Hadislerde namazın nasıl kılınacağı veya orucun nasıl tutulacağı yazmaz. Turan Dursun, sünnet olsun, rab kelimesi olsun veya rahmet kelimesi olsun bunları İslam'ın öncesinden olduğunu sayıp (evet öyledir) red etmektedir. Namaz da, oruç da ya da kurban kesme gibi ibadetler de Kur'an'dan önce Mekke topraklarında vardı, yani namaz kılın ayeti geldiğinde kimse peygambere gelip "Namaz nedir?" diye sormamıştır, sorsaydı eğer bunun cevabının verildiği, tarifinin yapıldığı hadis olurdu ama yok, deve sidiği gibi saçma bir hadis bile varken bu kadar önemli sayılan bir ibadetin tarifinin yapıldığı hadis olmamasının açıklaması olamaz çünkü. Hadislerde namaz gibi ibadetler anlatılıyor demek koca bir yanlıştır. Muhammed Peygamber namazı çünkü bir toplum olarak biliyordu ve Kur'an'da aldığı hareketler ile de kılmaktaydı, kendi kafasına göre kıldırtmıyor ki Kur'an'da olmayanlar hadiste olsun. Kur'an'da namaz, namaz olarak geçmez, Farsça bir kelimedir, Arapça olanı da "salat" olarak geçer. Dua etmek, secde etmek ve af dilemek gibi anlamlara gelir ve Kur'an'da bununla beraber rüku, secde ve kıyam yapınız yazar ve namazı da bunlar oluşturur zaten. Tek bir ayet değildir, hemen hemen her surede bu üçünden biri geçiyor desem yanlış demiş olmam. Bunları bir araya getiremeyen inanan ve inanmayanlar Kur'an'da namaz yok diyebilmekteler.