Roma orduları savaş alanına gitmeden önce her zaman mutlaka savaş tanrısının yardımını ve korumasını isteyip dua ederlerdi. Savaşta karşılaşılan talihsizliklerin veya tersliklerinin nedeninin tanrının öfkesi olduğuna inanırlardı. Öfkelendiğine inanılan tanrı ise sıra dışı günah çıkarmalarla ve dualarla yatıştırılırdı.
Sayfa 128Kitabı okudu
Hem Atina'da hem Sparta'da kılıçların altında insan kurban edilmeye başlanır. Artemis adına insan kurban etme gibi isyankâr uygulamalara büyük Spartalı kanun koyucu Lycurgus dönemine kadar devam edilir. Lycurgus insan kurban edilmesine son verir ama bunun yerine yine acı verici ama ölüm içermeyen bir uygulama getirir. Bu dini uygulama Brauronialı Artemis'in tapınaklarında gençlerin en zalim şekilde kırbaçlanmasıdır. Zaman zaman acıya dayanamayıp ölen gençler de olmuştur ve söylenenlere göre bu ölen gençlerin anneleri üzülmez, aksine oğulları onurlu bir şekilde öldüğü için sevinirlermiş.
Sayfa 105Kitabı okudu
O dönemde böyle bir işçilik.
Dünyanın yedi harikasından biri olan ünlü Rodos Heykeli Helios'un onuruna dikilmişti. Bu muhteşem heykel yaklaşık 32 metre uzunluğundaydı ve tamamen pirinçten yapılmıştı. Rodos Adası'ndaki limanın girişinde bulunan heykelin dalgakıranların üzerindeki bacaklarının arasından büyük gemiler bile kolayca geçebilmekteydi. Devasa olmasına rağmen heykelin her tarafı orantılıydı.
Sayfa 75Kitabı okudu
Mezopotamya demek istemiş olacak.
Aphrodite'e tapınmanın Yunanistan'a Orta Asya'dan getirildiği sanılmaktadır. Original olarak ünlü Astarte (İncil'deki Ashtoreth) ile özdeş olduğuna şüphe yoktur.
Sayfa 69Kitabı okudu
Hem kör hem de aptal olduğu düşünülür çünkü ayrım gözetmeden hediye dağıtır, hediyeleri genelde de en değersiz kişilere verir.
Gökyüzünü yüceltme nasıl Gök Tanrının kişileştirilmesini getirdiyse, anaç, besleyici toprak da Ana Tanrıçaya dönüştü.
Suriye'de Yüce Tanrı El'in karısı Aşera ya da kızı Anat'la özdeşti.
Mezopotamya'da Sümerler ona İnanna adını verdi; Mısır'da İsis'ti; Eski Yunan'da Hera, Demeter ve Afrodit.
Sayfa 45Kitabı okudu
