Erhan Abi, sevgili Semih; ikinize de aynı anda yazayım. :))
Erhan Abi kesinlikle çok başaralı ciltlisi. Kitapyurdu NTV yayınlarına %50 yapıyor. Zamanında komik bir fiyata almıştım. Tam arşivlik. İçinden mektuplar, raporlar, tutanaklar kartlar halinde çıkıyor. Mektuplar zarfın içinden çıkarıp okuyorsun. Müthiş bir çalışma olmuş. Yılmaz Özdil muhtemelen sevgisini, onca düşmanca yazana çizene cevaben bu tarz yazıyor. Genel anlamda severim özdil'i ama aşırıya kaçtığı ya da tabi ki Atatürk ü savunurken birazda abartı kullanır. :)
Sevgili Semih, ben de Can Dündar'ın Atatürk'ü sevdiğini düşünüyorum. Muhtemelen yapmak istediği şeyi tam yapamasa da özellikle diyorum ki Bozkurt Mustafa Kemal kitabından esintiler taşıyor olabilir. Bu kitapta benzer şeyler vardır. Mesela Mustafa Kemal çiftliğe gitmiş karga kovalamıştır derler dimi hep. :) Bu kitapta ise daha akla yatkın anlatır. Yahu koskoca çiftlik işinde bu çocuk hiç gübre ile uğraşmadı mı, hiç pis iş yapmadı mı. Sadece karga mı kovaladı. :) İşte bu kitapta daha farklı değinir mesela. Zaten düşününce mantıklı gelen o oluyor.
Dönemin sıkıntısı ne biliyor musun, birinci ağızdan tam bir Atatürk biyografisinin olmayışı. Özellikle Falih Rıfkı Atay ve Yakup Kadri Atatürk'e çok yakındırlar. Kendi ağzından bir seriye başlarlar ama çok fazla yabancı asker, general, Devlet Erkanı isimleri olduğu için ve özellikle yabancı generaller hakkımda net ifadeler olduğu için hükumet bu seriye devam edilmemesini istiyor ve sadece ilk ayağı gazete de basılıyor. O kitapta Mustafa Kemal'in Ağzından Vahdettin olarak Atay tarafından yazılıyor. Aynısı dönemin gazetesinde mevcut.
Şunu kabul edelim Atatürk bir insan. Yaradan nasıl ki herkesi kusurlu yaratmış o da kusurlu tabiki. Ama kusurlarını kapatmak için müthiş uğraşı var. Ne bunlar?
Öncelikle doğduğu yer selanik. Avrupa yani. Ama Osmanlı Toprağı ve batıya nazaran aldığı eğitim ve halkın durumu belli. Olanaklar belli. Her ne kadar İnatçı ruhlu bir genç olsa da dönemin sadece ona sunduğunu öğrenmiş. Daha sonra ise subaylık vs derken göze batmaya başlıyor. İttihat ve Terakki başındakiler Mustafa Kemal i sürekli bir yere sürüyor. Tenkitlerine ve raporlarına dayanamıyorlar. Bu sürgünlere her ne kadar kızsakta aslında tam tersi sevinelim. Yapacağı şeyler buralarda daha çok zihnine yerleşiyor. Avrupayı görüyor. Modern bir yaşam buluyor orada. Edebiyata merak saliyor. Fransızca öğreniyor.
Ömrü hayatı boyunca bu kadar okumasının nedeni, az bilgi ile yetişmiş olması. Bütün fotoğraflarına bakın. Hepsinde jilet gibi, neden? çünkü kusurlarını örtüyor. Sürekli iyi gözüküyor. Sürekli kendisini ayırıyor. Videoları izleyin. Mustafa Kemal e ve diğerlerine bakın. Nasıl farklı.
Diyeceğim şu, doğuştan verilmeyeni kendi çabası ve müthiş azmi ile kapatan bir deha. Ölene kadar da devam ediyor.
Biz insan Atatürk'ü bilelim. Yaptığı müthiş ve büyük işleri iyi anlayalım. Bu adamın geçmişini iyi anlamazsak, bu Cumhuriyetin temelini gram anlayamayız.
Çankaya incelemesi yapacağım. Baya detaylı olacak. Bir iki güne fırından çıkar. Orada tekrar görüşelim. :))