Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Yasemin
Yasemin
@ysmnrdgn
63 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Bir insanın herhangi bir konuda aydınlatmak, ona yeni bir bakış açısı sağlamak onur verici ve gurur duyulası bir şey olsa gerek. Bu kitapta bunu başaran ufkunuzu genişletecek bir konuya sahip. Daha önce bir insanın otistik olması açısından nasıl zorluklar yaşayabileceğini nasıl durumlar içinde kalabileceğini çok bilemiyordum yani bu konuda çok bir bilgim yoktu ama en azından bu kitap hiç yoktansa bana ufakta olsa bir bakış açısı sağladı. Kitaba gelirsek kesinlikle Micheal kadar kendini adayan, anlayışlı ve azimle uğraşan biri sanıyorum ki herkesin hayatında isteyeceği biridir. Stella’ya gelirsek o kadar düşünceli, dürüst ve o kadar naifti ki bazı yerlerde tutup sarılmak istedim yalan değil. Aslında kitabı çokta anlatmaya gerek yok ama bence kesinlikle okunması gereken bir kitap.
~~~~~
“Hoşuna gitti mi? Seni öpmesi?” Çünkü bilmesi gerekiyordu.
“Hiç gitmedi,” diye fısıldadı.
“Neden? Yanlış mı yaptı? Kötü mü öpüşen biri miydi?”
“Yanlış hissettirdi.”
“Neden?”
“Çünkü o sen değildi.”
Size tek söyleyebileceğim bu kitabı kesinlikle okumanız gerektiğidir. Beni öyle bir yere götürdü ki arnavut kaldırımlı yollarını, kulelerini, ormanlarını ve siyah gölünü bir daha aklımdan çıkarabilir miyim bilmiyorum. Ayrıca Verenmor’un gümüş gözlü şeytanı ve mor gözlü küçük cadının arasındaki bu karanlık ilişkiyi tüylerim ürpererek heyecan içinde okudum. Çok özel bir çift olmuşlar. Aklıma takılan ve cevaplanmamış birkaç soru dışında bu kitabı okumaktan çok zevk aldım umarım devam eder.
~~~~~
“Cadı," diye fısıldadı adam. Tam karşısında ona o kadar yakındı ki neredeyse dudaklarını hissedebiliyordu.
“Şeytan," diye karşılık verdi ona.
Aşırı Spoiler
Kitap çerezlik eğlenceli bir kitaptı. Fakat takıldığım bir iki nokta var doğruyu saklamayıp söylemesine rağmen kızımızı yarı yolda bırakan sevgilisini ve kardeşini çok çabuk affetti gibi geldi bana. Ayrıca erkek karakteri nedense benimseyemedim biraz havada kalmış bir karakterdi. Ve evlilik teklifi konuşmalarını hayal kırıklığı içinde okudum. Bu kadar da geçiştirilemezdi yani. Birde kardeşin aldatan eski kocası hakkında iki yıl sonraki zamanlamada neden durumunu anlatan hiçbir şey yoktu anlamadım. Adam geldi karaktersizce davrandı gitti bir haber yok sonra, değişik. Neyse daha fazla uzatmaya da gerek yok aslında. Bu gibi ufak tefek şeyleri görmezden gelirseniz çerezlik vakit geçirmek için okunabilecek bir kitap.
Okur Takip Önerileri
Gece Kralı ve Siren’in öyküsü
Bir Peri Kralına, bir pazarlıkçıya borçlanmak kötü bir fikir olabilir. Fakat daha on altı yaşındayken bir sene içinde yüzlerce kez borçlanmak ancak bir delinin yapabileceği bir şey yada yalnız ve kırılmış birinin. Callie geçmiş yaşantısını arkasında bırakmaya çalışarak kendisini yakın arkadaşına, işine ve herbiri bir kaç ayı geçmeyen ilişkilere adayarak hayatına odaklanmaya çalışan fakat bunda pek başarılı olamayan bir Siren. Des ise zamanını Gece Krallığını yönetmeye, öte diyardan gelip pazarlık yaparak gücüne güç eklemeye ve bunları yaparken genç bir kızla pazarlık yaparak ona yardım etmeye çalışan bir Kral. Ta ki bir balo akşamında istenen son pazarlığa kadar. Ondan sonra ki yedi yılı birbirini görmeden geçirdiklerinden sonra, bir araya geldiklerinde işler bıraktıklarından biraz farklı ilerleyecek gibi görünüyor.
~~~~~
“Des yanaklarımı avuçlarının arasına aldı. ‘Dağlar yükselip devrilse, güneş sönse, denizler karayla bütünleşip göğü yutsa bile sen daima benim olacaksın.’ parmaklarının eklemlerini elmacık kemiklerimde gezdirdi. ‘Yıldızlar cennetten düşse ve yeryüzünü gece örtse de, karanlık yok olana kadar ben daima senin olacağım.’“
…
“Güzel kuş. Zavallı kuş. Kuşum. Sen diğerleri gibi değilsin. Onlar ağaç ve güneş görmüş toprak gibi kokuyorlar. Bazıları kış ayazı gibi soğuklar. İçlerinde kurban olarak seçebileceğim canavarlar yok. Mutlaka yaratılmalı. Mutlaka.”
Karanlığın Efendileri
Kitabımız aslında güzel bir mitoloji üzerine kurulmuş bir hikayeyi anlatıyor. Fakat biraz daha güzel işlenebilir gibiydi açıkçası. Nasıl bir oluşumun içinde olduğunu tam olarak bilmeyen Ashlyn sürekli olarak bulunduğu yerlerdeki daha önce olan konuşmaları duymaktadır. Bu ne kadar kulağa güzel gelsede aslında hiçbir şeye odaklanamamasını sağlayan ve hiçbir şekilde bu konuşmalardan kaçamadığı bir yeteneğe sahiptir. Tek amacı da bu yeteneği ya kontrol etmek ya da bu yetenekten kurtulmak. Bu amaçla hareket ettiğinden Budapeşte’de bir kalede yaşayan ve herkesin melek olarak isimlendirdiği altı adamın yanına gitmek için hiç vakit kaybetmez. Fakat aslında Pandora’nın kutusundan kaçan iblisleri içlerinde barındıran bu adamlar bakalım Ashlyn’e istediği gibi yardım edebilecekler mi? Maddox Ashlyn’i görünce bakalım sahip olduğu şiddet iblisi nasıl tepki verecek?
Narnia’nın sonu
Her şeyin sonuna hoşgeldiniz. Bu kitapta Narnia’nın sonunu okuyoruz. Aslan’a inananların mükafatı ve inanmayanların hazin sonunu gördük. Her şeye rağmen çok sevdiğim bir serüven oldu ve artık vedalaşma zamanı geldi. Kim bilir belki bir gün bizde onlarla buluşabiliriz.
~~~~~
“Oysa o gerçek Narnia değildi. Onun bir başlangıcı ve bir sonu vardı. Orası her zaman burada olan ve hep burada kalacak olan gerçek Narnia’nın sadece bir gölgesi, bir kopyasıydı; aynı bizim dünyamızın ve İngiltere’nin, aslında her şeyin, Aslan’ın gerçek dünyasında ki bir şeyin gölgesi ya da kopyası olduğu gibi. Narnia için yas tutmana gerek yok Lucy. Eski Narnia’da önemli olan her şey, tüm sevgili yaratıklar kapıdan geçti. Burası kuşkusuz farklı; tıpkı rüyanın gerçek hayattan farklı olması gibi gerçekte gölgesinden farklı.”
Jill ve Eustace
Sondan bir önceki kitabımızda sevgili Caspian’ın artık yaşlandığını fakat ülkenin sıradaki kralı olmadığı için ne yapacağını bilemediğinden Aslan’ı aradığını görüyoruz. Ama aslında bu ülkenin sıradaki varisi yok değil, kayıp ve bu kayıp varisi bulmak için Aslan’ın bizim dünyamızdan daha önce Narnia’ı ziyaret eden Eustace ve ilk kez Narnia’ya giden Jill’i çağırmasıyla birlikte macera başlamış oldu. Bu yolda onlara yardım eden Suratsız adında bir Kıllıkıpırdak ile yollarına devam ederken Aslan’ın rehberliğinde tekrar etmeleri gereken bazı işaretler var. Bakalım bu işaretleri layıkıyla takip ederek başarıya ulaşabilecekler mi?
~~~~~
“Tüm bunlardan çıkan ders, Ekselansları” dedi en yaşlı cüce, “o kuzeyli cadılar hep aynı şey istiyor ve amaçlarına ulaşmak için her çağda değişik planlar yapıyorlar.”
Bol sarı ve vegan beslenme içeren bir kitap
Serinin üçüncü kitabında bu sefer Ronan ve Mila’nın hikayesini okuduk. Açıkçası mafya konulu seriler içinde kesinlikle en sevdiklerimden biri oldu bu seri. Mila hayatında gerçekleşen her olayı iyi şeylere yoran, kötü şeyleri görmezden gelmeye çalışan ve nefesini kesecek olan aşkını arayan bir kız. Ronan ise küçüklüğünde yaşadığı travmalarla şekillenmiş kişiliği, dövmelerle kaplı parmaklarıyla bir kadına daha önce Mila’ya hissettiği şeyleri hissetmemiş biri. Fakat Mila’nın planlanmamış Moskova seyahati ikisini bir araya geçtirince ne Mila ne de Ronan hedefledikleri şeylere düşündükleri gibi kavuşamayacaktı. Okumaktan zevk aldığım bir seriydi, akıcı ve hoş vakit geçirmek için birebir.
serinin sıradaki kitabı
Erkek karakterin ağzından okuduğumuz serinin sıradaki kitabında beyefendinin sırları ortaya çıkarken, hanımefendi nasıl bir ailesi olduğunu öğreniyor. Yani kadın karakterin ne yapmaya çalıştığını pek anlamadım. İstemem yan cebime koy gibi bişey yapmaya çalışıyor sanırım. Erkek karakterse değişik bir sosyopat denilebilir. Bilmiyorum neden ama bu seri benim içime pek sinmedi. Oysa mafya ilişkilerini konu alan kitapları okumayı severim.
Pek sevemedim
Sıradaki kitabımızda mafyaya mensup bir arkadaş ve gerçekte kim olduğunun farkında olmayan bir kızımız var. Açıkçası konuşmak gerekirse ikili arasında ki ilişkiyi pek sevemedim kız sürekli fakirlik edebiyatı yapan bir arkadaş. Erkek ise tam bir mobbing ustası yani hiç sevemedim pek bir meymenetsiz. Fakat kitap kendini okutuyor ne diyim. Meraklısı vardır herhalde illa okumak isteyen.
güzel başlayan bir seri
Yüzümde sürekli bir gülümsemeyle okuduğum bu kitabı yazdığı için yazara teşekkür etmek istiyorum. Garret ve Hannah okuduğum en tatlı çiftlerden biriydi. Açıkçası çok söylenecek bir şey yok bana güzel zaman geçirten bir kitaptı.
~~~~~
"Ya birini incitecek kapasiteye sahipsem?" diye boğuk bir sesle sordum. "Ya ben de onun gibiysem?"
Şüphe götürmeyen bir şekilde cevap verdi. "Değilsin."
düşmana yenik düşmek
İki düşman ailenin ortak olduğu otelin hisseleri için yapılan savaşta kim yara almadan kurtulabilir ki. Sophia ve Weston küçüklüklerinden beri istemeseler de hep birbirlerinin hayatında olan iki düşman ailenin çocukları. Fakat aileler düşman diye çocuklarınında aynı misyonu benimsediklerinden nasıl emin olunabilir ki.
Yazarın yarattığı karakterleri sevdim çok tatlılar. Birbirlerine yaklaşabilmek için tartışmaların ardına sığınan, gözlerini birbirlerinden ayıramayan ve birbirlerine güvenmemeleri gerekmesine rağmen bunu kulak aradı etmeye çalışan bir çiftti. Boş vakitte okunacak keyifli bir kitaptı.
hayatına devam edebilmek
Cheese ve Reese farklı randevularıyla aynı restoranda buluşan karakterlerimiz. Tanışmalarının ardından aynı yerde çalışmaya başlayan çiftimiz eski yaralarını sarmaya ve hayatlarına devam edebilmek için birbirlerinden destek almaya çalışmalarını içeren bir kitap. Açıkçası tam çerezlik denilen kitaplardan fakat karakterleri çok sevdim. Bence kafa yormadan okunacak kitaplardan.
Bunaldım
Bir umutla başladığım bu kitabı aynı umutlarla bitiremedim maalesef. Öncelikle kitabın kurgusu güzel bence, olduğu evrenden farklı bir evrene geçen ve normal olarak kendi evrenine gitmeye çalışan bir kadının üzerine bir konusu var kitabın. Fakat işleniş kısmı beni çok baydı öyle ki ikinci kitabını yarıda bıraktım çünkü dayanamadım. Sürekli tekrarlanan replikler insanı çok boğuyor. Mesela;
“Sen benim kim olduğumu daha görmedin.”
“O çok tehlikeli.”
“Sen çok güzelsin.”
“Benimlesin.”
“Yılan.”
ve nicesi sürekli bi tehdit bişeyler. Kitabın sonu gelmiş hala sen benim kim olduğumu bilmiyorsun tarzı konuşmalar bıktırdı maalesef. Bir de neden anlamadım yazar kitaplarında asla kendi koyduğu isimleri kullanmıyor sürekli bir lakap, neredeyse her kitabında var bu durum. Kızın adı Mahinev ama ana erkek karakterimiz Medusa demeyi tercih ediyor. Bu durum aşırı samimiyetsiz geldi çünkü dediğim gibi yazar çoğu kitabında bunu yapıyor yani bir espirisi yok durumun. Bunlar dışında kızın sürekli kaçıp tekrar adama dönmesi de var. Kaçıyor ormanda o veya bu şekilde korkuyor ağlayarak kendisini tutsak eden adamın kollarına sığınıyor. Madem kaçacaksın geri dönme hadi döndün bari bir daha kaçmaya çalışma. Kitapta tek sevdiğim kişi İbrahim’di komik bir karakterdi ama sırf onun için bile devam edemeyeceğim maalesef. Benim için okunmasa daha iyi olur kategorisinde bir kitap.
Birbirinden kopamamak
Gianna ve Christian aynı karanlık dünyanın birer parçası olarak uzun yıllardır birbirlerini tanımaktadırlar. Bu tanışıklık Gianna’nın ilk kocasıyla başlar ve Christian’ın Gianna’nın etrafından eksik olmamasıyla sürer. Kitabı çok sevdim fakat esas bir olay yoktu maalesef yani çok parça parça geldi bana. Christian kadar gizemli, tatlı ve acı dolu geçmişi olan birini acılar konusunda ondan pek eksik kalmayan Gianna ile olması pek şaşırtıcı değildi. Sorulacak olursa kitap aktı gitti beğendim, tek sevmediğim kadınların bu karanlık mafya düzeninde pek bir tercih hakkı olmaması. Tabii ki kitabın geçtiği hayat şartlarında pek şaşırtıcı değil ama ister istemez rahatsız oldum. Bunun dışında okunabilir bence.
