Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

Erhan isimli okurun asıl gönderisini gör
Osman Y. okurunun profil resmi
Tekrar merhabalar şiir severler. Bir incelemeye rastladım sizlerle de paylaşmak istedim , #121455163 çok detaylı değil ama benim önemsediğim şiir çevirmenin zorluğu meselesine değinmiş ve hem ingilizce hem türkçe basılmış bir kitap öğrendim. Bilginize
Erhan
Erhan
,
Psyche
Psyche
ve teşekkürler https://1000kitap.com/kurkmantoluladygaga
Psyche okurunun profil resmi
Bir pasaj paylaşayım tatlıya bağlayalım.
Osman Y.
Osman Y.
:) Cengiz Bektaş'tan "Paul Valéry, şiir bir dilden başka bir dile çevrilmeyen şeydir, der; ama kendisi Vergilius'u Fransızcaya çevirmiş. Bizim Cahit Sıtkı, bir şiiri kepaze etmek istiyor musun? Bir başka dile çevir, derdi; ama kendisi Baudelaire'in, Verlaine'in en sevdiği şiirlerini bal gibi çevirdi Türkçe'ye. Baudelaire kendi şiirlerini İngilizce'ye çeviren bir delikanlıya kızmış, ama kendisi Edgar Allan Poe'nun şiir saydığı öykülerini çevirmek için akla karayı seçmiş; üstelik onunkilere benzer öyküler yazıp şiir diye yayınlamış. Şairlerin bu söz ve iş tutmazlığını hoş görelim: Şiir çevrilmez, derken de haklı, şiir çevirirken de haklıdırlar." Orijinal dil ve çeviriyi aynı anda basan yayınevlerini kutlamak gerekir bu Dickinson çevirilerinde var genellikle. Erişebildiklerimi dinlemeyi de severim. Yol çok, amaç şiir olsun. Teşekkür ederim yorum için.
Osman Y. okurunun profil resmi
Ben de teşekkür ederim tatlıdayız zaten acıya bağlamadık hiç :) Elbette çevirmek gerekiyor , sadece tam karşılamıyor bunu da paylaşım çok güzel anlatmış teşekkürler :)
Erhan okurunun profil resmi
Şöyle düşünüyorum baştan beri Osman, şiir çevrilir elbette , ama her şair farklı çevrilir bence. Çevirmen değil de belki , bir kopyacı gerekiyor böyle çevirilere. Onu taklit edip onun yapmak istedikleri anladıktan sonra Türkçe'de de aynısını yapma. Meseka Poe'nun o gotik havasını yansıtmak için bir parça içine çekmesi lazım onu önce. Ya da Mayakoski için motomot çeviri daha mantıklı belki. Bilmiyorum. Bir de ingilizcenin mesela türkçeden daha dolu olma olayı var, çok daha kozmopolit ve yeni kelime işgaline açık olmasından dolayı. Ama yine de bir şekilde Türk okuyucusuna da bu hissi verebilmenin bir yolu vardır diye düşünüyorum.
Psyche okurunun profil resmi
Dilden dile dönüşümlerde kayıplar, yorumlar varken bir de mücadele var. Bazen düşünüyorum, ülkemiz şairlerini yeterince hissettiğimiz ya da her şahsın anadilindeki şairlerinin vermek istediğini tam aldığı olmuş mudur? Belki bir Fransız Nazım'ı daha iyi hissetmiştir, ya da bir Türk Baudelaire'yi. Yves Montand'dan Dünyanın En Tuhaf Mahluku: youtu.be/ybBJOIQqEao
Osman Y. okurunun profil resmi
Haklısın güzel ifade ettin. Olay şu yani , mesela beş yüz sayfalık bir romanda veya yirmi sayfalık bir öyküde bir cümle yanlış çevrildi diye bütünlük pek bozulmaz ya da zor bozulur diyelim. Fakat kısa ya da uzun olsun bir şiirde bir kelime bile şiirin anlamına büyük zarar verebilir , zaten malum hani şiir için az kelimeyle çok şey anlatma sanatı da denir. Belki şairin ruhuna yakın biri çevirdiğinde bu kayıp en az olur , en uygun kişi de bir şair olsa gerek çevirmen olarak. Bazı kelimeler biliyorsun başka dillerde tam karşılık bulmuyor , ama çok yaklaşılıyor. Örneğin "takva" kelimesini "erdem" olarak ifade edenler var ama tutmuyor.. Bir başka örnek de misal birebir benzeyenler var kendiliğinden hiç çaba harcamadan , az ama bunlar , şunun gibi Minval : Meanwhile Bu minvalde denir hani , istesen bu kadar ayarlayamazsın hem söyleyiş hem anlam neredeyse aynı. Teşekkürler.
Nes okurunun profil resmi
Merhabalar, ben de bu diyaloğa bodoslama girmek istiyorum. Çeviri de günümüzde esasen bir edebiyat türü olarak gelişmekte bulunuyor. Çeviride bağlılık, harfi harfine çeviri mümkün değildir zannımca. Zira her milletin kendine has bir kültürü vardır. Cemal Süreya'nın bu konuyla ilgili bir pasajını alıntılarsak: "İki kültürün, iki yapının, iki yaratıcının kendiliğinden birbirine bitişmesi, çınlamasıdır çeviri." Bu bence çeviri için yapılmış en açıklayıcı tanımlardan birisidir. Peki çeviri sorunsalı nasıl çözümlenebilir? Bunu da en basit şekliyle ünlü çevirmen Maurice Coindreau şöyle açıklamış: "Yapıt, öyle çevrilmeli ki, okurda onun bir çeviri olduğu izlenimi uyanmamalı. Başka bir deyişle, çevirmen bir yandan asıl metne tam bağlılığını yitirmemeli, bir yandan da tam anlamıyla ayrılmalı ondan; bağımlı olmamalı." Kısaca işin özü şu ki, şiir çevirisi yapan kişi kendi karakterinden çıkarak yazarı anlamalı ancak aidiyetini kaybetmeyerek ulusumuzun diliyle bize tercüme etmelidir.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.