iki Horoz kümeste liderlik mücadelesi için çiftlik avlusunda kavgaya tutuştu. Sonunda genç olan Horoz yaşlı Horoz’u kümesin köşesine sıkıştırarak üstünlük sağladı ve yendi. Gururla kendini diğer hayvanlara göstermek için çiftliğin duvarına çıkarak tüm gücüyle kanatlarını çırpıp ötmeye başladı. Havada uçan bir Kartal Horoz’u gördü, süzülerek üzerine atlayıp pençeleriyle genç Horoz’u yakaladığı gibi uçarak uzaklaştı. Yaşlı Horoz hemen köşesinden çıktı ve bundan sonra rakipsiz kaldığı için kümesin tek lideri oldu.
AMA...
+ En tehlikeli kelime nedir Olric? – Ama’dır efendimiz. + Neden Olric? – Önceki söylenen her söylemi ve kelimeyi öldürür efendimiz.
Cimri ve Hırsız
Bir zamanlar bir köyde Cimri bir adam vardı Parasını harcamaz, ama her gün sayardı Kimseye yardım etmez, kendine de bakmazdı Gerekli olsa bile hiç para harcamazdı Uzak bir yere gidip gömerek altınları Her gün belli saatte gidip saydı onları
Reklam
Aslan ve Fare
4- Aslan ve Fare Bir Aslan, yüzünün üzerinden geçen bir Fare ile uykudan uyandı. Öfkeyle ayağa kalktı ve Fare’yi yakaladı, onu öldürmek üzereyken Fare yalvardı: "Eğer hayatımı bağışlarsan, bu iyiliğini geri ödeyeceğimden emin olun." Aslan güldü ve Fare’nin gitmesine izin verdi. Kısa bir süre sonra Aslan, bazı avcılar tarafından kurulan tuzağa düşüp ağlara yakalandı. Aslan’ın kükremesini uzaklardan duyan Fare, dişleriyle ağların iplerini kemirdi ve onu serbest bıraktı. Aslan’a dedi ki: "Size yardım edebileceğim fikriyle alay ettiniz, şimdi biliyorsunuz ki bir Aslan bile bir Fare’ye muhtaç kalabilir."
Eşek ve Tüccar
Bir Tüccar Eşek ile şehre tuz taşıyordu Tuzu pazarda satıp para kazanıyordu Yine tuz gerekliydi, istek geldi şehirden Geçmek gerekiyordu her gün sığ bir nehirden Eşeğin heybesini tuzla doldurdu Tüccar Yola çıkarak nehrin kenarına vardılar
Korkuluk
Bir korkuluğa şöyle dedim: "Bu kimsesiz tarlada dikilip durmaktan yorgun olmalısın." O ise, "Korkutmanın verdiği haz, hem derin hem de uzun solukludur ve beni asla yormaz," dedi. Lafını, "Bunu yalnızca samanla doldurulmuş olanlar bilebilir," diyerek sürdürdü.
Pastane İkizleri 4. Bölümden Alıntı
… - Şimdi de sen söyle bakalım, senin sırrın var mıymış? Dedi Ceren. Cem elini çenesine götürüp uzun uzun düşündü, aklına bir şey gelmedi. Annesinden gizli hiçbir sırrı yoktu ki zaten. Aklına muzip bir şey gelmiş gibi gülümsedi. - Evet, dedi. Benim de bir sırrım var. Hatta bunu siz bile bilmiyorsunuz, eminim siz de çok şaşıracaksınız. Ceren ve Seren merakla gözlerini açarak ikisi birden sordular: - Neymiş, neymiş? Cem de onların yaptığı gibi fısıldayarak konuştu: - Ben gitar çalmayı filan bilmiyorum aslında. Eve ders çalışmaya gelen arkadaşlarıma hava olsun diye anneme gitar aldırıp duvarıma astım sadece. Size de havalı görünmek için gitar çaldığımı söyledim. Annemden başka kimse bilmiyor. Bu kez üçü birden kahkahalarla gülmeye başladılar. ...
2. Bölümden Alıntı
... Gelen misafirlerin sesleriyle Ceren mutfaktan çıkarak kapıya doğru baktı ve bakmasıyla mutfağa dönmesi bir oldu. Gözlerini açmış, alt dudağını ısırıyordu ve şaşkınlıktan Seren'e bir şey söyleyemiyordu. Seren de kardeşinin bu durumuna alışık değildi. - Kız ne oldu, hayalet mi gördün yoksa? Suratın bembeyaz oldu. - Bu o, bu o... diye kekeledi Ceren. - Anlamadım, kim ki o? - Hani bugün bana çarpıp senden özür dileyen çocuk var ya... - Eee, Gülşen teyzenin oğlu muymuş? - Evet ya, ta kendisi. ...
Yazan Bir Kadın Olmak
Onda yazarlık istidadı olduğuna yemin edebilir insan. Ama "iki hafta uyumasam bile böyle bir şeye kalkışmazdım" diye yazmıştı o da. Onun gibi müthiş bir yazma yeteneğine sahip bir kadın bile, bir kitap yazmanın gülünç duruma düşmek, hatta kafası biraz dağılmış olmak anlamına geldiğine inandırdıysa kendini, yazan bir kadının karşı karşıya kaldığı muhalefetin derecesini tahmin edebilirsiniz artık.
Sayfa 91
Reklam
Yaşam Sevgi Kahkaha
Dünyada yaşa ama dünyanın sende yaşamasına izin verme. O zaman kalabalığın içinde bile yalnız olacaksın...
Faust
Ama burada çok büyük bir savaş verildi, sonuna dek, Gücün kendisinden daha büyük bir güce karşı mücadele ettiği, Özgürlüğün binlerce güzel çiçeğinin koparıldığı, İmatçı defnenin muzafferin alnını taçlandırdığı. Şurada, Pompei gençliğini ve geçmişte kalmış görkemini düşünüyor, Orada, Sezar, kulağı kirişte, terazinin kefelerinin titreşmesini seyrediyor!
Sayfa 327
Yükseliş
Finlerin taviz vermemesinin ikinci nedeni, Stalin'in sadece blöf yapıyor olduğunu ve talep ettiğinin daha azıyla yetineceğini düşünmeleriydi. Aynı şekilde Stalin de Finlerin blöf yaptığını düşünmüştü. Stalin, bu kadar ufacık bir ülkenin nüfus olarak kendisinden elli misli büyük bir ülkeye kafa tutacağını hayal edememişti. Sovyet savaş planları, Helsinki'nin iki haftadan kısa sürede ele geçirileceği şekilde yapılmıştı.
Cüretkar ve Yalancı
Muhtemelen iç karartıcı görünen bir tebessümle güldüm. Sonra Camden'dan destek alarak ağaca tırmanmaya başladım ve uygun dal kümesine gelince durduk. Dalın üzerine ata biner gibi oturdum, bacaklarım ve kollarımla tutunarak yavaş yavaş ucuna doğru ilerledim. Ağırlığımla biraz sarktı ama çok değil. Dikkat çekmemek için ağacı titretmemeye özen göstererek olabildiğince yavaş hareket ettim ve far edilmememiz için dua ettim.
Sayfa 199 - Cüretkar ve Yalancı - Karina HalleKitabı okudu
Pazar akşamları
Şimdi kılıksızım, fakat borçlarımı ödedikten sonra ihtimal bir kat da yeni esvabım olacak ve ihtimal sen yine beni sevmeyeceksin. bununla beraber pazar akşamları sizin mahalleden geçerken, süslenmiş olarak, zannediyor musun ki ben de sana şimdiki kadar kıymet vereceğim?
Tutunamayanlar
Düşünmek için kendime bir daire tutsam. İçinde, düşünmeye engel olacak eşyalardan hiç biri bulunmayan küçük bir daire. Kapıdan girer girmez ayakkabılarımı çıkarıyorum ve düşünme terliklerimi giyiyorum.
Sayfa 557 - İletişim YayınlarıKitabı okudu