Yer yer gereğinden fazla etkilendim, çünkü akıcı ve süssüz, kitabın net diliyle beni farkettirmeden çoktan içine, dünyasına kabul ettiğini gördüm ortalarına doğru. Bu kadar etkilenmeme şaşırdım...Çünkü aslında günümüz dünyasında her gün binlerce olay oluyordu, artık her şey olağandı. Ama onyedi yaşındaki Cem’in anlatımı beni onyedi yaşımdaki bi yerden yakaladı belki de...Onunla kopmadan tecrübe ettim bütün yolunu...
Sonra giderek masalsı bir şekilde evrildi, inceldi, sönümlenerek bitti kitap, müzik gibi.İçimde zarif bir şiirsellikle, artık aştığım, kabullendiğim bir hüzün kaldı.
Genlerimizden ve atalarımızdan bize, içimize işlenmiş “yazımızı” bir ömür boyu nasıl da şifalandırmaya çalışıyoruz, çırpınıyoruz ve bazen de boğulup, kayboluyoruz kaderimizde...
Ama hep umut var bence insan için...
Aslında bütün “sevaplardan” da beraber sorumluyuz, bütün “günahlardan” da...
Not: İncelemeleri kitabı incelemek için (inceleme kelimesi yaşadığım duygusal tecrübe için fazla ciddi ve samimiyetsiz geliyor) değil kitabın kapağını bitirip, kapattıktan sonra içimden akan düşüncelerin kaybolmaması, unutmamak için not düşüyorum.O nedenle kısa tutuyor, sevgiler diliyorum.