Yorum

Halil Bey merhaba. Tercüman yayınları günümüz Türkçesi ile mi kitabı yayınlamış yoksa Osmanlı Türkçesi ile mi?

Evet, günümüz Türçesiyle elbette. Yani bu şekilde. Alıntılara bakarsanız daha iyi bir fikir edinirsiniz. "Uydurma Türkçe - Yeni Türkçe - Eski Türkçe - Arı Türkçe" bir sürü Türkçe var. Arada bir sözlüğe bakmak gerekebilecek, kelime dağarcığımızı geliştirecek, güzel bir eser.

Halil Korkmaz çok teşekkür ederim. Bu yayınevinin çıkardığı kitabı bulmaya çalışacağım. Belgrad seferini çok merak ediyorum da müsait olduğunuz bir zamanda Tursun beyin kitabında nasıl anlattığını biraz aktarabilir misin?

Harun Ben inceleme yazdığımı sanıyordum ama yazmamışım. En kısa zamanda yazacağım. Fakat şu incelemeye bakıp dili anlaşılmaz sanıyorsanız yanılırsınız. Gayet, akıcı güzel anlatımı var. Tavsiye ederim. Hatırladığım kadarıyla, kitabın sonunda küçük bir de sözlüğü var. Ben bu tür kitapları özellikle tercih ediyorum ki, kelime dağarcığım gelişssin #118043876

Halil Korkmaz evet bu incelemeyi görünce size sormak istedim. Ama yorumunuzdan sonra alıp okumaya karar verdim. Çok teşekkürler yorumlarınız için

Harun Harun Bey, doğru hatırlıyormuşum. Ayrıntılı bir inceleme yazmışım ama Tercüman Yayınlarının uygulamada üç ayrı baskısı varmış, ben ikisine incelememi eklemişim ama sizin baktığınız 1977 baskısına eklememişim. Şimdi üçüne de ekledim. İncelememi okur, değerlendirirseniz memnun olurum. #124129858 .

Halil Korkmaz incelemenizi okudum. Düşüncelerinize saygı duyuyorum. Ama maalesef yazdığınız her satırı üzülerek okudum. Ben sizin tam aksinize Fatih’i çok başarılı bir sultan olarak görüyorum. Umarım birgün yüz yüze sohbet edersek karşılıklı düşüncelerimizi birbirimize iletiriz. Yorumlarınız ve zaman ayırdığınız için teşekkürler

Harun Efendim söyledikleriniz, olaylara nereden baktığımızla ilgili tabi. Fetihler açısından elbette başarılı. Değerlendirme yaparken ben, olaylara başarılı başarısız şeklinde bakmadım, insani açıdan baktım. Ve bunları yazarken kendimi Fatih’in yerine koyarak yazdım. Üç tane oğlunuz var ve siz "ben öldüğümde tahta hanginiz çıkarsa diğer kardeşlerini öldürsün", demek zorunda kalıyorsunuz. Ve devletin bekası dışında bir kaygısı ve hayatı olmayan Çandarlı'yı önce zindana attırıp, sonra gözlerine mil çektiriyor ve daha sonra da boğduruyorsunuz. Evladınız Cem Sultan ise sizin koyduğunuz kanunlar yüzünden onun bunun oyuncağı oluyor, dünyanın en bahtsız insalarından biri olarak hayata veda ediyor. Tursun Bey, "Fatih 18 ülke fethetti." diyor. İyi de kendi çocuklarınızın ve babanızdan yadigar yaşlı vezirinizin katlisiniz, cesediniz bir mahsende koktuktan sonra defnedilmişsiniz, dünya, hatta bütün evren sizin olsa neye yarar!

Halil Korkmaz Halil Bey, birden fazla şehzadenin hayatta olduğu dönemde taht kavgalarının boyutu ve iç savaşlar yüzünden ne kadar kan döküldüğü birçok dönemde tecrübe edilmiştir. Nitekim Timur yenilgisinden sonra Yıldırım Bayezid ‘in oğulları arasında taht mücadelesi başladı ve her şehzadenin destekçileri arasından bir sürü insan öldü. Fatih bu dönemden sonra geldi ve geçmişi çok iyi biliyordu. Osmanlılar kendi kanının dökülmesini halkın kanının dökülmesine tercih etmişlerdir. Zira eğer tek bir şehzade kalmazsa sürekli iç savaş ve bir sürü ölümler meydana gelecekti. Dolayısı ile Fatih’in kardeş katli için kanun çıkarması kan dökmek için değil ileride daha fazla dökülecek kanı engellemektir. Çandarlı Halil paşa ise en başından itibaren Fatih’in iktidarını engellemek için elinden geleni yapmıştır. Devletin bekası dışında kaygısı olmadığını iddia ediyorsunuz lakin meselenin aslı öyle değil. Cem Sultan, Fatih’in kanunu yüzünden esir düşmüyor. Bu kanun olmada 2. Bayezid hadi kardeşim gel beraber yönetelim mi diyecekti. İktidar gölge kabul etmez. İmparatorluk yönetiyorsunuz bu çok zor ve ayrıntılı düşünüldüğün de birçok detay barındıran bir iştir. Fatih hiçbir çocuğunu katletmemiştir. Sadece devletini korumak istemiştir. Cesedi üç gün oda da unutuluyor 2. Bayezid ve Cem Sultan gerginliği yüzünden. Bu da büyük bir talihsizliktir. Fatih’in Belgrad seferinde savaşın içine girmesi, yaralanması ordusunun yok olmasını engellemiştir. Çok cesur bir padişahtır. Birçok ülke feth etmiş ve sürekli ülkesini geliştirmek için elinden geleni yapmıştır. Sarayda keyifli bir hayat sürüp kendini düşünmemiştir. Seferden sefere koşmuştur. Kütüphanesi hala günümüzde mevcut ve okuduğu eserlere bakıldığında büyük bir entellektüel olduğu hemen anlaşılır. Birçok lisan bilir. Çevresinde her türlü ülkeden sanatçı bulunur. Sanata çok önem veren biridir. Fatih’in güzel yönlerini saymaya kalksam sabaha kadar devam eder. Ve tabi ki insandır hataları vardır. Benim çok sevdiğim bir sultan ve örnek alınacak o kadar çok noktası var ki. Ruhu şad olsun

Harun Artık, kitabı okuduğunuzda incelemenizde yazarsınız görüşlerinizi biz de okur, faydalanırız. Ben siyasetçi değil, insanım ve olayların insani yönü daha çok ilgilendirir beni. Ve doğadan başka kutsalım yoktur benim. Onun için siyaset, devlet ve yönetenler insanı mutlu ediyorsa değerlidir ama hiçbiri kati surette kutsal değildir ve olmamalı.