Yorum

Mutâlî’ isimli okurun asıl gönderisini gör
Mutâlî’ okurunun profil resmi
Selamun Aleykum hayırlı Cumalarınız Ola.. Gülsüm hocam etkinlik kapsamında incelemesini gönderdi:)) Kendisine çoook teşekkür ediyorum ve incelemeyi paylaşıyorum; KONU : VE'L -ASR YAZAR: İSMET ÖZEL İNCELEYEN: GÜLSÜM İLERİ Ve'l-asr, zamana yemin edildi.gösterdi ki, tüm insanlığa şahitti zaman. Zaman iyiliğe, yaşanmışlığa, hedefe sarılmaya, hakka hamileydi. doğan asr ile doğru ve güzel haslet, dinin temeli, insanlığın mayası faziletin esaslarıdır. Peki doğan zaman insanı nereye bıraktı , kiminle savaşta yalnız korumasız bıraktı.Unutulan neydi insan dünyasında,zamana haykırılan neydi? Bize sunulan iyiliği kabul etmedik.Oysa insan hayatı ''iyi''nin olduğunu hissederek zamana bırakıldı.İnsan iyilikle yola çıkmıştı. Acaba bizler iyiliğe ,insanlığa mensup muyuz. Neden mi? Önümüze modern hayat biçimini çizdiler içimizi boşaltılar.Kendimiz olmaktan uzaklaştırıldık,usulca sokuldu bize ait olmayan inançtan yoksun kendinden habersiz düşünceler.Bizden alınan ''Biz'' idik.Uyumuştum uyandığımda , ''ben'' yerinde değildi.Ve'l-as ''ben '' olmadığıma mı şahitlik ediyor. Evet yoktum benliğimde .Dünya yönetimine bencilliği aldılar.Merkezde o vardı. Sonra dar kalıplar çizildi üzerine.Ne kadar biliyorsan o kadar güçlüsün dünya sahnesinde.Öyle ki; modern hayat , gücün birikiminden ibaretti. Müslüman'ı dar kalıplarla öyle darlattılar ki Kuranı Kerimi anlamada yoksun kaldılar.Anlaşılmaması için savaş verildi resmen.İslam olarak , bu kalıplardan çıkma adına , canlı kalma adına bir karşılığı bir bedeli olsa gerek.Bu bedel için ne tür hayat sürdürdüğümüze bakmak lazım. Ve hayat sahnesi , modernleşmenin yan ürünlerinden biri olan sosyalizm , dünya sisteminin gelir dağılımı , insanların bunlarla gelişip serpilmesi.Fırsatları kullanma sahnesi. Unutulan kime karşı mesuliyetimiz . Çünkü mesuliyet bilinince kabuliyetlik bilinmiştir.Bu dağılımda dost kim düşman kim? Şu bir gerçek ki anlamadığımız sistemin düşmanıyız ya da kölesiyiz.Buna binaen sistemi bilmek öze inmek lazım.Ortada bir pazarlık söz konusu .Pazara sunulan ihtiyaç mı yoksa Müslümanlık mıydı? Şahit olsun asr, pazara sunulan İnancımız benliğimizdir.Asr Müslümanlar adına gerçeklerle yeminler etti.Çünkü asr toplumla ve ülkenin topraklarıyla irtibatımızın din sebebiyle kurulduğunu haykırdı.Fark edilecek olan din bağının olmasıdır.Bu bağda kurulan kültürdür. Aynı kökün farklı meyveleriyiz.Bu kökün zihninde her nesnenin bir diğeriyle bağlantısını ispatlar.Bu bağ kültürdür.Kültürü bulanık sulardan kurtarırsak, toplum berraklaşmış olur.Bu berraklık olgunluk getirir. Olgunluktan nasiplenmek için; değerleri olgunlaştırmak lazım. Ki zaman içinde yaşanan düşünce terörü, bu olgunlukta yol katetmemize izin vermiyor.Doğduğumuz yerde olmadığımıza inandırdılar.Çünkü hiçbir kültür doğduğu yerde olmadığına inanmış.Doğduğumuz yeri tartışmaktan başka bir şey yapmıyoruz.Kendimize mahsus kararlar almak ve direnmek gibi tavır sergilemiyoruz.Korkar olduk düşünmekten aslında her şey olamazsak hiçbir şey olamayız. Aynı fabrikanın çarkları gibi idik.Fakat şimdi çarklar farklı fabrikaların sisteminde.Bu sistem dayatma sistemidir.İlahi otoritenin gereklerine perde indirme sistemidir. Kör edildi görünmesi gereken gözler.İhmalle uğratıldı ademoğlu. Noksan olan neydi? Kendi değerimizi , kıymetimizi bilmemek.Zaten kafirlerin korkusu , ülkemize ve kendimize sahip çıkma olayıdır.Kendini bilen her şeye varmıştır.Merakımız köreltti.Her şey bireysellik adına denildi.Susturuldu vicdanlar.Samimiyetlik ''biz '' duygusunu insanlık gündeminden çıkardılar.Değerin kendisini bile değersiz kıldılar.Toplum denilen insan yığını değer konusunda duyarlılığını , değer bilgisini elden çıkarmış durumundadır. Peki ne yapılmalı?? Yemin olsun ki insanoğlu hüsrandadır. Dolayısıyla bize düşen , düşüncelerimizi İslam la berraklaştırmaktır. Sahicilik , hakikat arayışlarında toplum ve toplum çarklarını İslam la buluşturmaktır.Modernlik kendini kaybetmek değildir.Kendinde hakikati araştırmaktır.Hayatımızın çarkı ; erişkinlik, yetişkinlik , olgunluktur.Olgunluk, eğitim farkındanlıktır.Piyasanın olgunluk kimseleri , gerçekçi , işleyişi içlerine iyice sindirmiş kimselerdir.Dünyanın bugünkü işleniş tarzına uymak değil, gerçek ilme uydurmaktır.Gerçek olan ise dünya milletleri arasında hakikatle karar kılınmış ,kendimizin karar sahibi olduğu bir yer olmasıdır. Müslüman toplumun sorumlusu bizleriz.''Ben'' mantığı yerine ''biz'' mantığı olmalı.Merkezdeki bencilliği yok etmeli. Biz mantığı herkesin bir başkasına yer açmasıyla mümkündür. Başkasına verebilecekleri bir şeyi elde etmeye çabalamalıyız.Samimi bir dava için , gelecek aydınlık için, HERKES KENDİ EVİNİN ÖNÜNÜ SÜPÜRMELİ. Bedel senle olur.Kendi hakikatlerinle var olunmalı.İzin verme seni başkalaştırmalarına.Sen toplumun olgunlaşmasısın . ALINTILAR: Bize sunulan iyi şeyleri kabul etmiyoruz.(syf 13) Kötüyü reddetme tavrımız içinde bulunduğumuz ortamın niteliğini anlama fırsatını sağlayacaktır.(13) Modern yaşama biçimi insan elinden çıkma kurumların içini boşaltı.(18) uyumadan önce bıraktığım ben yerinde değil.(21) Bu kalabalık, debdebeli ve karmaşık şehirde, sen bu sabahtan itibaren ''ben'' olduğuna göre , lütfen söyler misin ben artık kimim?(21) Büyük düş kurmamak yetmez, büyük düş kurdurtmayacağına da söz ver.(67) Hangi şekli almış olursa olsun, insan teki bir gün kendinden bağımsız olarak şekillenmiş bir dünyaya bırakıldığını fark eder.(71) Kimin gelecek kuşaklar hesabına bir şeyler yaptığı da hepimizin meselesi.(78) Türkiye'de çatışma büyük ölçüde sosyo-kültürel çerçevede gözlemlenebilir.(82) Sahip çıkan değerler açısından olgunluktan nasibini alamamış bir topluma mensubuz.(84) İnsanoğlu menfaati bakımından fare deliği önünde bekleyen kedi gibidir.(91) Toplumu topluma bırakmayın(99) Toplumu topluma bırakınca bütün ipler dünya sisteminin, o sistemin lordlarının eline geçiyor(100) Biz burada insan gücü ve üretkenlik bakımından dünyanın en verimli bahçesinde yaşıyoruz.(106) İşe yaramayan kişisel başarı çağında yaşıyoruz.(108) İnsanlar kendilerine bir kıymet atfederek etkinlikte bulunma şereflerinden mahrum bırakıldılar(125) İnsanlar arasında çıkar bağı değil de gönül bağı varsa, her biri muhatabını korumayı gözeterek davranacaktır.(140) Senin de başkaları gibi sistem tarafından yutulmadığını nerden bileyim?(160) Konumuz ciddi, çünkü devlet ve millet arasındaki mesafe hayatımızın biçimini belirliyor.(197) Telaffuz edilen cumhuriyet ile lisan-ı hal ile ortaya konan demokrasi arasındaki kopukluk Türkiye'deki bütün sıkıntının ve başarısızlığın kaynağıdır.(250) Bir musibet bin nasihatten yeğdir, derler oysa insan haysiyetine yaraşan tavır öncellikle nasihatin etkisini hissetmede yatıyor.Musibet gelip çattığında, bir çok şeyin anlaşılması kolaylaşır, ama gücünü onarmak için çok geç kalınmış olabilir.(253)
Gulsum okurunun profil resmi
Rica ederim hocam aslında ben size teşekkür ederim böyle bir çalışma için.
꧁ İzzeddin el Kassam ꧂ okurunun profil resmi
Hocam bu sure hayatimizin tek anlamıdır. :)
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.