Yorum

Dilan... isimli okurun asıl gönderisini gör
Sorel okurunun profil resmi
Gülmeyeyim gülmeyeyim diyorum da, yine de bir gülme tutuyor. Ah merhum, nasıl da diyalektiği formalist şekle sokardı. Althusser, Gelecek Uzun Sürer adlı otobiyografisinde Sovyetler’de “Felsefe Çöllüğü” vardı, demişti. Felsefenin sözüm ona sözümlenmesi Marx açısından değerli sonuçları olsa da pozitivist bir bilim anlayışından koparamamıştır. Bununla birlikte pozitivist bilim anlayışı ile Diyalektik materyalizmi nasıl bağdaştırdıları da şaibeli. Pozitivist bilim neden diyalektik materyalizm dememiştir de pozitivist anlayışı koymuştur? Stalinistler belki de buna “burjuva bilimi” sanını yakıştırır. E o halde Marksizmin bilim anlayışı hangi anlayış üzerinden şekillenmiştir? Rasyonel dizge Hegel’den alınmış amenna, verilen öz-farklı anlamda kullanıyorum- bu rasyonalist kılığın yanına deneyselliği mi koymuştur? Marksizm bir tarih incelemesi olduğu gibi psikanaliz türünden bir sosyal bilimdir, metodolojisi doğa bilimi ile farklılık taşır çünkü tarih yasaları ile doğa yasaları birbiriyle ilintili dahi olsa birbirinden farklıdır. O halde anladığımız anlamda ne türden bir bilimsel zemine oturtabiliriz tarih bilimi dışında? Bilmediğim için soruyorum
Eren okurunun profil resmi
“anladığımız anlamda ne türden bir bilimsel zemine oturtabiliriz tarih bilimi dışında?”. Muhtemelen oturtamayız. Bunun bir sürü sebebi var. İlki Marx’ın eserinin her soruyu yanıtlamadığı bazı soruları ise yanlış yanıtladığı gerçeği. İkincisi, genel olarak birikimimizin egemen sınıfın ideolojik matrisinden türetilmesi ve bunun daimi olarak bilimsel düşünüşümüze artıklar bırakması. Üçüncü olarak, bu bilimin praksis bir yönü olması. Yani bilimin nesnesini bilmenin ötesinde onu dönüştürmeye talip olması. Dördüncüsü, hala insanlığın tarihöncesinde yaşadığımız için geleceğin tarihini ancak kuramsal olarak tasavvur edebilmemiz ancak gerçekleştirememiz. Şimdi bu unsurlar Marksizmi tarihte var olagelmiş bilim anlayışlarından ayırdığı için onu bilim olarak tasavvur etmekte zorlanıyoruz. Ama kısa bir cevap arıyorsak Marx kendi yaptığı bilime tarih değil ekonomi-politik demektedir.
Sorel okurunun profil resmi
1844 El Yazmaları metninden bir yıl sonra Marx, Biz yalnız tek bilim tanıyoruz, o da tarih bilimidir. Tarih iki yönden incelenebilir. Tarihi doğa tarihi ve insanların tarihi diye ikiye ayırabiliriz. Althusser’in “Epistemolojik Kopuş” savıyla bakarsak, bu cümleler tastamam Hegelci cümleler. Yalnız bir fark var, Hegel’in aksine felsefeyi tarihin hizmetine sunmasıdır. Ekonomi-Politik konusuna ise katılıyorum. Marx’ın tarih tezleri felsefe tezlerinden daha güçlüdür. Sonraki dönemlerinde bunlar ekonomi-politiğe doğru dönüştü, ne var ki yine de onun tarihi bir bilim olarak görmediğini söylemek zor. Buna yönelik başkaca ifadeleri varsa sizden beklerim, beni de bu konuda aydınlatmış olursunuz.
Sorel okurunun profil resmi
Eren
Eren
İkinci savınıza tastamam katılıyorum. Özgün bir açıklama. Zira üçüncü nokta da. Bilimin nesnesi dönüşen bir nesne olduğu gibi tarihin nesneleri de sürekli bir hareket ve değişim seyri halinde. Fark olarak ikisinin yöntem olarak araştırma tekniklerinin farklı olması. İkinci fark ise tarihin kendi dinamiklerinin özgün yönüyle açıklanabilir. Kaldı ki Marx’ın yukarda aktarmış olduğum pasajındaki Doğa ve Tarih vurgusunun Hegelci yönünü ele alırsak, dinamiklerin özgün yönelimi kendisiyle beraber aparatlarının da değişmesini gösterir. İkinci olarak gelişimle birlikte farklı dinamiklerin tarihin konusuna dönüşmesi. Bilimin yöntemine yönelik eleştirileri sıralamam gerekmez, onun sorunları da hiç de azımsanacak gibi değil pekala. Burada belirtmek istediğim nokta, geçen de alıntı olarak Guy Debord’un pasajını aktararak belirtirsem, felsefe bir sönümlenme ve sönümlenirken tarihin onun yerini almasıyla mı açıklanabilir? Ya da sizin deyiminizle Ekonomi-politiği kastedersek tarih de onun hizmetine mi girmiştir? Eğer öyleyse tekrar benzer bir noktaya geleceğimizi düşünüyorum. Bilim sorunu ve yöntem sorunu
Sorel okurunun profil resmi
Şuan mesai yapıyorum eve gidince yazacağım🙏
Eren okurunun profil resmi
Sorel
Sorel
Tarih bilimini tanımıyor demedim kendi yaptığı bilime “political economy” diyor dedim. Bu “political” olağanüstü önemli bir nitelik. Bunun üstüne düşünmek lazım.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.